Saray 'Hileli Çalım' mı planlıyor?

TBMM Başkanı seçiminin ilk iki oylaması bugün gerçekleşiyor. Dört adayın yarışacağı turların sonunda Deniz Baykal’ın muhalefetin oyunu alarak seçilme şansı yüksek. Oylama sırasında şekillenecek ittifaklar da olası AKP-CHP koalisyonuna dönük karine oluşturacak.

Meclis aritmetiği Baykal’ı bir adım önde gösteriyor ancak kulislerde Saray’ın erken seçim olasılığını dikkate alarak yeni oyunlar planladığı, bu yüzden Davutoğlu ile de anlaşmazlığa düştüğü iddiaları dolaşıyor.

Üçüncü tura dönük planın HDP’li Dengir Fırat’a yüklenerek Baykal’ı son tura sokmamak üzerine kurgulandığı, CHP ile bir koalisyon hükümeti kurmak iddiasındaki Davutoğlu’nun ise ‘hileli çalım’ önerisine karşı durduğu ileri sürülüyor.

Saray, bu oyunu devreye sokabilir mi? Kendisine yakın isimlerden İsmet Yılmaz bu nedenle mi aday gösterildi? Yoklamalarda Nabi Avcı öne çıkmasına rağmen son tura ülkücü kökenli Yılmaz’ın kalması mı istendi?

***

TBMM İçtüzüğüne göre; Meclis Başkanı seçilecek adayın ilk iki turda 367’ye ulaşması zorunlu. Bugün yapılacak iki seçimde dört parti kendi adayına oy vereceği için sonuç alınamayacak.

Yarınki iki oylama ise kritik önemde. Üçüncü turda 276 oy Başkan’ın seçilmesi için yeterli. Dördüncü turda en yüksek oyu alan iki aday yarışacak.En çok oya ulaşan isim ipi göğüsleyecek.

Diyelim AKP ve CHP arasında bugün yarın bir temas oldu ve ön anlaşma yapıldı. Bu koşulda üçüncü ya da dördüncü turda İsmet Yılmaz çekilebilir ya da müstakbel koalisyon ortaklarının kısmi desteği ile Baykal seçilebilir.

Koalisyon şekillenmesi olmazsa normal koşullarda son tura en fazla sandalyeye sahip iki partinin adayı İsmet Yılmaz ve Deniz Baykal girecek. Baykal’ın muhalefet partileri MHP ve HDP’nin desteğini alarak seçilmesi yüksek olasılık.

Seçime girmemek, geçersiz oy vermek iktidara hizmet eder. MHP ve HDP, AKP’ye Meclis Başkanlığını hediye etmiş olur. O nedenle iki parti de- son anda karar değiştirmezlerse- dördüncü turda Baykal'a omuz verme eğilimindeler...

***

Ancak Meclis aritmetiğinde iki artı iki her zaman dört etmeyebilir. 13 yılda benzer durumlarda ince hesapların devreye girdiği kritik oylamalar hafızalardadır.

Her kurumda mutlak iktidar isteyen Saray’ın vekaletini bırakacağı, Meclis içindeki soruşturmalar dahil pek çok sürece yön verecek Meclis Başkanının AKP’den seçilmesini ısrarla istediği sır değil.

Saray vekaletini bırakacağı ismi de hayli önemsiyor. Belli ki endişeleri var. 2007’den bu yana gerek Gül gerek Erdoğan, Meclis Başkanı Çiçek ve AKP’li Başkanvekilleri dışında muhalefetten bir isme vekalet bıraktıklarının örneği yok.

Erdoğan,Meclis Başkanı koltuğunda AKP’li birini oturtmak arzusunda. O nedenle de hükümet kurma görevini bugünkü seçimin ardına öteleyerek Meclis Başkanlığı’nı koalisyon pazarlığının parçası olmaktan kurtardı. Son turda kendi adayını rahatlıkla seçtirebileceğini düşündü.

***

Kulisteki iddia da bu yaklaşıma dayandırılıyor. Özetlersek, üçüncü turda AKP’li 60 kadar milletvekili HDP’li aday Dengir Fırat’a oy verecek. Fırat, 140 civarında oyla son tura kalacak. Baykal ise 132 oyla seçim dışına itilecek.

MHP’nin Fırat’a oy vermesi mümkün olamayacağı için geçmişinde ülkücülük olan, BBP’ye de bir ara göz kırpmış İsmet Yılmaz’ın seçilmesi garantilenecek.

Saray işte bu taktik çalımın yaşama geçirilmesini istemiş, Davutoğlu RTÜK örneğinde olduğu gibi buna direnmiş...

Anımsayalım. Geçen hafta RTÜK’te azınlığa düşen iktidar, Başkanı istifa ettirip, Meclis üye seçimini gerçekleştirmeden AKP’li bir ismi o koltuğa oturmak istemişti. Başbakan Davutoğlu o atraksiyonu ‘etik’ bulmamış, engellemişti.

***

Doğru ise Davutoğlu, Meclis Başkanlığı seçiminde de böyle bir hamleyi aynı gerekçelerle ‘ahlaki’ bulmamış, getirilen önerilere karşı çıkmış.

Baykal’ın da Meclis geleneklerine aykırı düşecek, bu tür bir etik dışı oyun beklemediğini, dördüncü turda muhalefetin desteğini alarak seçileceğine inandığını biliyorum.

Ancak konu Saray ve bitmek tükenmek bilmeyen iktidar hırsı olunca ‘‘Bu kadarına da cesaret edemez’ denilemiyor! Geçmiş örnekler anımsanıp, her an bir atraksiyon, bir mühendislik bekleniyor.

Kılıçdaroğlu durup dururken ‘‘güvenmiyorum" demiyor. Geçmiş, tutulmayan sözler, yaşama geçirilmeyen anlaşmalar, sayısız ayak oyunları ile dolu...

Saray, Davutoğlu'na rağmen Baykal’ın Meclis Başkanı olmasını engellemek için yine bir ‘hileli çalım’ peşinde olabilir mi?

Sabredelim... Şunun şurasında 24 saat kaldı..



Önceki ve Sonraki Yazılar