Saksı!

Çok yaşlı bir İngiliz dostum var. Şimdi Liverpool'da 90'lı yaşlarının keyfini sürüyor. Zamanın işçi liderlerinden bir sosyalist. Adı Bill Hunter.

Onunla 80'li yaşlarının başındayken tanışmıştım. Son derece berrak bir hafızaya sahipti. Bir o kadar da sağlam fikri kavrayışa...

Bill Hunter işçi oğlu işçidir. Babası madenciymiş. “Metodist Kilisesi'ne bağlı inançlı bir adamdı ama aynı zamanda iyi bir işçiydi. Asla grev kırıcılık yapmadı. Grev günlerinde en güzel kıyafetlerini giyer, evde koltuğa kurulurdu” diye anlatmıştı babasını. Bir insanın babasını anlatırken “iyi bir işçi” ve “asla grev kırıcılık yapmadı” diye laflar kullanması tuhafıma gitmişti. Sohbet derinleştikçe durumu anladım. Bill'in ve babasının hikayeleri, çok derin bir mücadele tarihi olan İngiliz işçi sınıfının canlı ifadeleriydi...

Madenci oğlu madenci olan babası doğru düzgün okula gidememiş. Bu yüzden Bill okula başladığında her akşam pek bir hevesle onu kucağına oturtur, o gün okulda ne öğrendiğini sorar ve keyifle dinlermiş.

Bill'in öğretmeni sıkı bir İngiliz milliyetçisiymiş. Bir gün derste tahtaya dünya haritasını asmış ve gezegenin her yerinde kırmızı renge boyalı Britanya sömürgelerini gösterip, “İşte bütün bu kırmızı yerler bizim topraklarımız” diye gururla anlatmış. O akşam Bill de babasına o gün ne öğrendiğini anlatırken ,heyecanlı heyecanlı, “Bizim dünyanın her yerinde topraklarımız var!” demiş. Rahmetli maden işçisi babanın hafiften yüzü kararmış ve hiç duraksamadan evin yoksul odasında duran saksıyı işaret edip, “Şu saksıyı görüyor musun oğlum? Bu dünyada bize ait olan tek toprak parçası orada işte!” diye cevap vermiş. Bill Hunter'ın ilk sınıf bilinci dersi!.. O da bir otomotiv ve metal işçisi olarak sürdürdüğü yaşamında hep babası gibi “iyi bir işçi” olmaya çalışmış...

***

Dün Türkiye'nin farklı yerlerinde metal işçileri coşkuyla şalter indirdi, grev başlattı. Gebze'deki Cengiz Makine'nin önündeki o coşkuya ortak olmayı çok istiyordum, lakin yine mahkemelerde ifade vererek gün geçirdim. Olsun. Kambersiz de düğün olur...

Bizim düğünler de böyle işte! 15-16 Haziran direnişini yaratan işçi sınıfımız yeniden hareketlenmeye başladı, davul-zurna sesleri yayıldı. Metal işçisi kararlılık beyan etti. Patronlar paniğe kapıldı, MESS parçalandı. Bu önemli bir dönüm noktası olabilir. Hem de sadece metal işçisi için değil, tüm emekçiler için. Ve tam da bu yüzden, tüm emekçiler metal grevini desteklemelidir.

Anlayacağınız, şimdi bize reva görülen saksılardan kafamızı çıkarma ve “iyi bir işçi” olma zamanıdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar