Saraydan akıl kaçırma!

Tam ciddi meselelerle uğraşıyorum, ciddi analizler yazmaya niyetleniyorum, alıyor bir gülme... Yahu arkadaş, bu nasıl bir ülke?! Adam hesapta eski Türk devletlerini temsil eden tuhaf kılıklı tipleri almış etrafına, ortada Sümbül Ağa gibi salınıyor. Saraydı, Osmanlı’ydı falan derken, ortalığı iyice çadır tiyatrosuna çevirdi sonunda.

Sanırım her şey o attan düştüğü gün başladı...

***

Şimdi tabii ‘16 Türk devleti’ palavrası ayrı bir konu, onları temsil ettiği öne sürülen kıyafetler ayrı. Nur Yerlitaş’a mı diktirdiler kıyafetleri acaba? Bu Mahmut Abbas da ne bahtsız bir insan! Sürekli konu mankeni yapıyorlar onu, üzerinde değişik şeyler deniyorlar!

Abbas daha evvel geldiğinde Nur Yerlitaş’la karşılanmıştı. Futbolcu Tanju, Bülent Ersoy, bir sürü acayip popçu, hatta Seray Sever bile vardı ortamda, hep beraber fotoğraf çektirmişlerdi. Şimdi ‘Teneke Adam’, ‘Kukuletalı Adam’, ‘Bornozlu Adam’ falan çıkardılar karşısına. Tüm bu tuhaf giysileri hakikaten Nur Yerlitaş mı tasarladı bilinmez ama en az birine bornoz giydirdikleri kesin!

Sosyal medya yıkıldı haliyle. Hamamlı Devleti’nden tutun Duşakabinoğulları Beyliği’ne kadar bir sürü kulp takıldı bornozlu kardeşimizin temsil ettiği Türk devletine.

Hayır, öbürü de matah bir iş yaptığını zannedip kasım kasım kasılıyor!

***

Bu çadır tiyatrosundan etkilenen bir güruh olduğu kesin yalnız. Sanki Osmanlı bir matahmış gibi, gaza gelmişler, “Osmanlı geri geliyor!” diye zil takıp oynuyorlar. Bu mankafa kütleyi Allah ıslah etsin, ne diyeyim. Cüneyt Arkın’ın Kara Murat filmleri seviyesinde bir toplulukla karşı karşıyayız.

Ne Osmanlı’sı, ne imparatorluğu birader?!

23 Nisan Başbakanı Fransa’da aradan kafayı uzatıp ön saflara çıkmaya gayret ediyor. Kimsenin dikkate bile aldığı yok.

Bakanları Zarrab gibi bir adamın önüne yatıyor. Evlerinden milyon dolarlar fışkırıyor, parlamento çoğunluğuyla aklanıyorlar.

Zevksizlik, görmemişlik, cehalet kombine halde devletin tepelerine tırmanmış. Bütün dünya medyasının kafa yaptığı bir memleket haline gelmişiz.

Bunlar imparatorluk palavraları atarken, memleket sanayii, finans sektörü, bütün telekomünikasyon, limanlar, dereler, tepeler emperyalist sermayenin eline geçmiş. İsteseler milletin donunu alıp gidecekler.

Seninkisi ne yapıyor? Kendine kaçak saray inşa ettirmiş, artık kahvelerden mi nereden toplattıysa zavallı adamlar bulmuş, üzerlerine bornoz, teneke falan geçirtip birlikte fotoğraf çektiriyor. Aklınca havasını atıyor!

Onun atacağı hava da bu kadar işte...

Bir süre sonra Napolyon kılığında dolaşmaya başlarsa kimse şaşırmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar