Saray'ın 'iktidarda seçim' senaryoları

Saray ve Davutoğlu yönetimi 7 Haziran seçimlerinde uğradığı yenilgiyi kabullenemedi. Erdoğan, iktidarı yitirmeyi sindirmediği gibi bir biçimde yeni seçime kadar nasıl koruyacağının yollarını arıyor.

Erdoğan, seçimin üzerinden bir ay, yemin töreninin üzerinden 17 gün geçtiği halde teamüle ve Anayasaya aykırı tutum alarak Meclis Başkanlık Divanı’nı gerekçe gösterip görevlendirme yapmaktan ısrarla kaçındı.

TBMM Başkanlık Divanı sayısı belirlendi, dün de üyelerin bildirimi ile kurulumu resmileşti. Saray yine zamana yaymazsa Davutoğlu’nu hükümeti kurmakla görevlendirecek.

Divan’ın oluşumu ile Anayasa’nın öngördüğü 45 günlük süre de işlemeye başlıyor. O sürede hükümet kurulamazsa Erdoğan Türkiye’yi bir kez daha sandık başına taşıyacak.

Bakmayın siz Erdoğan’ın “Belirsizliği bir an önce çözmeliyiz” çıkışlarına. Koalisyon kurulmasını samimi biçimde istese 17 günü cömertçe harcayabilir miydi? Süreyi uzatıp iktidarını uzattı, belirsizliği körükleyip, muhalefeti birbirine düşürerek seçimin altyapısını hazırlamayı bilinçli olarak tercih etti.

Koalisyon turlarını 45 güne sıkıştırmasının bir amacı var. Erdoğan mutlak iktidarını kimse ile paylaşmak istemiyor. Buyurgan, tek adam yönetiminin devamını arzuluyor. O nedenle de koalisyonu yokuşa sürüp, erken seçimi zorluyor. Riski göze alıp sandıkta 7 Haziran öncesini tekrar yakalayabileceğini umuyor.

***

Bir büyük sürpriz olmaz, Davutoğlu Erdoğan’a rağmen bir koalisyon kurmazsa Saray, Sonbaharda seçimi göze almış görünüyor. Siyasi tablo da koalisyon şekillenmesinin giderek zora girdiğini ortaya koyuyor.

MHP Lideri Bahçeli seçim gecesi sıkı sıkıya kapattığı kapıları açmak eğiliminde değil. CHP’nin 14 ilkesini AKP kısmen kabul etse bile Saray’ın onay vermesi neredeyse olanaksız.

Saray da kabuğuna çekilip, Anayasal sınırlara hapsolmayacağının altını kalınca çiziyor. Önceki gün Bakanlar Kurulu’nu topladı, önemli kararlar aldı, talimatlar yağdırdı. Sızanlar doğru ise seçimi işaret etti.

Tüm koşulları hazırlayan Saray ülkeyi bir biçimde seçime götürecek ama nasıl? Bunu Anayasa içinde mi gerçekleştirecek yoksa birtakım oyunlara mı yönelecek?

Kulislerde hayli ilginç senaryolar, alternatif planlardan söz ediliyor. Erdoğan’ın iktidarda seçime gitmeyi tasarladığı, o amacı için önümüzdeki süreçte sürpriz kartlar açacağı konuşuluyor.

***

İktidarı korumak AKP için yaşamsal. Çıkar ortaklığının dağılması demek AKP’nin önlenemeyen düşüşünün yeni bir seçimde artarak sürmesi anlamına geliyor. 13 yıllın ardından iktidardan düşen Erdoğan ve AKP bu bilinçle iktidara yapışarak, yönetim gücünü korumak istiyor.

Seçimlerin ardından Hükümet istifasını sundu. Çok sayıda bakan milletvekili bile seçilemedi. Ama Davutoğlu ve kabinesi sanki kalıcı hükümetmiş gibi kararlar alıyor, atamalar yapıyor, Türkiye’yi içeride ve dışarıda güç durumda bırakacak eylemlere imza atıyor.

İstifa etmiş bir hükümet olarak yenisini beklemek yerine biri ayı aşkın süredir iktidar gücünü hoyratça kullanıyorlar. Suriye’ye yönelik hesaplardan ekonomiye, YAŞ’tan kamu ihalelerine pek çok alanda kritik kararlar alıp, seçime yatırım yapıyorlar.

Bu tutum Saray ve AKP yönetiminin dizginlenemeyen iktidar hırsına en iyi örnek olarak gösteriliyor.

***

Senaryolara geçmeden önce prosedürü anımsayalım. Anayasa’nın 114 ve 116. Maddesi gereği 45 gün içinde hükümet kurulamaz ya da güvenoyu alamazsa Cumhurbaşkanı seçim kararı alıyor. Mevcut Bakanlar Kurulu çekiliyor. Cumhurbaşkanı seçim hükümeti kurmak üzere bir başbakan atıyor.

Geçici Bakanlar Kurulunda, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlığına TBMM ‘deki veya Meclis dışındaki bağımsızlar getiriliyor. Kabineye siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye veriliyor.

Geçici Hükümet’te AKP’ye 11, CHP’ye 6, MHP ve HDP’ye 3’er bakanlık düşecek. HDP fobisi nedeniyle MHP hükümete girmezse yerine bağımsızlardan isimler kabineye alınacak.

Erdoğan bu yolu işletirse AKP seçimlere iktidarı paylaşarak ancak nimetlerinden yeterince yararlanamadan gidecek. Saray’ın Anayasayı aşarak “iktidarda seçime gitme” planı tam da bu noktada devreye giriyor.

Ankara’nın derin kulislerinde dolaşan o senaryolardan bazılarını paylaşalım...

***

Senaryo 1: AKP azınlık hükümeti ile seçim! Saray, seçime azınlık hükümeti ile yürüyecek. Davutoğlu hükümeti kuramazsa Kılıçdaroğlu görevlendirilecek. O da başaramazsa Saray Davutoğlu’na bir şans daha tanıyacak. Başbakan azınlık hükümeti kuracak. Güvenoyu almasa bile Meclis’e erken seçim kararı getirilecek. Seçim isteyen MHP’nin desteği ile TBMM secim kararını onaylayacak. Böylece AKP azınlık hükümeti ile sandığa iktidar gücünü koruyarak ulaşacak.

Senaryo 2: Mevcut hükümetle erken seçim! Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu hükümeti kuramazsa AKP, Meclis’e erken seçim teklifi sunacak. Koalisyon kurulamadığı için muhalefetin seçimden kaçamayacağı hesaplanıyor. Meclis kararı ile sandık kurulacağı için 12 bakanın milletvekili olmadığı mevcut Davutoğlu hükümeti seçime ve sonrasında tek parti hükümeti çıkmazsa yenisi kurulana dek iş başında kalabilecek. Kasım sonunda seçim olursa AKP 2016’nın ilk aylarına yine iktidarda girebilecek.

Senaryo 3: Üçüncü isimle 2016’da seçim! AKP ya da CHP turların ardından koalisyon oluşturamazsa Saray, Meclis içinden üçüncü bir isme hükümeti kurma görevi verecek. Bu isim AKP’den Kürtlere de ılımlı gelebilecek bir milletvekili olabilir. (Örneğin Numan Kurtulmuş) Çözüm sürecinin devamı vaadi ile HDP’den parti olarak değil ama serbest bırakılacak bir grup milletvekilinin desteğini alarak bir yılın sonunda seçim koşulu azınlık hükümeti kurabilir. Bu seçenek de AKP iktidarının bir yıl daha devamını sağlıyor.

Senaryo 4: Transferlerle ilkbaharda seçim! Bu model etik sorunlar barındırdığı için yaşama geçmesinin güç olacağı düşünülüyor. Davutoğlu ya da AKP’den bir başka isim azınlık hükümeti kurar, dışarıdan destek verecek, ya da transferle 20 milletvekili bulunur. Uzun soluklu olmaz ancak 7 Haziran’ın tahribatı atlatılır ve 2016 yılı yazında sandık kurulur.

***

Saray her koşulda ve sürekli iktidar istiyor. Arka odalarda “mutlaka iktidar” aşkı ile kurgulananlara bakılırsa çok partili seçim hükümetine bile razı olmayacak kadar da gözünü kararttığı anlaşılıyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar