Şükrü Sina Gürel

Şükrü Sina Gürel

Seçimden sonra

Baskın seçime yalnızca Bahçeli’nin aklına estiği için gitmiyoruz. Ekonomide yaşadığımız derin olumsuzlukların biriken ve sonunda taşan temelli nedenleri var. Bu yuvarlanışın önüne nasıl geçileceğini ne Bahçeli bilebilir ne de “Reis”. Dibe vurmadan seçime gitmek gerekiyordu, öyle yaptılar.
Ayrıca dış politikada karşılaşmamız kaçınılmaz olan durum ve sorunları da seçimi erkene  alıp, ertelemek gerekiyordu; öyle yaptılar.
Ekonomide ve dış politikada bizi yönetecek olanların yapması gereken “seçimler” olduğu için, şimdi bizim yapacağımız “seçim” önemli.
Ekonomi elbette hukuk devleti düzeni ve adaletin sağlanmasıyla yakından bağlantılı.
Bu konuda aday ve partilerin “seçimleri” şimdiden belli. Ancak, Türkiye’yi yeniden uluslararası sistemin saygın ve güvenilir bir üyesi yapmanın çaresi, ancak dış politikada da doğru tercihlere yönelmekten geçiyor.
AKP iktidarı süresince, aldatmaca ve hayallerle oyalandık. Aldatılan yalnız bizi yönetenler değil, Türk halkı oldu. Son on yıllık dönemde, ayrıca, “stratejik derinlik” safsatasının çukuruna düşmekten kurtulamadık!
“Sıfır sorun” derken, komşularımızla sorunlarımızı bine çıkardık. İlişki kurduklarımız, meşru yönetimler değil, marjinaller oldu.
Neyse ki 15 Temmuz ertesinde ister istemez “ortak akıl” bir ölçüde üstün geldi de, yine bir ölçüde bölgesel işbirliğine yöneldik.
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce başarıyla götürdüğü seçim kampanyasında sıklıkla içerde ve dışarda “barışma” niyet ve ilkesini vurguluyor. Unutmayalım ki, Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi ve bölgesel işbirliğine verdiği önem ve öncelik, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı bir dünyada Türkiye’yi “örnek ülke” konumuna yükseltmişti. 1965 ertesinde Soğuk Savaşın gölgesinden çıkarak bölge devletleriyle -Sovyetler dâhil- işbirliği başlatan Demirel Hükümeti idi. 1997-2002 arasında benim de üyesi olduğum üç Hükümetin (ikisi Ecevit Hükümetiydi) Dış Politika programlarının başlığı “Bölge Merkezli Dış Politika “ idi.
Şimdi önemli dış politika tercihleri yapmanın eşiğindeyiz. Seçimden sonra yapmamız gereken seçimlere şimdiden hazır olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar