Cuma sabahı SÖZCÜ gazetesiyle ilgili gözaltı ve arama haberleriyle uyandım Düsseldorf’da.

Almanya’da sanki ben operasyon yapmışım gibi sert sorulara maruz kaldım hem Almanlar, hem de yurttaşlardan.

Bedenleri buralarda ama akılları, gönülleri, kulakları ve gözleri memlekette…

SÖZCÜ gazetesi toplumda muhalefet yayın organlarından biri  hatta en çok basan ve satılan gazete olarak bilinir.

Sahibinin veya bazı mensuplarının FETÖ bağlantısı var mı yok mu, bilmem.

Buna ancak gerçekten bağımsız ve tarafsız yargı karar verir.

Ama gerçek şu ki, iktidar kazanında o kadar güçlü ve samimi FETÖ’cü kaynıyor ki, internet, facebook ve Google’da 15 dakikalık bir araştırma yapınca ne teraneler görebiliyorsunuz.

Onlar orada dururken… , İnandırıcı oluyor mu bu yapılanlar?

İddialara göre SÖZCÜ’nün , iktidarın yıllarca iç içe olduğu, ne istediyse verdiği FETÖ tarikatı terör örgütü ile bağlantısı varmışşş…!

CUMHURİYET, SÖZCÜ…  Sırada kim var acaba?

Farklı düşünen herhangi birimiz  olabilir mi?

AL GAZETECİYİ İÇERİ, RAHATLA (!)

İzmir SÖZCÜ muhabiri Gökmen Ulu da gözaltına alındı.

Bütün İzmir Gökmen Ulu’yu cumhuriyetçi ve demokrat olarak tanır.

CHP milletvekillerinden Genel Sekreter Kamil Oktay Sındır, Musa Çam, Aytun Çıray, Atilla Sertel ve Tacettin Bayır kendisini gün boyu yalnız bırakmamışlar.

Maalesef 22 Belediye Başkanından bir tanesi bile orada yokmuş. Hâlbuki hepsi de tanır Gökmen Ulu’yu.

İzmir halkı özellikle Belediye Başkanlarına çok duyarlıdır ve böyle durumlarda hep onların yanında olmuştur.

Vefa ve duyarlılık aranıyor.

Gören var mı?

SÖZCÜ gazetesinin köşe yazarlarına bakıyorsunuz, yıllardır iktidar merkezi ve çeperindekiler FETÖ’yle beraber yolları aşındırırken onların FETÖ tarikatıyla kavga ettiklerini görüyorsunuz.

İktidar çeperindeki yolsuzluk ve usulsüzlükleri SÖZCÜ manşetlerinden eksik olmaz.

Fethullah Gülen FETÖ olarak tanımlanmadan önce de cemaat örgütü o çete ile ilgili gerçeklere değinen kalemleri barındırıyordu.

Haberlerine bakıyorsunuz keza benzer durum var.

Ya, demek hepsi maskeymiş, öyle mi?

Terör olaylarına karışmışlıkları mı var, bilmediğimiz yoksa?

BASINA DOKUNMA, DOKUNSAN DA KADİFE ELDİVEN KULLAN, ZİRA HAKLI BİLE OLSAN DÜNYAYA ANLATAMAZSIN!

Basında hele iktidarı eleştiren bir medya kuruluşu ve gazeteciler hakkında işlem yapılırken çok daha ihtimam gerek.

Zira içeride toplumun büyük kesiminin duygularına tercüman olur muhalif basın.

Toplumun biraz öfkesini salar, rahatlatır.

Dengelemeye yarar.

Ya, önce sen iktidar siyasi çevresindeki 15 Temmuz şiddetinin siyasi sorumlularını tespit edip gereğini yapsana.

İktidarın tüm duvarlarını kocaman aynalar ile kaplatıp baksana!

Basına karşı bu yapılanlar ülkeyi daha da çok yalnızlaştırmaz mı?

Muhalefete baskı ve korku vermek olarak algılanmaz mı?

Amacın buysa, algılandı bile.

Ama bunun memlekete faydası yok.