Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Sevinelim mi, ağlayalım mı?

Deniz Yücel özgürlüğüne kavuştu!
Bazen insan sevinelim mi, üzülelim mi  ikilemi arasında sıkışır  kalır ya?
İşte bugünlerde böyle özel bir olay yaşadık yine.
İçeride her gün düzinelercesini yaşıyoruz.
Neredeyse , “alıştık”, kanıksadık.
Ancak uluslararası arenada bu daha ağır ve acıtıcı oluyor.
★★★
Başbakan Binali Yıldırım Almanya’ya gitti.
Birçok görüşme yaptı.
Almanya Başbakanı Merkel ile de görüştü.
Ne görüşüldü kapalı kapılar arkasında bilmem.
İki tarafta “pazarlık yapılmadı” , diyor.
Ama uzun bir süredir tutuklu Türk kökenli Alman vatandaşı gazeteci Deniz Yücel görüşmeden bir gün sonra tahliye ediliyor.
★★★
Deniz Yücel niçin tutuklanmıştı?
İddianame yazıldı mı? Yazıldıysa ne yazıyor?
Deniz Yücel her fırsatta suçsuz olduğunu, niye tutuklandığını, neyle suçlandığını bile bilmediğini söylüyordu.
Tahliye edilmek için ille de alman vatandaşı olmak ve Merkel ile Başbakan’ın görüşmesi mi gerekiyor?
Ama AKP Genel Başkanı, O’nun ajan ve terörist olduğunu söylüyordu toplantılarda gazetecilerin önünde.
Doğruysa, kim ve niçin serbest bıraktı?
Değildiyse, hangi keyfiyet onu uzun süre hapis tutmuş, en azından Türk- Alman ilişkilerine yoğun zarar vermişti?
★★★
Sadece Deniz Yücel’in hapis tutulması kaç milyar Euroluk Alman yatırımlarını engelledi, biliyor musunuz?
Deniz Yücel niçin serbest bırakıldı?
O’nun deyimiyle “kirli bir pazarlığın” parçası olmadıysa, hangi başka “alış- verişin bonusu” oldu?
Hâlbuki  en önemlisi, kendisinin “kirli pazarlıkların bir parçası” yapılmamasını, bunu hiç istemediğini söylüyordu cesurca.
İşin ilginç yanı, Deniz Yücel Almanya’ ya gittiği gün elinde 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından kendisine teslim edilen bir kararı göstererek  sosyal medyada bir video ile şunu açıkladı:
“…Bugün çok ilginç bir gün... 3 Şubat tarihli tutukluluğuma devam kararı. Bugün aldım çıkarken. Ama yine de çıktım”.
Apar topar tahliye edilip ülkesine döndüğünde de, halen niçin tutulduğunu ve bırakıldığını bilmediğini söyledi.
Aslında çok iyi oldu da, böyle bir şey nasıl olur?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ise  Deniz Yücel’i bir “terörist” ve “ajan” olarak mahkûm etmişti bile kendince kamuoyunda.
Peki, ne oldu şimdi?
Yoksa “ajan ve terörist” Deniz Yücel takas mı edildi? (!)
Gerçi takas olsa, karşılığında bir ajanımızı almamız gerekirdi.
Yoksa birileri, yine kandırılmış mıydı?
★★★
“Bağımsız ve tarafsız  yargı“ tarafından iki ülkenin Başbakanı görüştükten bir gün sonra tahliye edilince, aslında Deniz Yücel’in suçsuz olduğuna inanan insanların çoğu bile karmaşık duygular yaşadılar.
Aynen benim gibi.
Bir tarafta suçsuz birinin, hele bir gazetecinin, tahliye edilmesi elbette çok sevinilecek bir durum.
Öte taraftan “bağımsız ve tarafsız yargı”nın durumu dikkate alınırsa insanın sadece ülkenin düşürüldüğü duruma, özellikle bir hukukçu olarak ağlayası geliyor.
★★★
Anamuhalefet CHP ‘nin  Grup Başkan Vekili Özgür Özel ise bu durumu ‘yargı bağımsızlığının olmadığının tescilidir’ şeklinde tespit ediyor. 
İktidar adaletin genleriyle feci şekilde oynuyor demek ki!
Unutulmasın!
Adalet’e en çok onunla oynayanların ve onu darmadağın ve perişan edenlerin ihtiyacı olur! 
Ve ülkenin itibarı en çok adalet üzerine gölge düşürülerek yok edilebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar