Mustafa Kemal Atatürk, 5 Aralık 1934 yılında kadınlara milletvekili olabilme hakkı tanıdı.
1930 yılındaki belediye seçimlerinde çok sayıda kadın belediye meclisine girdi.
1933 yılında kadınlar muhtar olma hakkına sahip oldular.
İlk yerel seçimde, Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere Köyünde (bugünkü Karpuzlu ilçesi) seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın muhtarı olarak tarihe geçti.
8 Şubat 1935’te 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM’ye girdi. Ara seçimle bu sayı 18’e ulaştı. Bu sayıyla o dönemde dünyada ikinciydik.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Mecliste 98 kadın ile temsili en yüksek seviyeye ulaşıldı. Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranıydı.
1 Kasım seçimlerinde ise Meclis’e girebilen kadın sayısı 81’e düştü.
Maalesef bunca yıl geçmesine rağmen hâlâ siyasette kadınlarımızın sayısı erkek siyesilere oranla yok denecek kadar az.
Siyasete daha çok kadın eli değmeli, diyorum.
Meral Akşener’in siyasetteki varlığı nasıl da ülkenin siyasi dirilişini artırdı. Her yerde ılık meltem rüzgârları estirdi. Nasıl da korkusuzca kafa tutuyor yılların fosilleşmiş siyasilerine. Onun enerjisi Türkiye’de bir siyasi uyanışa neden oldu. Aynı parti mensubu olmasalar bile, insanlar şöyle bir silkelendi Meral Akşener’in söylemleriyle…
Şimdi diyorum ki: Daha çok kadın siyasette yer almalı. Kadın üretir, dengeleyicidir zira. Tanrı’nın ona verdiği en büyük erdem değil midir içinde canlı büyütebilme özelliği!...
O zaman ne yapıyoruz? Tüm kadın adayları destekliyoruz!

Kafamda “Deli” Sorular

* Evrensel değerleri ve demokrasiyi yok saydınız... “DEVAM” dedik!
* Metal yorgunluğu var dediniz... “DEVAM” dedik!
* Rüşvet, yolsuzluk dağ gibi üzerimize yığıldı... Çalıp çırpanlar yargılanmadı ama biz sürü psikolojisiyle yine de “DEVAM” dedik!
* Ne zaman ki ATATÜRK’ümüze dil uzattınız, işte o zaman “TAMAM”dır usta, yolun açık olsun dedik!
Atatürk’ün evlatları dediğini yapar!
Hoş kalın!...