Bence ahir ömrünü sürmekte olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, son demlerini yaşayan basınında tek bir “muhabir” kaldı!

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk!

Saygı, çok başarılı bir Ankara temsilcisidir, yazardır ve muhteşem kitapları vardır..

Ama genel yayın müdürü bile olsa Saygı, saygı duyulması gereken bir muhabirdir!

Saygı en son bir iddiayı yazdı:

“Ayvalık’taki MİT kampı satıldı mı?”

Saygı, hiçbir şeyi araştırmadan yazmaz ve her yazdığı mutlaka doğrudur!

İşin içinde MİT olunca, haberi soru şeklinde yazdı!

Ayvalık Küçükköy sınırları içinde bulunan ve dünyanın sayılı kumsallarından birine sahip Sarımsaklı sahilindeki MİT kampı, tanınmış bir SİYASETÇİNİN DAMADINA satıldı mı?

Saygı yazıp da, iktidarın Musahhih Başı Musahhihzade Hüseyin Çelik Paşamız yalanlamadığına göre, satılmış olmalı!

E, o zaman o MİT kampından bahsedelim biraz!


Sarımsaklı'daki MİT kampı, AKP’nin “kafasındaki” malum sahil kampları gibi bir yer değildir!

Yani MİT mensuplarının çoluk çocuk, bütün bir yaz boyunca sadece lay lay lom yapıp denize girdikleri bir yer hiç değildir!

Sarımsaklı'daki MİT kampı, Yunanistan’ın Lozan’a aykırı olarak silahlandırılmış, Türkiye’ye en yakın adalarından Midilli’nin tam karşısındadır!


Sarımsaklı'dan bakınca, Midilli’de sahiplerinin meyhaneye giderken kullandığı otomobillerin farlarını bile, açık havalarda çok net görebilirsiniz!

Midilli’ye giderseniz, oradan bakınca da MİT kampının binaları pencerelerine kadar görülür!

En ÖNEMLİSİ, bu kampta yazın aileler üç ay tatil yapar ama 12 ay faaliyet sürer!

Türkiye’nin, Yunanistan’a en yakın temas noktalarından biridir!

Keşke ebedi gerçek bir barış olsa da, ne Ayvalık’ta MİT kampına, ne de Midilli’deki silahlara gerek kalsa!

Ama iki halkı önce emperyalistler, sonra da o emperyalistlerin emrindeki siyasetçiler rahat bırakmadığı sürece, devamlı bir suni sakatlık durumu maalesef her an var!

E, o zaman stratejik önemi olan bu kamp niye satılıyor!

“SATILDIYSA”, 350 milyar dolara ulaşan “dış borcu” ödeyecek para karşılığında mı satıldı?

Satmak için sırada neresi var ve neresi kaldı?

BOP Eşbaşkanı olmanın gereklerinden biri de bu mu yoksa!

Midilli’den Yere Körfezi’ne dönen burun, Ayvalık sahilinden görünür!

O buruna her bakışımda, rahmetli dedem Halil Urup’un, oradan kayıkla Dikili’ye geçmiş olduğu aklıma gelir!


Binbir tehlikeyi göze alarak ve kayıkla!

MİLLİ MÜCADELE için!

Dedem ve Milli Mücadele’ye katılanlar iyi ki gerçek âleme göçtüler!

Onca emekten sonra AKP iktidarında, emeklerinin boşa gittiğini görmediler hiç değilse!