Sihirbazlık okulunda 'Bir Türk'

Bu haftanın en çok konuşulacak filmi ‘Sihirbazlık Okulunda Bir Türk’ olacak. “Olamaz öyle şey” diyeceğimiz bir varsayımdan yola çıkan Barbaros Dikmen ile kardeşi Erdi Dikmen keyifli bir sinema eğlencesi sunuyor.
Eğer Avrupa’da bir yerlerde bir sihirbazlık okulu varsa, oraya bir Türk kabul edilir mi? Edilirse neler olur, neler! Barbaros Dikmen’in hayat verdiği Sivas’lı Mehmet Koçero karakteri de, “tipik Türk işi” diyeceğimiz davranış ve tepkileriyle 90 dakika gülmemizi garanti ediyor.
Aslında filmin ortaya çıkış öyküsü bile tek başına bir film olabilecek kapasite taşıyor.

FİLMİN YAPIM ÖYKÜSÜ

Teknolojinin yaygınlaşması herkesi kendince sanatçı yapıyor. Öncelikle, iddiası olan solistlerin başvurduğu, ses kayıtlarını paylaşma modasına, şimdi içindeki sinema aşkını videoya dökenler de katılıyor. Çin, ABD gibi ülkelerde sadece bu tür videoların paylaşıldığı internet siteleri en çok takip edilen adresler arasına girdi bile!
En ucuz ‘akıllı’ cep telefonu ile dahi videolar hazırlayıp, bunu sosyal paylaşım sitelerinde sunabilirsiniz. Kendi kurguladığınız öykülerden yaratıp paylaştığınız videolara ‘vine’ deniyor. İşte, Barbaros Dikmen de bugün gösterime giren filminin konusunu daha önce bu tür ‘vine’lar hazırlayarak internet ortamında paylaşmıştı. Kardeşi ile beraber hazırladıkları ve oynadıkları ‘vine’lar toplamda 20 milyonu aşkın izleyici alınca, elbette bu ‘fikri’ sinemada da görmek isteriz, diyen bir yapımcı ortaya çıktı. Böylece,’Sihirbazlık Okulunda Bir Türk’ filmi çekildi.

Evinde aylak, okulda tembel Mehmet, hiç beklemediği bir anda Spellcraft Sihirbazlık Okulu’ndan davet alır. Anne-babasına yurt dışında hukuk okuyacağını söyleyerek izin alırken, tüm mahalle de Mehmet’le birlikte gururlanır.

OLAYLAR NASIL GELİŞİYOR?

Ancak, okul hayatı elbette, evdekileri kandırmak kadar kolay olmayacaktır. Bir yandan zihin okuma, iksir hazırlama, süpürge ile uçmayı öğrenme gibi her sihirbazın yapması gereken becerileri edinmeye çalışırken, gene her Türk gibi, ilk görüşte aşık olduğu okulun en güzel kızına yaklaşmaya ve kendisini ona beğendirmeye çalışır. Becerebilir mi?

Elbette, hayır!
Güzel okul günleri bitince herkes evine döner. Mehmet okulda öğrendiklerini uygulayarak annesine yardımcı olur: artık evde börekleri Mehmet hazırlamaktadır. Hem de sihirli çubuğu ile tek dokunuşta!

Filmin finalinden, yapımcıların hemen ikincisini çekmeye hevesli olduklarını anlıyoruz. Daha önce çeşitli dizilerde gördüğümüz ve özellikle de çocukların yoğun ilgi gösterdikleri büyücülük, sihirbazlık gibi konuların kendi içinde bir gişe garantisi taşıdığını kabul etmekle birlikte, umarım yapımcılar bir sonraki filmde animasyon ve senaryo alanlarında yatırım yapmaktan kaçınmazlar. Aksi takdirde, en az 5 – 6 film çıkacak bir tema özensizliğe kurban gidebilir.
Sinemamızda birkaç kardeş ortaklığı var. Bunlardan en bilineni Şahan ve Togan Gökbakar kardeşler. Barbaros ve Erdi Dikmen kardeşler ile, bulundukları kulvar nedeniyle Gökbakar kardeşler arasında bir benzerlik kurmak mümkün. Yeni filmler ortaya çıktıkça, benzerlik kurma konusunda haklı olup olmadığımız ortaya çıkar. Ancak, şimdiden Mehmet Koçero ile toplumun seveceği, sıcak bir karakter yarattıklarını söyleyebilirim.

Önceki ve Sonraki Yazılar