Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Sanal para mı, suç aleti mi?

Bir süredir kafamı kurcalayan bir konu var: Bitcoin. Çok az yayın organı bitcoin’le ilgili bilgiler içeren haberler yapıyor. Oysa anladığım kadarıyla dünyada milyonlarla ifade edilen insanların ilgisini çeken bir sanal para.

Internette dolaşıyorum. İlginç yazılara ulaşıyorum. Evet, dünyanın bitcoin’le 2008’de tanış- tığını biliyorum da bunun alınıp satılma, alışverişte bir takas aracı olarak fiziksel bir karşı- lığı olup olmadığını kestiremiyorum. Okuduğum kimi yazıları burada sizinle paylaşayım. Sonra bitcoin denilen bu dijital ya da sanal para biriminin insanları suça teşvik edip etmediğini anlamaya çalışalım.

“ 2008’de aslen Avustralyalı olan Craig Wright Satoshi Nakamato adını kullanarak bitcoin’i icat ediyor. Wright deneme mahiyetinde çalışmaya başlamış ama zaman içinde işi gittikçe büyütmüş. Öyle ki şu anda bir bitcoin’in kuru 3.750 dolar. İlginç olan bugün kullanıcı sayısı milyonları bulan bitcoin’le internet alışverişi yapabiliyorsunuz. Hatta bilgisayarınızda ürettiğiniz bitcoin’lerle döviz borsalarında oynayabiliyorsunuz. “ Bir de bitcoin madenciliği denilen bir uğraş var ki çok ilginç. Yine kaynakçamızdan okuyoruz:

“Bitcoin madenciliği bir anlamda sanal para üretmek demek. Ancak bugünkü billgisayarlarla bunu yapmak hayli zor. Dolayısıyla bitcoin basmak için özel makineler üretilmiştir. “ Haydaa, burada iş kalpazanlığa mı giriyor ne? Okumayı sürdürüyoruz:

“Bitcoin’le işlem yapabilmek için öncelikle gerekli olan sanal cüzdan oluşturmak. İnternet üzerinden oluşturulan bu sanal cüzdanlara sınır getirilmiyor. Kısaca söylemek gerekirse keyfiniz istediği sayıda cüzdan oluşturabilirsiniz. Bu cüzdanla bağlı olduğunuz bitcoin ağı aracılığıyla iş- lemlerinizi yapabiliyorsunuz.”

Şimdi sıkı durun. Daha ilginç bir noktaya geliyoruz. Çünkü bitcoin hiç bir ticari ya da merkez bankasına bağlı değil. Dolayısıyla resmi denetim dışında. Dünyada oluşturulan ve kullanıcılarının bildiği bitcoin ağları aracılığıyla işlem yapılıyor. Bir bitcoin tek bir seferde kullanılabiliyor. “

Okuduklarıma göre bitcoin dünyada resmi para birimi olarak kabul edilmiyor. Ancak ne hikmetse ABD, Kanada, AB ülkeleri ve Türkiye’de kullanımına izin veriliyor. Japonya ise bir süre önce internet üzerinden ödeme yapılabilecek sanal para birimi olarak bitcoin’i tanımış. Ayrıca bitcoin’in yasa dışı bir sanal para olduğu yolunda herhangi bir yasal düzenleme olmamakla birlikte devlet güvencesi de bulunmuyor. Ha, bitcoin gibi sanal paralara neden gerek duyulur sorusuna da internetteki yayınlar yanıt veriyor:

“Enflasyona yol açan reel para arzı bitcoin’i etkilemez. Teknik olarak en fazla 21 milyon tane bitcoin Üretilebildiği için enflasyon riski çok düşük. Bir de hiç bir devletin denetimi altında olmadığı için hiper enflasyondan etkilenmesi olanaksız. Ayrıca taşıması çok kolay.Milyarlarca dolarlık bitcoin’leri küşük bir flash diskle cebinizde taşı- yabiliyorsunuz. “

Ancak, bitcoin’in izinin sürülmesi imkansız. O nedenle bitcoin’le çok rahat suç işlenebilir. Denetim dışı olduğu için uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin alışverişinde gayet popüler hale gelebilir. “ Kimi kaynaklar bitcoin’in doların yerini alacak bir para birimi olarak geliştirilebileceğini, bu işin arkasında Çin’le birlikte bu konuya kafa yoran İngiltere’nin olduğunu iddia ediyor. Hatta bitcoin merkezinin yakın gelecekte Pekin olaca- ğını iddia edenler de var. Bu öngörüler uçuk mu değil mi zaman bize gösterecek.

Köşe sınırlı olduğu için daha fazla ayrıntıya giremiyorum. Ancak okuduğunuz gibi bitcoin ilginç bir sanal para. Bunun ardından başkaları da ortaya çıkar mı? Uzmanlar mümkün olacağını söylüyor. Evet, bir kaç küçük avantajı var bitcoin’in. Ancak insanlar neden ticari ve merkez bankaları dışında, üstelik de hiç bir yasal düzenlemesi olmayan bir sanal para birimine heves eder? İşte, bunu çözebilmiş değilim.

Önceki ve Sonraki Yazılar