Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Şimdi tartışma zamanı değil ama…

Biliyorum, bunları tartışmanın zamanı değil!

Ama ülkemizde bilinçli bir parti örgütlenmesi, parti içinde hak, hukuk, adalet ve gelişimine ihtiyaç var.

Yani demokrasiye.

Tüm partilerde hem de!

Yoksa içine her gün daha büyük bir ivmeyle çekildiğimiz Ortadoğu bataklığının ve cehaletinin içinde boğulacağız.

***

Biliyorum, bugün ve bundan sonra yazacağım bazı makalelerde eleştireceklerim ve önerilerim önümüzdeki yerel seçimler için yetiştirilemez ve uygulanması mümkün değil.

Ama yine de şimdiden bu konuların ele alınmasında fayda vardır.

Ve biliyoruz ki, ülkemizdeki tüm kötülüklerin anası bu parti içi demokrasi fukaralığımızdır.

Partiler demokratik olmadıkça ülkenin olamayacağını ne zaman gerçek anlamda anlayacak ve gereğini yapacağız.

***

Yerel Yönetimlerde, özellikle Belediye Başkan aday belirleme yöntemlerinde maalesef tek reçete ile tüm ülkede bir çözüm üretmek mümkün değil.

Aslında seçimle gelinen tüm görevlerde yine de benzer kriterler ve sistemler uygulanabilir.

Siyasi Partilerimizde demokratik siyasi ahlak, siyasal ve insani eğitim ve özsaygı maalesef yerlerde sürünüyor.

Buna karşın vurdumduymazlık, pişkinlik, biat kültürü ise tavan yapmakta.

El aynasına bile bakmayı düşünemeyen birçok kişi kendisini dev aynasında görmeyi pek seviyor.

***

Biliyoruz, tüm sorunların çözümü uzun vadede sonuç itibarıyla tüm alanların, ama öncelikle siyasal partilerin Anayasa’ya uygun olarak çağdaş olarak demokratikleşmesi sürecine bağlıdır.

Elbette kadınların siyasette ve siyasi partilerde ve dolayısıyla belediye ve parlamentoda çok daha fazla ve etkin olarak bulunmaları sağlanmadan zaten bu demokratikleşme mümkün değildir.

Bu konuda en temel ve uzun vadeli zemin elbette demokratik eğitimli toplum, demokratik örgütlü bir partidir.

***

Özellikle CHP de çok yaygın bir şekilde tüm üyelerle ön seçim talebi var.

Temelde haklı bir anlayış gibi olsa veya görünse de aslında özellikle hâlihazır “sağlıksız üye yapısı” ile tüm üyelerin katılımıyla önseçimin ciddi sakıncaları vardır.

Kaldı ki sağlıklı bir üye yapısıyla bile büyük kentlerde bu yöntemin eşitsizlik ve dengesizlik yaratacağı göz ardı edilmektedir.

Özellikle adaylar arasında büyük eşitsizlik ve haksız rekabete yol açacağı kesin.

Ancak çözüm sürekli ve ağırlıklı olarak merkez ataması da olamaz.

21. Yüzyılda yaşadığımızı unutuveriyoruz nedense.

Hiç yakışmıyor bu durum

Ne size, ne bize ne de ülkemize

Önceki ve Sonraki Yazılar