Sezen Aksu

Hürriyet gazetesinde dün Çınar Oskay'ın Sezen Aksu ile yaptığı bir söyleşi yayımlandı.

Önemliydi. Çünkü Sezen Aksu bu söyleşide kendisini temize çekmeye çalışıyordu.

Nedeni basit. Aksu utanıyor. Bir dönem yaptığı siyasal tercihler, henüz birkaç yıl önce ettiği boyundan büyük laflar nedeniyle mahçup. Hayat kendisini yalanladı çünkü.

Aksu kendi hayatına, değerlerine, varoluş nedenlerine, dostlarına, izleyicilerine, ihanet eden; su içtikleri kuyuya tüküren bütün liberal sahtekarların huzursuzluğunu yaşıyor.

Çünkü Aksu, bir dönem AKP'nin Türkiye'yi demokratikleştirdiğini, özgürlükleri genişlettiğini savundu. Liberal solcuların yarattığı rüzgara kapılmış olması mümkün. Galiba o dönemde demokrat olmanın böyle bir tercih yapmaktan geçtiğini sanıyordu. Hava ve estirilen rüzgar böyleydi.

Ancak, ortaya çıkan tablo öyle olmadı. AKP, laikliği tasfiye etti ve mezhepçi faşizan bir diktatörlük kurmaya yöneldi. Demokratik hak ve özgürlükleri sınırlandırdı.

Gezi direnişi, bu rejimin ve Erdoğan'ın yüzündeki maskeyi indirdi. Milyonlarca insan liberallere, "Hayır, ülke demokratikleşmiyor, siz yalan söylüyorsunuz" dedi.

AKP 7 Haziran 2015 seçimlerinde ağır bir yenilgiye de uğrayınca, çok sayıda liberal, ‘yetmez ama evetçi’ solcu, bozulan profilini düzeltmeye ve kendisini temize çekmeye yöneldi. Sezen Aksu da bunlardan biri.

Aksu, söyleşide, "Birileri bize bu ülkede kalıcı barışı tesis edeceğine ve evrensel hukuk kuralları içinde Türkiye'yi demokratikleştireceğine dair bir söz verdi. Ben de bu vaatlere şans tanıdım" diyor. Kendisine tepki gösterenlere ise, "Bana küsmüş olabilirler, ama ben onlara küs değilim" diye göz kırpıyor.

Bu kadar basit öyle mi?

Sezen Aksu, AKP'nin önerdiği anayasa değişikliğine, diktatörlüğe yol açacağını belirterek 2010 referandumunda, "Hayır" oyu verilmesini isteyenler için, "Onlar iki cihanda lekelidir" diyecek kadar fanatik bir tutum sergilemişti.

"Hayır" diyenlerin haklı olduğu ortaya çıktı. Aksu’nun rahatsızlığı bundan.

Şimdi "onlara küs değilim" diyerek, gericiliğe verdiği desteği unutmamızı istiyor. Yok öyle şey!

Peki, sizin "laikçi teyzeler" diye aşağılamaya kalktığınız insanların ne suçu vardı? Onların bütün endişeleri doğru çıkmadı mı?

Onlara bir özür borcunuz yok mu?

Öyle "bizi kandırdılar" türünden bir sızlanma değil, harbi bir özür.

Hadi Sezen Aksu... Bekliyoruz!

Yoksa ‘iki cihanda da lekeli’ olacaksın.

Önceki ve Sonraki Yazılar