Türkiye Osteoporoz Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre 50 yaş üzerindeki kişilerde yılda 24 bin kalça kırığı gerçekleşirken, bu kırıkların yüzde 75'i kadınlarda görülüyor. Kadınların yüzde 33'ünde, erkeklerin ise yüzde 7.5'inde osteoporoz saptanırken, 50 yaş üzeri her 10 kişiden 1'inde osteoporoza bağlı kırık oluşuyor. Risk faktörleri ise sigara içme, alkol kullanma, kortizon kullanımı, diyabet, tiroit hastalığı ve romatoid artrit olarak sıralanıyor. 2010 yılında kalça kırıklarının Türkiye'ye maliyeti ise 72 milyon dolar olurken, bu rakamın 2050 yılında 205 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Birçok insanın yaşamını adeta kabusa çeviren kemik erimesine bağlı vertebra kırığı tedavisinde kemik çimentosu adı verilen uygulama hastaların 2 günde ayağa kalkmasına olanak sağlıyor.

"KIRIKLA OLAN ÇÖKME ZAMANLA OLUŞMUYOR"

Sancaktepe Via Hastanesi Ortapedi Bölümü konsültan hekimi Op.Dr.Seçkin Sarı, kemik erimesine bağlı (osteoporotik) vertebra kırığının tedavisinde uygulanan kemik çimentosu yöntemi hakkında şu bilgileri verdi: "Kemik erimesi olan hastalarımızda şiddetli bir düşme veya çarpma olmaksızın meydana gelen sıklıkla bel ve sırt omurlarının ön bölümünde oluşan çökme şeklindeki kırıklar olarak tanımlıyoruz. Örneğin kemik erimesinin şiddetine bağlı olarak koltuğa oturma sırasında bile hasta kendini birden bırakırsa oluşan bu basit travmada bile kırık ortaya çıkabiliyor. Yaşanan kırıklar beraberinde giderek artan bel ve sırt ağrısına hatta ilerleyen zamanlarda yatak içinde sağa sola ağrıdan dolayı dönememe durumuna neden oluyor. Maalesef bu kırıklardaki en büyük sıkıntı düz grafilerde yani röntgenlerde görülememesi. Çünkü kırıkla olan çökme zamanla oluşmuyor. Tanı konulduktan sonra şayet hasta istirahat halinde ağrıyı tolere edebiliyorsa istirahat korse ve ilaç desteği veriyoruz. Hastanın şikayetleri uzun süre devam ediyor veya korse kullanamıyor, korse ve istirahate rağmen ağrısı devam ediyorsa bizim çimentolama(vertebroplasti) dediğimiz yöntem uygulanıyor. Vertebroplasti lokal anestezi altında ameliyathane şartlarında yapılan kırık omurun içine 'kanül' dediğimiz kalın bir iğne ile floroskopi denen devamlı röntgen çeken bir cihaz altında omura girilerek kırığın içine kemik çimentosu sıkılması işlemi. Bu işlemin en önemli iki özelliği; lokal anestezi altında yapılması ve işlemden hemen sonra hastanın ağrısının yüzde 70 azalması ve takibinde geçen günler içerisinde ağrının tamamen ortadan kalkmasıdır. Bu işlemden sonra hastalar sıklıkla ileri yaşlı oldukları için lokal anestezi olsa bile bir gece hastanede tutulurken, ertesi sabah hastalar yürütülüp taburcu ediliyor."

"RİSK GRUBUNDAKİLER DÜZENLİ OLARAK KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ YAPTIRMALI"

Vertebroplasti işleminin kırık dışında özellikle kanser hastalarında tümörün omurgaya sıçraması, kemik iliğinden köken alan ve omurgada ağrıya neden olan hastalıklarda uygulandığını da belirten Dr.Sarı; "Yöntem sayesinde biyopsi alınabilirken, sonrasındaki çimentolama işlemi kanser hücrelerinin omur kemiklerinde yaptığı hasar ve erimeye bağlı mevcut ağrıları belirgin olarak azaltıyor. Sağlıklı kemikler için doğru beslenme, spor ve D vitamini takviyesi çok önemli. Çocuklar ve gençler en yüksek kemik yoğunluğuna ulaşmak için süt ve peynir gibi kalsiyumlu gıdalar tüketmeli. Erişkinlikte erken kemik kaybını engellemek ve sağlıklı bir iskelete sahip olmak için sağlıklı beslenmek ve aktif bir yaşam önemli. 65 yaş üstü tüm kadınlar, 70 yaş üstü tüm erkekler ve risk grubundaki 50 yaş üstü kişiler düzenli olarak kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalı" diye konuştu.