Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Sudan Adalarından   Ege Adalarına

Sudan adasını tanıdık, anladık.
Ege adaları ve kayacıklar daha meçhul!
Acaba gizli seçim silahı olarak mı sıralarını bekliyorlar Ege’deki adacıklar?
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Sudan ziyareti verimli geçmiştir mutlaka.
Gelecekte Afrika çok merkezi ve önemli bir rol oynayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tespiti gerçekten yerinde ve devlet politikası olarak altının çizilmesi gerekir.
Afrika ülkeleriyle ticari, eğitim, kültürel ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi de çok olumludur.
Eleştirilmesi gereken bu ilişkiler çabası olmamalıdır.
Ama dış politikada Afrika’ya sıkışıp kalmak ve orada da özellikle Sudan gibi, başında Ömer El Beşir ‘in bulunduğu ülke merkezli yapılması tartışılmalıdır.
O, Ömer El Beşir  ki, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından kendisi hakkında yüzbinlerce insanın katledildiği bir soykırım nedeniyle tutuklama kararı çıkarılmıştır!
Sudan Başkanı olan Ömer El Başer, tuğgeneral rütbesiyle 1989 da kansız bir darbe ile iktidarı ele geçirip, sonra da 1993 de Devlet Başkan ‘lığına getirilmiştir.
Yani kendisi tescilli darbecidir. Tecrübeleri öğreticidir eminim(!)
2003 yılından sonra Başer destekli cancavit milis güçler ile yerli kabileler arasındaki çatışmalarda yüzbinlerce sivil insan katledilmiş, işkence görmüş ve tecavüz edilmiştir.
Milyonlarca insan yerinden yurdundan edilmiştir.
Bu konuda Birleşmiş Milletler raporları vardır.
İlginç şeyler oluyor AKP ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarı altındaki ülkemizde.
Bir tarafta ülkenin tarımı can çekişiyor, çiftçi perişan hale getirildi…
Hatta tarımda kendine yeterli bir ülke olan Türkiye tarım ve tohumda dışa bağlı hale getirildi.
Öteki tarafta haritadaki yerini bilmediğimiz Sudan ‘da devlet-özel sektör işbirliği ile 780 bin dönüm tarım arazisi 99 yıllığına kiralanıyor.
Tabi oraya giden özel ve güzel sektörün firmaları ve o firmaların kimlere ait olduğu hepimizin merak konusu!
Yapılan ekonomik işbirliği  anlaşmasıyla Sudan’da bulunan 780 bin dönümlük arazide yetişecek ananas, avokado, mango, jambu, kanola, pamuk, pepino ve yağlı tohum gibi tarımsal ürünler artık Türkiye’ye ve dünyanın diğer bölgelerine daha ekonomik olarak piyasaya sunulabilecek…
Hayvancılık ve et, süt ürünleri Türk markalarıyla “Made in Sudan” damgalarıyla iç piyasamızda bollaşacak.
Belki oradan doğrudan başka ülkelere ihraç edilecek.
Tarımından öte hayvancılık ve balıkçılıkta da üretim ve işbirliği yapılacak.
Afrika’da, Türk eliyle yetiştirilen ürünlerin, Avrupa’nın dışında Orta Doğu ve Afrika pazarında da satılması planlanıyor. 
Bunlar aslında elbette olumlu gelişmelerdir.
İşin tabii bir de başka tarafı var:
CHP Gurup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sevakin Adası’nı restorasyon için istemesini eleştirdi.
Özel, “18 tane ada verdin Yunanistan’a. Sen bu adaları Yunanistan’dan isteyeceğine, o adalarda turizm yapacağına elindeki adaları Yunanistan’a kaptır, ondan sonra çık Sudan’dan ada talep et.
Önce kendi adalarına sahip çık” dedi.
Gariplikler ülkesiyiz vesselam!
Bir tarafta Sudan da bir adaya talip oluyoruz.
Daha doğrusu tarih, adanın restorasyonuna.
Ki, bu aslında güzel bir adımdır.
Öteki tarafta Ege’de 18 adacığına sahip çıkmaktan uzak dur!
Siz bunu anlayabiliyor musunuz?
Uzaklara bakarken burnumuzun dibini görmüyor muyuz?
Yoksa Ege adacıkları sorunu başkanlık seçimlerinde gizli seçim  silahı olarak mı kullanılmak isteniyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar