Sessiz kullar

Bir akşam televizyonda, bana Kuran’ı sevdiren ve okutturan Yaşar Nuri Öztürk’ü dinliyordum. Konu hayvanlardan ve onlara yapılan eziyetlerden açılınca mekânı cennet Hocam dedi ki;

“Onlar Allah’ın sessiz kullarıdır...”

O gün bu gündür aklıma kazındı bu tanım...

Ben zaten hayvansever bir ailede büyümenin verdiği hassasiyet ile hayvanları çok seviyorum ve önemsiyorum. Ama ne zaman sokakta yaralı bir kedi ya da medyada eziyet görmüş bir köpek görsem; Ne zaman derisi, dişi, kürkü için öldürülen bir hayvan haberi görsem “Sessiz Kullar” a ses olmak istiyorum ve insan olmaktan bir kez daha utanıyorum...

İnsan yavrusunun biraz canı acısa, ağlar, bağırır, ortalığı yıkar!

Ama canı yanan bir hayvanın ağlaması bağırması bile zayıf ve ürkektir...

Sanki hakkı yokmuş gibi bağırmaya...

Sanki hakkı yokmuş gibi yaşamaya...

Doğadaki besin zincirinde bile “insan”dan daha vahşi ve kalpsizi yok!

Açgözlüyüz bir kere!

Hep fazla, daha fazla!

İhtiyacımız olmasa da önemli değil saklarız!

Yeter ki her şeyin hep daha fazlası olsun!

Hep bize olsun!

Bizi bu kadar “hadsiz” yapan şey nedir?

“Vahşi hayvan” diye tanımladığımız yaratıklar bile sadece karnını doyurmak için avlanıyor ya da tehlike anında kendini korumak için saldırıyor, diş gösteriyor!

Kendi ırkını parçalayan, yok eden tek yaratık insan değil mi?

...

Çok değil bir basamak yukarı çıkıp baktığımda görüyorum ki;

Yaşamı kirleten tek şey insan!

Eşine ihanet eden, ortağını kazıklayan, çocuklara tecavüz eden, para için yalan söyleyen, adam öldüren ve daha neler neler yapan başka bir yaşam türü var mı?

Mesela;

Fakirden alıp zengine veren bir kurt olabilir mi?

Çakma bal yapan bir arı gördünüz mü hiç?

Ya da tırtıla tecavüz eden bir kelebek duydunuz mu?

...

Masumiyeti özlediyseniz sokaktaki bir hayvanın gözlerine bakın karşılaştığınızda!

Karşılıksız, saf sevgi arıyorsanız, bir köpeğin başını okşayın...

Korkmayın ısırmaz!

Sessizce sever

Sessizce ağlar

Sessizce yaşar hayvanlar...

Önceki ve Sonraki Yazılar