Fenerbahçe'nin doğru olmayan gerçekleri

Fenerbahçe'nin doğru olmayan gerçekleri

Fenerbahçe için iç saha maçlarının en can alıcı tarafı geçmişe bakarak enteresan bir şekilde tribünlerin ilgisizliğiydi. Sahaya dizilişlerin çok önemli olmadığına inananlardanım.

Buna rağmen Süper Lig'in en çok gol kurtaran kalecisinin Karcemarskas olduğunu düşünürsek bu ligin en çok pozisyon veren takımının Gaziantepspor olduğunu kestirmek zor olmasa gerek. Hal böyleyken Robin Van Persie'nin yanında gözlerimiz Fernandao'yu da aradı. Aslında Fenerbahçe'nın en büyük şansı son üç maçını Mersin, Trabzon ve Antep gibi ligin en sıkıntılı takımlarına karşı oynamış olmasıydı. Sivas'ın ligde artık umudunun kalmaması, Konya'nın üçüncülüğü garantilemesi sonrası Fenerbahçe için son üç haftada tahtadaki en zorlu maç olarak gözüken Başakşehir karşısında da sıkıntı çekmeyeceğine inanıyorum.

Fenerbahçe'de çalışan her antrenörün geleceğinin 34 maçlık periyotta son maça kalması mı? Daum ilk iki yıl şampiyon oldu, üçüncü yıl Denizli'de son hafta kaybetti ve KOVULDU. Yine ikinci gelişinde kaçan yirmi gol sonrası Trabzonspor'la son hafta berabere kalarak şampiyonluğu kaybetti ve yine KOVULDU. Burada en önemli parantezi Aykut Kocaman'a açmak istiyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü tarihinde, bir yılı sportif direktörlük olmak üzere dört yıl görev yapıp sadece bir şampiyonlukla devam edebilen tek isim Aykut Kocaman'dır. Aslında herkes için şanssızlık diye nitelendirilen 3 Temmuz, Aykut Kocaman'ın üzerine konan bir talih kuşudur. Şayet 3 Temmuz olmasaydı, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım bu olayları yaşamasaydı, Aykut Kocaman şampiyon olamadığı sezonun ardından görevine devam edemeyecekti. Hatta 2011'deki Sivas maçının ardından şampiyon olunmasaydı, kapının önüne yine konacaktı. Mourinho'nun bile bir sene şampiyon yapamadığı takdirde takımın başında kalamayacağı, Fenerbahçe'nin doğru olmayan gerçeklerindendir. Bu gerçeklerden bir tanesi sezon sonunda, Vitor Pereira için de uygulanacaktır. Şampiyon olursa kalacak, olamazsa GİDECEK. Burada en büyük sözüm Fenerbahçe taraftarına; her şey Fenerbahçe'nin kendi elinde olmamasına rağmen, şayet Fenerbahçe şampiyon olursa ıslıkladığınız Diego ve Ersun Yanal haykırışlarınız ne olacak? Fenerbahçe'nin her halükarda yeni sezonda mutlak surette yeniden yapılanmaya ve gençleşmeye yönelmesi gerekmektedir. Çünkü artık maden bitti. Kimi neyle alacaksınız? Alsanız da Fenerbahçe için sadece başarı sayılan şampiyonluk bile bu kadar harcamadan sonra normal görünmeye başlar.

Bazen düşünüyorum da Sayın Yıldırım Demirören Beşiktaş'ın başkanıyken, Fenerbahçe ve Galatasaray ligde şampiyonluk için çekişirken 2006 yılında bir açıklama yapmıştı. Kupayı Beşiktaş alsın, şampiyon Galatasaray olsun. Şimdi yaklaşan bir kupa finali var. Yüksek ihtimalle Fenerbahçe ve Galatasaray final oynayacak. Ligde ise şampiyonluk yolunda  Beşiktaş için en zor viraj Galatasaray deplasmanı. Galatasaray-Beşiktaş derbisi öncesi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, "Şampiyon Fenerbahçe olsun, kupayı da Galatasaray alsın" açıklaması yaparsa 2006 yılındaki gibi normal mi karşılanır, yoksa ülke futbolunda küçük kıyamet mi kopar? Sizlere kimsenin bilmediği bir gerçeği açıklamak istiyorum; hiçbir Galatasaraylı, hiçbir Fenerbahçeli Beşiktaş'ın şampiyon olmasını asla istemez. Çünkü aralarındaki büyüklük ve rant yarışına Beşiktaş'ı sokmak istemezler. Fenerbahçe'nin son üç maçını kazanacağını düşünmekle beraber, Beşiktaş'ın mutlak surette puan kaybedeceğini düşünüyorum. Bu kadar büyük paralar harcayıp, Edirne'den öteye gidemediğin takdirde formana değil dört yıldızı gökyüzündeki bütün yıldızları döşesen ne fayda.