Sevinmek için çok erken

Bu satırlar yazılırken tüm ülke sessiz bir tedirginlik içindeydi lakin gergin değildi. Tam 48 saattir o "eyyy!.." diye başlayan yasa, kural, gelenek tanımadan ve ne varsa din kitap tüm değerleri istismar eden konuşmalardan uzaktı. Çünkü belli ki aslan'ın (!) yarası ağırdı. Tebaası ona ilk defa "Ağzına geleni söylemek, önüne geleni fırçalamak, eleştireni ve açığını ortaya çıkaranları zindanlara atma özgürlüğün yok." dedi."Bu ülke ve devlet hazinesi babanızdan miras kalmadı." uyarısını yaptı ama bu sadece bir "uyarı" dır. Kimse tek başına %40 la onaylanmış bir AKP’ yi mağlup saymasın. Normal şartlarda bu kadar yolsuzluk, hırsızlık, israf ve geçim sıkıntısı karşısında barajı bile geçmemesi gereken bir parti şu anda hala birinci partidir ve gerçekten kaçamayız. Yaralı aslan! O susuyorsa mutlaka bir bildiği vardır ve korkarım bu durumun üstesinden gelecektir.

Hiçbir şeyi ar saymayan,17-25 Aralık rezaletini bile "pişkince" atlatan biri için bu oy oranı azımsanamaz. Bu sözlerden karamsarlığa kapıldığımı düşünmeyin. Özellikle son 4 yıldır hepimiz bir korku filminin içinde yaşıyoruz. Hani o filmlerde tam tehlike geçti derken "kötülük yeniden canlanır" ya, işte benim ki öyle bir ruh hali. Kimse erken sevinmesin hep yazdım ve söyledim. 17-25 Aralık soruşturulmasın, diye bunların yapamayacağı hiçbir şey yok. Bu yüzden hazırlıklı olmak zorundayız. Çok senaryo vardır da ellerinde birini söyleyeyim: önümüzdeki günler ekonomik istikrarsızlığı tavan yaptırıp "Bakın biz olmazsak olmuyor." diyecekler ve erken seçime gidecekler, diye düşünüyorum. “Du bakem n'olcek?”

Önceki ve Sonraki Yazılar