Yumurta donasyonu aşamaları

Yumurta donasyonu aşamaları

Yumurta donasyonu tedavisi, kendi yumurta hücresi ile gebelik sürecine geçemeyen hastalara önerilen, alternatif bir tedavidir. Yumurta donasyonu ile sağlanan gebelik ile normal yollarla sağlanan gebelik arasında hiçbir fark yoktur. Tedaviye başvuran hastaların olumlu sonuç alması %75 oranındadır.

Yumurta donasyonu çok özel bir tedavi olduğu için belli şartları karşılayan hastalara uygulanabilir. Rahim içi mukozası iyi durumda olup hiç adet görmemiş hastalar, kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedaviler sonucu yumurta hücreleri kaybolan hastalar, cerrahi yolla yumurtalıkları alınmış olan hastalar, erken yaşta menopoz dönemine geçen hastalar, daha önce tüp bebek tedavisi ile hiç yumurta elde edemeyen hastalar, bazal dönemde yapılan FSH testi sonucu 15’in üstünde çıkan hastalar, Yumurtalık bölgesinde büyük doku kaybı yaşamış hastalar, ailesinde ağır genetik hastalık taşıyan hastalar yumurta donasyonu tedavisi için uygun kişilerdir.

Tedaviye başlamadan önce çiftlerin geçmesi gereken testler vardır. Öncelikle, ultrason ya da HSG yöntemi ile anne adayının rahim değerlendirmesi, erkek adayında spermiyogram analizi (meni tahlili) yapılır. Hem anne hem de baba adayları Hbs Ag, Anti-HVC, HIV gibi bulaşıcı hastalıklar için test yaptırmalıdır, bunun yanında anne adayının TSH, T3, T4, açlık kan şekeri ve tam kan sayımı testlerini de yaptırması gerekir. Tüm kontroller yapıldıktan sonra anne adayının genel fiziksel özellikleri, son adet olduğu tarih ve adet düzeni bildirilmelidir. Tedaviye başlanacak zamanın olabildiğince önceden belirlenmesi de tedavi için avantaj taşımaktadır.

Yumurta donasyonu tedavisine başlamak için ilk aşama donör seçimidir. Yumurtasını bağışlayacak kişi, tedaviye başvuran çiftin tanıdığı ya da tanımadığı biri olabilir. Donör olacak kişiler 20 ile 29 yaş arasında, doğurganlığa sahip ve gerekli sağlık koşullarını karşılayan kişilerdir. Donör seçimi yaparken daha önce çocuk doğurmuş kişilerin seçilmesi tavsiye edilir. Donör adaylarının ailelerinin sağlık geçmişleri mutlaka kontrol edilir, zeka geriliği ya da kalıtsal hastalık taşıyan bireylerin olup olmadığı araştırılır. Tüm donör adayları, bulaşıcı olan; HIV, hepatit B, Hepatit C sitgomegalovirus, sifilis, klamidya gibi hastalıkların testlerini yaptırmak zorundadır.

Donör seçiminde bir diğer önemli faktör, donörün tedaviye başvuran çifte olan benzerliğidir. Seçilecek donörün ten rengi, saç rengi, göz rengi, vücut yapısı gibi temel fiziksel özelliklerinin olabildiğince bağışın yapılacağı çiftinkine benzer olması önemlidir. Buna ek olarak bağışı yapacak kişinin etnik kökeni ve kan grubunun da bağışın yapılacağı çift ile uyuşması önemli bir unsurdur.

Yumurtayı bağışlayacak kişi seçildikten sonra, anne adayı ile yumurtayı bağışlayan kişinin adet döngülerini denkleştirmek için doğum kontrol hapları kullanır. Yumurtayı bağışlayacak kişi, yumurta büyütme tedavisine başlatıldığı an yumurtanın bağışlanacağı hastaya da regl döneminin 2.gününde giderek artan dozda östrojen verilmeye başlanır. Bu aşamada Östrojenin görevi, transfer edilecek embriyonun rahimde daha rahat tutunabilmesi için rahim tabakasını kalınlaştırmaktır. Tedavinin ilk kısmını oluşturan bu sürecin ardından donörün yumurtalarının toplandığı gün baba adayının da sperm hücreleri alınarak, mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenme gerçekleştirilir. Yine aynı gün anne adayına da vajinal yolla progesteron verilir. Döllenmenin gerçekleştiği günden 3 ya da 5 gün sonra oluşturulan embriyolardan en fazla 3 tanesi, anne adayının rahimine transfer edilir.

Yumurta transferi gerçekleştikten 12 gün sonra anne adayının kanındaki BHGC değerlerine bakılarak gebelik kontrolü yapılır. Tedavinin devam eden sürecinde 2 ay Östrojen ve 3 ay progesteron kullanımına devam edilir.

Yumurta donasyonu tedavisi, kendi yumurta hücresi ile gebelik sürecine geçemeyen hastalara önerilen, alternatif bir tedavidir. Yumurta donasyonu ile sağlanan gebelik ile normal yollarla sağlanan gebelik arasında hiçbir fark yoktur. Tedaviye başvuran hastaların olumlu sonuç alması %75 oranındadır.

Yumurta donasyonu çok özel bir tedavi olduğu için belli şartları karşılayan hastalara uygulanabilir. Rahim içi mukozası iyi durumda olup hiç adet görmemiş hastalar, kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedaviler sonucu yumurta hücreleri kaybolan hastalar, cerrahi yolla yumurtalıkları alınmış olan hastalar, erken yaşta menopoz dönemine geçen hastalar, daha önce tüp bebek tedavisi ile hiç yumurta elde edemeyen hastalar, bazal dönemde yapılan FSH testi sonucu 15’in üstünde çıkan hastalar, Yumurtalık bölgesinde büyük doku kaybı yaşamış hastalar, ailesinde ağır genetik hastalık taşıyan hastalar yumurta donasyonu tedavisi için uygun kişilerdir.

Tedaviye başlamadan önce çiftlerin geçmesi gereken testler vardır. Öncelikle, ultrason ya da HSG yöntemi ile anne adayının rahim değerlendirmesi, erkek adayında spermiyogram analizi (meni tahlili) yapılır. Hem anne hem de baba adayları Hbs Ag, Anti-HVC, HIV gibi bulaşıcı hastalıklar için test yaptırmalıdır, bunun yanında anne adayının TSH, T3, T4, açlık kan şekeri ve tam kan sayımı testlerini de yaptırması gerekir. Tüm kontroller yapıldıktan sonra anne adayının genel fiziksel özellikleri, son adet olduğu tarih ve adet düzeni bildirilmelidir. Tedaviye başlanacak zamanın olabildiğince önceden belirlenmesi de tedavi için avantaj taşımaktadır.

Yumurta donasyonu tedavisine başlamak için ilk aşama donör seçimidir. Yumurtasını bağışlayacak kişi, tedaviye başvuran çiftin tanıdığı ya da tanımadığı biri olabilir. Donör olacak kişiler 20 ile 29 yaş arasında, doğurganlığa sahip ve gerekli sağlık koşullarını karşılayan kişilerdir. Donör seçimi yaparken daha önce çocuk doğurmuş kişilerin seçilmesi tavsiye edilir. Donör adaylarının ailelerinin sağlık geçmişleri mutlaka kontrol edilir, zeka geriliği ya da kalıtsal hastalık taşıyan bireylerin olup olmadığı araştırılır. Tüm donör adayları, bulaşıcı olan; HIV, hepatit B, Hepatit C sitgomegalovirus, sifilis, klamidya gibi hastalıkların testlerini yaptırmak zorundadır.

Donör seçiminde bir diğer önemli faktör, donörün tedaviye başvuran çifte olan benzerliğidir. Seçilecek donörün ten rengi, saç rengi, göz rengi, vücut yapısı gibi temel fiziksel özelliklerinin olabildiğince bağışın yapılacağı çiftinkine benzer olması önemlidir. Buna ek olarak bağışı yapacak kişinin etnik kökeni ve kan grubunun da bağışın yapılacağı çift ile uyuşması önemli bir unsurdur.

Yumurtayı bağışlayacak kişi seçildikten sonra, anne adayı ile yumurtayı bağışlayan kişinin adet döngülerini denkleştirmek için doğum kontrol hapları kullanır. Yumurtayı bağışlayacak kişi, yumurta büyütme tedavisine başlatıldığı an yumurtanın bağışlanacağı hastaya da regl döneminin 2.gününde giderek artan dozda östrojen verilmeye başlanır. Bu aşamada Östrojenin görevi, transfer edilecek embriyonun rahimde daha rahat tutunabilmesi için rahim tabakasını kalınlaştırmaktır. Tedavinin ilk kısmını oluşturan bu sürecin ardından donörün yumurtalarının toplandığı gün baba adayının da sperm hücreleri alınarak, mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenme gerçekleştirilir. Yine aynı gün anne adayına da vajinal yolla progesteron verilir. Döllenmenin gerçekleştiği günden 3 ya da 5 gün sonra oluşturulan embriyolardan en fazla 3 tanesi, anne adayının rahimine transfer edilir. Yumurta transferi gerçekleştikten 12 gün sonra anne adayının kanındaki BHGC değerlerine bakılarak gebelik kontrolü yapılır. Tedavinin devam eden sürecinde 2 ay Östrojen ve 3 ay progesteron kullanımına devam edilir.