Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

Sanatlar, eğitim ve kültür

Sanat bilim kadar önemli bir beyinsel etkinliktir.

Sanatın kendisi bilimselliğe günümüzde daha da yaklaşmıştır.

Sanat, bilim ve teknolojideki yaratıcı süreçler beyin bilim ve sinirbilimciler açısından da önemle irdelenir.

Pek çok bilgisel, bilimsel ve sanatsal verinin bir araya gelmesi esaslı bir sanat kültürünü oluşturur.

Bu tümceler eğitim bilimleri alanında sanat eğitimini bilimsel bir yaklaşımla ele alan ve bu olguyu Türk akademik yaşamında değerlendirilmesini sağlayan Prof. Dr. İnci San’ın “Sanatlar, Eğitim ve Kültür” (2019, Yeni İnsan Yayınları) başlıklı kitabının son makalesinden alınmıştır. Yazarın sanat eğitimi (sanatlar eğitimi, sanatlar eğitimbilimi) ve sanat bilimleri odağındaki yazılarını kapsayan kitap daha önce yayınlanan Çocuk ve Sanat, Yaratıcı Drama ve Müze kitaplarının devamı niteliğinde bir çalışma.

İnci San, Türkiye’de sanat eğitiminin yalnızca resim, resim-iş ve müzik alanlarından oluşmadığını, sanat eğitiminin yalnızsa sanatçı yetiştirmeyi amaçlayan bir alan olmadığını, sanatların bir bütün olarak genel bir sanat eğitimini kapsadığını, bu kapsamın da tümel insanı yetiştirmek için estetik eğitim amacında çalışmalar yapması gerektiğini savunan önemli bir bilim insanıdır. Yaşamını sanat eğitiminin duyu, duygu kadar akıl ve bilimin içinde bir alan olduğu düşüncesine adamış, bu konuda kuramsal ve uygulamalı çalışmalar yürütmüştür. Sanat eğitimini bir çatı olarak da değerlendiren San, bu çatı altında sanat kültürü ve bilimi, yaratıcı drama, müze eğitimi, kültür pedagojisi, çocuk müzeleri gibi konuları, yeni çalışma alanları olarak yıllar öncesinden öngörmüştür. Çalışmalarını aynı heyecanla sürdürmektedir.

Sözgelimi güzel bir gelişme ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın son zamanlarda müze eğitimine yönelik kapsamlı ve yerinde çalışmaları, bu alanın ders olarak programlarda yer alması çalışmalarının kökeninde İnci San’ın öngörülü çalışma ve bilimsel üretimlerinin payı çok büyüktür. Ülkemizde ne yazık ki belli yeniliklere karşı tutumlarda hayırlar evetlerden önce geliyor. Ancak tıpkı İnci San’ın yaptığı gibi doğru ve tutarlı üretimler önünde sonunda karşılığını bulabiliyor. Yıllar önce Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde müze eğitimi ve yaratıcı dramaya bağımsız bir ders olarak programlarda yer verdiğinde de benzer “hayır” sözcüklerine hiç aldırmamış, çalışmalarını umutla sürdürmüştü. Sanıyorum bu gelişmelerden en çok Prof. Dr. İnci San mutlu olmaktadır.

San “Sanatlar, Eğitim ve Kültür” başlıklı bu kitabında yıllar öncesinden süzüp getirdiği, özgünlüğünü, güncelliğini ve elbette geçerliğini hiç kaybetmeyen yazılara yer veriyor. 1980’li yıllarda yazılan; sanat eğitimi, sanat eğitimi sorunları, sanat eğitimde yanlış yönlendirmeye bir örnek başlıklı yazılar daha çok tanım, kavramlar, kapsam ve amaçlar üzerinde dururken, 1990’lı yıllardaki yazılarda ise sanat eğitiminde yeni yaklaşımlar, sanat eğitimi ve estetik düşünce, Türkiye’de güzel sanatlar eğitimi gibi güncel konulara odaklanıyor.

İnci San’ın 2000’li yıllarda sanat dalları ve bilimsel araştırmalar arasında bağ kuran, teknoloji ile aynı düzlemde sanat bilimi ve kültürünü tartıştığı çalışmalara yer verdiği görülüyor. San’ın bu çalışmaları sanatlar eğitimi ve öğretmenlerin yetiştirilmesi, yeni yüzyılda sanatlar eğitimi kavramı, beyin, devinim, tümel öğrenme, Sanatlar ile bilim-kuram ilişkisi, demokrasi kültürünün oluşumunda sanatın yeri, disiplinler arası sanat eğitimini sürdürmek ve sanatlar bilimselliğe yaklaşırken başlıklı yazılarda yer alıyor.

Prof. Dr. İnci San’ın sanat eğitimi anlayışı (sanatlar eğitimbilimi) sanat yolu ile eğitime dayalıdır. Sanat ve türleri genel eğitim ve estetik eğitim için önemli araçlardır. Sanat eğitimi aynı zamanda çağdaş bir insanın yetişmesinde eğitim programlarında yer alması gereken ana öznelerden biri olmalıdır düşüncesini ısrarla savunan İnci San, ürettiği tüm çalışmalarda bu doğrultuda önemli öngörülere sahiptir.

Yüksek Öğretim Kurulu’nun hala güzel sanatlar eğitiminin sadece resim-iş eğitimi ve müzik eğitimi dışında “başka bir alan olmaz” anlayışını bu yazıları okuduktan sonra anlamak ve onaylamak mümkün değildir. Sözgelimi eğitimde drama veya yaratıcı drama eğitimi de bir güzel sanatlar eğitimidir ve bu düşüncenin gerekçesini anlamak için İnci San’ın hem öncesi kitaplarına hem de “Sanatlar, Eğitim ve Kültür” kitabına başvurmak yeterlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar