Üç sezon önce “Amatör futbolcu” statüsünde bulunan ve 2014 yılında Altınordu ile profesyonel sözleşmenin altına imza atarak “Bir yıldızın doğuşunun” temelini atan Cengiz Ünder, 50 bin euroluk keşif bedelinden şu anda 40 milyon euroluk piyasa değerine ulaştı.

Altınordu’da ”Ben bir yıldız olacağım” mesajını veren ve Başakşehir’deki 1 sezonluk performansıyla yıldızını parlatan Cengiz Ünder, kariyer basamaklarındaki en büyük adımı ise İtalya Serie A takımlarından Roma’da atmaya başladı. Doğru yatırım, doğru teknik adam ve bitmek tükenmek bilmeyen azim ile her geçen gün gözümüzün önünde daha da büyümeye başlayan Cengiz Ünder, son dönemdeki performansıyla Serie A’da en fazla dikkat çeken oyuncuların başında geliyor.

Henüz 21 yaşında olmasına rağmen ortaya koyduğu performansla ”İtalya’da bir İtalyan kadar manşet olma” seviyesine çıkan Cengiz Ünder’i bu performansa sürükleyen 5 şeyi sizler için hazırladık.

1- VERİMLİ BİR ALTYAPI

10 yaşında Balıkesir Sındırgı’da keşfedilen Cengiz Ünder’in Altınordu’nun suyundan içerek bugünlere gelmesi sürpriz olarak yorumlamak gerekiyor. Sındırga’da yapılan spor okuluna 50 takım spor malzemesi verilmesi karşılığında Altınordu bünyesine katılan Cengiz Ünder’in hikayesi aslında film tadında. Bucaspor’dan ayrılıp Altınordu’ya geçtiğinde alacaklarına karşılık Cengiz Ünder’in de yer aldığı 82 öğrencisini Altınordu’ya geçiren kulüp başkanı Mehmet Seyit Özkan; “Cengiz sadece çok büyük bir yetenek değil aynı zaman çok saygılı ve kültürel gelişime açık bir futbolcu. Cengiz’de Hagi genetiği var ve her geçen gün daha büyüyecek” diyerek aslında belki de uzun metrajlı bir filmin ilk senaryosunu da yazdı.

2-DOĞRU YÖNLENDİRME

Türk futbolunun son dönemdeki altyapı merkezi Altınordu’nun her kademesinde forma giyen ve aynı zamanda milli takımın alt yaş kategorilerindeki performansıyla da dikkat çeken Cengiz Ünder, 2016 yılında 700 bin euro bonservis bedeli ile Başakşehir’e transfer oldu. O dönemde kendisine talip olan Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yerine ”gelişmekte olan bir kulüp ile baskıdan uzak gelişmeyi tercih eden” bir kulüp olan Başakşehir’de ”kariyerinin büyük bir bölümümü altyapı oyuncularının dilinden anlamaya” ayıran Abdullah Avcı ile “daha büyük adımlar atmaya” başlayan Cengiz Ünder’in “kırılma anlarından biri de” şüphesiz ki Avcı’nın kendisine olan güveni ve “koruyucu politikası”ydı. Abdullah Avcı ile beraber gelişim basamaklarını tırmanan Cengiz Ünder, kısa bir süre içerisinde hayal edilen nokta; Roma’ya uzandı! Ama ne uzanma…

Başakşehirli Cengiz;*20 yaşındayım ehliyetim yok*Sosyal hayatım olsun diye başkan tesislerden kovdu

3- HER ALANDA GELİŞİM

Altınordu’da atılan tohumlar pek ala önemliydi ancak ana hedefin Avrupa olması ”yeterlilik” konusunda bazı zorunlulukları da beraberinde getirdi. Şaşalı yaşamdan uzak duran ve 20 yaşında ehliyetini alarak 21 yaşında araba sahibi olan Cengiz Ünder, diğer yandan da “kendisini daha ileriye” hazırlamak için sosyal ve kültürel yönden de basamakları tırmanmak zorundaydı. Cengiz’in gelişimine katkı sağlamaya çalışan Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, ilk fitili ateşleyerek sosyal hayatı olması için Cengiz Ünder’i Başakşehir tesislerinden kovarak Abdullah Avcı’nın kiracısı yaptı! İnsanlık için küçük, Cengiz Ünder için büyük bir adımın atılmasının ardından Abdullah Avcı da Cengiz Ünder ile özel olarak ilgilenerek, ”Daha fazla oku, daha fazla araştır, daha fazla öğren” dedi ve gelişim için bulunmaz bir ağabey, bir dost ve en önemlisi bir teknik direktör olduğunu kanıtladı.

4-DOĞRU KULÜP DOĞRU YATIRIM

Cengiz Ünder’in hayali Manchester United ya da Arsenal’di ancak kader ağlarını; Monchi ile ördü. Sevilla’da yaptıkları ile adından söz ettiren sportif direktör Monchi’nin Roma’ya geçişi, Cengiz Ünder açısından kırılma anı oldu. ”Sert,darbeli, savunma futbolu arasında kaybolup giden nice yıldız adayları, yıldızlar varken neden Roma?” sorusu o günün en çok tartışılan konularından biri olmuştu ancak bu sorunun cevabı aslında Monchi’deydi. “Ağırlaşan, sağı solu aksayan ve merdiven dayayan futbolculardan” kurtularak başka bir Roma yaratmak işin masaya oturan Monchi’nin ilk hamlesini Cengiz ile yaparken şu sözleri kullanması aslında ipuçlarını da bize verdi; ”Cengiz herkes için kapalı bir kutu olabilir ancak benim için değil. Roma için ne denli doğru bir yatırım olduğunu hep birlikte izleyeceğiz”

Roma’ya transferinin ardından ilk etapta beklentileri karşılayamayan ve kiralık gönderileceği haberleri gündeme düşen Cengiz Ünder için menajer Ömer Uzun’un Roma seyahatinde şöyle bir diyalog ortaya çıktı; ”Oyuna adaptasyon, ülkeye adaptasyon, kulübe adaptasyon! Bunların tamamı genç bir oyuncu için sindire sindire olmalı ve bunun için zamana ihtiyaç var.Cengiz’e bu süreçler için bir sezon ayırdık ve kendisinin bu süreçteki azminden dolayı da memnunuz”

5-VE İNANÇ…

Cengiz Ünder’e tek inanan ne Roma kulübü oldu ne de Monchi! Şüphesiz başroldeki isimlerden biri de Roma teknik direktörü Eusebio Di Francesco! Sassulo’da geçen harika sezonun ardından Roma’da inişli çıkışlı bir performans sergileyen Francesco’nun taviz vermeden Cengiz Ünder için doğru zamanı yaratması şüphesiz ki bugünlerin en büyük habercisi oldu. ”Roma’da bir oyun lideri yaratmak istiyorum, bu Cengiz de olabilir” diyen Francesco’nun inancı Cengiz Ünder’de de hayat buldu. Sadece oyun içerisinde değil sosyal ve kültürel hayatta da kendisini geliştirmeye başlayan Cengiz, dil sorununu ortadan kaldırmak için yoğun bir çalışma programının içerisine girdi ve mottosunu da “Futbol asla sadece futbol değildir” olarak belirledi.