Her yıl böyle olur aslında; yaz gelir, festivaller başlar ve her yanda bir şenlik havası, bir şiir sesi, güzel insan soluğu koklanır.

Belki de şairlerin en çok hatırlandığı mevsimdir yaz. Uzak yakın yerlerden davetler alınır, heyecan doruk yapar ve okurla buluşulur...

Güzel yürekli şiirseverlerin coşkusu, dünyayı yeniden ve yürekle anlama telaşı, ne güzel olur, ne sıcak olur.

Bu yaz da böyle elbette. Pek çok kente gidip geldik sevgili Hatice’yle. Pek çok kentte yeni dostlar edindik, yeni şiirler için anılar biriktirdik...

İşte yeniden hazırlanıyoruz Datça’ya doğru bir yolculuğa. Can kardeş Nevzat Metin’in, 5. sini gerçekleştireceği Uluslararası Knidos Kültür Sanat Festivali’nde yeniden Datçalılar’la buluşmaya...

Ve bu hafta sizlere, Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi’nden (UKKSA) söz etmek istiyorum.

Çünkü sanata ve kültüre böylesine ilgisiz davranabilen bir iktidar ve o iktidarın evrensel/muhalif sanat pratiklerine karşı düşmanca tavrının her gün daha da ağır faturalar ödettiği bir süreçte, kültür-sanat alanında faaliyet gösteren özel akademileri ayakta tutabilmek takdir edersiniz ki kolay değil. Özel tiyatroların içine düşürüldüğü açmaz ve sıkıntıları asla unutmuyoruz...

Ancak bütün zorluklara ve sanat kurumlarının sıkıntılarına karşın sıradışı bir iş başarılıyor Knidos’ta... Elbette bütün bu işlerin kotarılmasında her zaman değerli ve zor işleri başarmış bir “sanat çılgını” Nevzat Metin’in payı azımsanmayacak önemde.

Sözgelimi, 1985’de Bilim Sanat Galerisi ve Yayınevi’ni kurduktan sonra, pek çok özel ve önemli sergiye, sanat olayına ev sahipliği yaptı. Yaptıklarının listesi öylesine uzun ki burada bütününü yazmam olanaksız fakat UKKSA’ya ilişkin şu kadarını yazabilirim:
Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA) 11 Aralık 2007’de Datça Yarımadası Yakaköy’de her türlü fiziki hazırlığını tamamlayıp açılışını gerçekleştirdi. Açılış gününden bu yana müzik dinletileri, ulusal ve uluslararası sanatçılarla plastik sanatlar disiplinlerinde (resim, heykel, seramik, cam, fotoğraf vb.) çalıştaylar, sempozyumlar gerçekleştirdi, imza ve söyleşiler düzenledi.

Yöre insanları ve öğrencileriyle zaman zaman gerçekleştirilen sanat atölyeleri yerel halk tarafından takdirle karşılandı. Akademi’yi 2014 yılında yaklaşık 30,000 kişi ziyaret etti. Ve bütün bu çalışmalar bu yıl da ulusal ve uluslararası düzeyde sürmekte...

İşte bizi de Datça yollarına düşüren etkinlik budur.

“Can Baba’ya Bin Selam” adıyla düzenlenen etkinlik, her zaman şiirimizin ve iyi yürekli insanların Baba’sı olarak hatırlanacak Can Yücel’in ölümünün 16. yılına adanmış...

12-14 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleşecek olan etkinlik, 12 Ağustos’ta Can Yücel’in mezarını ziyaretin ardından, Nevzat Metin ve Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar’ın açılış konuşmalarıyla başlayacak...

Nebil Özgentürk’ün “Bir Yudum İnsan/ Can Yücel Belgeseli” ile devam edecek.

Etkinliğin bu yılki konuşmacıları, şairleri ve müzisyenleri oldukça renkli.

Sözgelemi; Arif Keskiner, Ayşe Emel Mesçi, Barış Pirhasan, Cihan Oğuz, Emirhan Oğuz, Gonca Özmen, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, İsa İnan, Küçük İskender, Müslim Çelik, Nâzım Alpman, Nevzat Çelik, Nilay Özer, Nihat Behram, Nurullah Can, Nedim Gürsel, Ömer Ciravoğlu, Öner Ciravoğlu, Özkan Mert, Serdar Kızık, Suna Aras, Şükrü Erbaş, Tuğrul Keskin ve Yaşar Miraç, Can Yücel’den ve kendilerinden okuyacakları şiirlerle, anılarla, üç gün boyunca Knidos’ta olacaklar ve bu üç gün boyunca yazarlar, kitaplarını imzalayacak, okurlarıyla söyleşecekler.

Nihat Behram-Haluk Çetin şiir ve müzik dinletisi ile Fuat Saka Konseri’nin yer aldığı 2015 buluşmasını tiyatromuzun gülen yüzü Gülsen Tuncer sunacak.

Bunca kötülüğün ve savaş çığlıklarının arasında, Datça’da biraz ışık, biraz nefes, biraz iyi dünya düşü içinde olmak ne güzel olur değil mi?

Umarım Datça’dan yükselecek olan ses, daha barışçıl, daha aydınlık bir dünyada yaşama çağrısına güç katar ve güzelim yurdumuzun, ucuna kadar getirildiği uçurumdan geri dönmesine sanat cinsinden bir katkı sağlar.

Değilse, gözünü kan bürümüş bu kör dövüşçülerin dünyasında, Batı’dan Doğuya, Güney’den Kuzey’e yanıp, kül olacağız birlikte.