Referandum öncesi Anayasa değişikliği ile nelerin bizleri beklediğini bilenler önce birbirlerinden başlayarak, ailelerine, çevrelerine ve topluma anlatmaya çalıştı.

Anlatırken de çok zorlanmadılar. Ellerinde onsekiz madde ile anılan ancak kendine bağlı binlerce kanunun değişmesini gerektirecek değişiklik metni vardı.

Ekleme çıkarmaya ihtiyaç duymadan anlatı- labilir şeylerdi, anlattılar. Bazen de kendilerinden daha iyi bilenlerden kimi ekranlarda dinlediler, kimi köşe yazılarından öğrendiler.

Gerçekten öğrenmek için kulak kabartanlar anladılar.

Bu değişikliğe siyasi parti kimliği ile değil, yurttaş kimliği ile bakanların algılaması kolay oldu.

Bir süre sonra onlar da çevrelerine anlattılar. Bu zincir toplumun çoğunluğunu HAYIR’da birleştirdi.

Açıklanan referandum sonucunun önceden yazılmış olduğu konusunda halkın ortak düşüncesi artık yerleşti.

Onsekiz maddenin sakıncalarını “Böyle ise çok tehlikeli ama hele bir gelsin, görelim” diyenlerin ortak yanı sözüm ona inancını ön planda tutan kesimdi.

İnancını yaşarken görmemesine rağmen inananlar, onsekiz maddenin getireceği felaketi ya- şayarak görmeyi tercih ettiler.

Takke düştü kel göründü mü desek, görünen köy kılavuz istemez mi desek yakışır bilmiyorum fakat, partili Cumhurbaşkanından sonra partili hakim ve savcı listeleri basında yer almaya başladı.

Olsun, benim partimden diye düşünenler hala durumu anlamamış demektir. Onların anlaması için, herhangi, bir davada, karşı tarafın da aynı partiden olması gerekecek herhalde.

Ev sahibi de kiracı da AKP’li ise, haklı olan mı, partide güçlü olan mı kazanacak, görecekler.

Yaşayınca inanacaklar. Çocuklarının işsizliği için umut göremeyince, yenilen haklarıyla ilgili arayışlarında kararnameler duvar olunca, doğa katledilirken kararın tek adamdan çıktığını öğrenince, askerdeki oğlunun başka topraklarda emperyalizmin planları için savaştığını bilince, komşusunun evine barkına herhangi bir sebeple el konulunca, Atatürk sevgisi yerine, düşmanlığı prim yaptıkça ANLAYACAKLAR…

Onlar yaşayarak öğrenirken, olası hukuksuz geleceğin anlatılmaya devam etmesi gerekiyor.