Saray'ın 'sınırsız özgürlükler' ülkesi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ile Saray’daki ortak basın toplantısında hiç mi hiç alışık olmadığı bir soru ile karşılaştı. 1994-2000 yılları arasında Türkiye’de gazetecilik yapan Tom Kankkonen önce “Ben güzel ülkenizde gezmek fırsatı buldum. Ne yazık ki bazı vatandaşlar sizden korkuyor, onlar sizin ülkenizi diktatörlükle yönettiğinizi iddia ediyorlar” gözlemini aktarıp ardından Erdoğan’a düşüncelerini sordu. Erdoğan o keskin soruya şu yanıtı verdi:
“…Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye’dir. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız, iddia ediyorum.”
Erdoğan’ın bir ifadesi hayli dikkat çekiciydi: “Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye’dir”
Cumhurbaşkanı bu cümlesini ”AB ülkeleri ile yarışabileceği” iddiası ile de güçlendirdi…
Türkiye gerçekten sınırsız özgürlükler ülkesi mi?
Gelin geçmişe uzanalım ve “sınırsız özgürlükler ülkesi”nde neler olmuş özetle anımsalayım… 

***

2002...  21 bin 612 kişi gözaltına alındı.  200’ü gazeteci olmak üzere 1.148 kişi tutuklandı. 108 radyo ve televizyon toplam 3220 gün kapatma cezası verildi. 2 radyo tamamen kapatıldı.  10 gazete ve dergi toplam 78 gün kapatıldı. 169 kitap, dergi ve afiş yasaklandı veya yayını durduruldu. . 5 bin 91 kişi siyasi nedenlerle işten atıldı.
 2003...9 bin 648 kişi gözaltına alındı, 1.196’sı tutuklandı. 285 yayın yasaklandı. 14 dergi ve 8 gazete toplam 192 gün kapatıldı, 2 internet sitesine giriş engellendi. 30 gazete baskına uğradı. 11 TV, 10 radyo 480 gün kapatıldı.
2004... 7 tiyatro oyunu, 2 konser, 5 afiş, 4 etkinlik, 2 şölen, 2 film, 2 müzik albümü, 3 stand, 1 kampanya, 1 resim sergisi, 1 TV programı, 1 resim, öykü, şiir yarışması toplam 31 yasak yaşandı. 4 kitap, 4 dergi ve 1 gazete toplatıldı. 2 gazete ve 1 dergi toplam 23 gün, 2 dergi ise sürekli kapatıldı.
2005... 79 kişi işkence ve kötü muamele gördü. 4.956 kişi gözaltına alındı 515’i tutuklandı. Toplam 39 yayın toplatıldı ve yasaklandı.  

***

2006... 5.560 kişi gözaltına alındı, 1545’i tutuklandı. 708 kişi işkence ve kötü muameleye gördü. 22 yayın toplatıldı, 25 etkinlik yasaklandı, 3 yayın organı saldırıya uğradı, 1 internet sitesi engellendi, 5 radyo ve televizyona uyarı cezası verildi, 2 radyo ve televizyon kapatıldı.
2007...48 yayın, 39 etkinlik yasaklandı. 18 dergi ve gazete bürosu basılırken, 13 internet sitesi engellendi. Düşünceye açılan soruşturma sayısı 138, yargılanan kişi sayısı ise 558 oldu.
2008... 448 kişi kötü muameleye uğradı. 11.002 kişi gözaltına alındı, 2.347 kişi tutuklandı. 13 gazete, 11 dergi, 8 afiş, 5 kitap, 2 bildiri toplatıldı. 38 gazete, 7 dergi ve 1 televizyonun yayını durduruldu.
2009... 7.718 kişi gözaltına alındı, 1.923 kişi tutuklandı. 23 etkinlik yasaklanırken, 10 gazete toplam 27 kez, 7 dergi ise toplam 15 kez toplatıldı. 11 kitap, 6 afiş, 5 pankart, 1 kitapçık yasaklandı. 11 gazete bürosu, 3 televizyon kanalı ve 2 radyo binası baskına uğrarken, 2 bin 601 internet sitesi kapatıldı.
2010... 15 bin 976 kişi gözaltına alındı.741 işkence vakası tespit edildi. İfade özgürlüğü kapsamında 790 kişiye para cezası kesildi. Basın alanında açılan soruşturma sayısı 5 bini geçerken, bunların 2 bini davaya dönüştü.

***

Devam edelim ‘özgürlükler ülkesi’nin ağır bilançosunu anımsamaya...
2011-2014 ‘te toplam 149 yayın durdurma kararı alındı. Ankara mahkemeleri ve Bakanlar Kurulu kararıyla 453 kitap ile 645 gazete, dergi, broşür ve pankart yasaklandı. 
Ergenekon ve Oda TV davalarında 50’yi aşkın gazeteci yargılandı. 13 yılda medya mensuplarına on binlerce dava açıldı,  yargı önüne çıkan gazeteci sayısı binlerle anılıyor.
Gezi eylemlerinde 11 gazeteci saldırıya uğradı, 80’e yakın gazeteci işten atıldı. Köşelere, programlara sansür uygulandı, internete yasaklar getirildi, youtube, twitter engellendi, kapatıldı.
Keyfi akreditasyon dayatması ağırlaştırılarak sürdürülüyor. Saray, AKP, Bakanlıklara aralarında YURT’un da olduğu birçok gazetenin girişi yasak!
Yansız manşetler devletin zirvesinden açık tehdit alıyor, dava ediliyor. Bizzat iktidar müdahalesi ile yayınlar engelleniyor, gazeteciler işinden oluyor. CHP’nin ‘Kalemi Kırılan Gazeteciler’ raporuna göre 13 yıl boyunca işinden edilen gazeteci sayısı bin 863’ü aştı.

***

Özgürlükler ülkesinde bizzat Erdoğan’ın yayınlara müdahale ettiği ses kayıtları ortaya çıktı.
Gazeteler el değiştirmeye zorlandı, manşetler belirlendi, havuz medyası oluşturuldu, iktidar en küçük eleştiriye tahammülsüzlüğünü gazeteci, yazar ve çizerlere açtığı binlerce dava ile ortaya koydu.
Muhalif kalemler, medya kuruluşları ağır tazminat, vergi ve hapis cezaları ile sindirildi.
Gazete binaları, matbaalar basıldı. Gazeteciler gözaltına alındı, tutuklu yargılanmaları sağlandı.
Devlet televizyonu TRT iktidar borazanına dönüştürüldü. İktidar yanlısı olmayan TRT’de yer bulamadı.
Birkaç gün önce yitirdiğimiz Levent Kırca örneğinde olduğu gibi muhalif sanatçılara baskı uygulandı, kovduruldu, özel kanallarda bile iş yapamaz hale getirildiler.
RTÜK iktidarı koruyup kollayan bir sansür kuruluna dönüştürüldü...
Sokağa çıkmak, Anayasal hakları kullanmak, iktidara eleştiri getirmek suç sayıldı. Tweet atan, bakanları protesto eden gençler dövülüp, tutuklanırken, gazete basıp, gazeteci dövenler serbest bırakıldı...
Medya örgütleri, dernekler, sendikalar, üniversite yönetimleri yandaş olmaya zorlandı.
“Ucube” denilerek heykellerin yasaklandığı günleri gördü bu ülke...

***

Saray’ın ‘sınırsız özgürlükler ülkesi’nin 13 yılından küçük kesitler...
Erdoğan’a ne sormuştu Finlandiyalı meslektaşımız?
“Ülkeyi diktatörlükle mi yönetiyorsunuz?”
Tablo ortada... Yanıtı siz verin...
NOT: Veriler; GÖP, ÇGD ile KESK, Eğitim Sen ve İnsan Hakları Vakfı’nın raporlarından derlenmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar