Suriye'de olaylar başlamadan bile AKP yönetiminde Ankara Mayıs 2011'de  'Özgür Suriye Ordusu'nu Hatay'da kurdu. Bu 'orduya' bağlı militanlar ilk terör saldırılarını 9 Haziran günü sınıra yakın Cisr El-Şuğur'da gerçekleştirdiler ve 120 kadar devlet memurunu hunharca öldürdüler.
Sonrası bildiğiniz hikâye.
AKP yönetiminde Ankara Suriye'de yaşanan tüm karanlık, tehlikeli ve kanlı süreçlerin başoyuncusu oldu.
Esad'a karşı mezhepsel, Kürtlere karşı etnik ve Hıristiyan ve Ermenilere karşı dinsel düşmanlıklarla davranarak.
Suriye halkının geri kalan Sünni nüfusunun büyük bölümü bu kriterlere uyumuyordu ama olsun.
Onlar da AKP politikalarının kurbanı oldu.
Şimdi sırada 'kâfir' Ruslar var.
'Alevi Esad ve Şii İran'a destek verdikleri için uçakları düşürülmeliydi'.
'Onların gazına kalmadık'.
'Ormanlarımızı keser yine de ısınırız. Ağaç kalmayınca ormanları imara açar Katar Emiri'ne satar köşeyi döneriz. Adamın gazını gemiciklerimize doldurur Avrupa'ya bile satarız'.
AKP yönetiminde Ankara'nın Suriye politikası ve bu politikanın geldiği nokta hayal edilemeyecek kadar tehlikeli ve AKP iktidarda kaldığı sürece Türkiye'nin başı beladan kurtulamayacaktır.
Gerekçesi ne olursa olsun NATO adım adım Türkiye'yi işgal ediyor.
1991'de Saddam bahane gösterilerek Rahmetli Özal'ın daveti üzerine Türkiye'ye gelen Çekiç Güç 2003'te Türkiye'den ayrıldığında Irak işgal edilmişti.
Şimdi Esad ve Putin bahane edilerek 'Çekiç Güçler' Türkiye'nin hava, deniz ve kara sahalarında yerleşiyor.
Ne zaman ayrılır ya da ayrıldığında Suriye, Irak ve Türkiye'de ne olur hep birlikte göreceğiz.
Ama iyi şey olmayacağı kesin.
Baksanıza AKP yönetiminde Ankara Musul yakınına askeri birlik gönderiyor.
Barzani'ye bağlı Peşmergeyi eğitecekmiş.
Ağustos 2014'te IŞİD saldırısı karşısında kaçarak canını kurtaran Barzani'nin Peşmergeleri o tarihten sonra ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Kanada ve başka Batılı ülkeler tarafından eğitilip silahlandırılmaktadır.
Aynı Barzani ki başkanlık süresi bitmiş ama saraydan ayrılmıyor,  'AKP'nin hassas olduğu Türkmenler'den gıcık alır ve elinden gelse onlardan kurtulmaya çalışır.
Barzani AKP yönetiminde Ankara'nın hoşlanmadığı PYD ve PKK'dan hoşlanmıyor ama PKK yetişmeseydi Erbil'in şimdi IŞİD'in elinde olacağını  unutuyor.
Aynı Barzani Rusların IŞİD petrolü ile ilgili suçlamalarına karşın 'Habur'dan geçen binlerce tankerin içindeki petrol bizimdir' diyerek AKP ile dostluğunu kanıtlamıştır. Kimse de ona 'İyi de Abi neden borulara doldurup göndermiyorsun' diye sormuyor.
Gelelim başka iddiaya.
Musul yakınına giden Türk askeri Tarık Haşimi ve Esil Nuceyfi'ye bağlı Sünni milisleri eğitecekmiş.
Irak Meclis Araştırma Komisyonu'nun raporuna göre bu iki kişi İstanbul'da toplanarak Musul'un IŞİD'e teslim edilmesi planlarını konuşmuşlar. Yanlarında başkaları da varmış.
Haşimi Irak Cumhurbaşkanı eski Yardımcısı iken radikal İslamcı terör örgütleriyle ilişkisi kanıtlanmış ve yargılanarak idama mahkûm edilmişti.
O da gelip İstanbul'a yerleşmişti.
Tıpkı Esil Nuceyfi gibi.
Bu zat da 9 Haziran'da IŞİD saldırdığında Musul valisi idi ve emrindeki 60 bin asker ve polise ' Silahlarınızı bırakıp çekilin. Gelenler öfkeli Sünni gençlerdir onlarla savaşmayın' demişti.
Amaç : 'İran destekli Şii Başbakan Maliki'yi zor durumda bırakmak'.
O kadar mı?
Hiç sanmam.
Amaç IŞİD gerçeğini Irak, Suriye, Ortadoğu, Müslüman halklar ve tüm dünyaya kabul ettirmek.
Oyun çok büyük.
AKP yönetiminde Ankara Musul'a asker göndererek bu oyun içinde yeni oyun oynamak istiyor.
Çok meraklıysa aynı askerleri IŞİD ve sonrasında Barzani peşmergelerinin saldırısına uğrayan Telafer, Tuzhurmatu ve diğer Türkmen kasabalarına gönderseydi.
Yoksa onlar 'Bayır Bucaklı' değil mi?
AKP yönetiminde Ankara'nın hedefinde bu kez Irak'ta etkili olan İran var.
Yavuz Selim-Şah İsmail anıları.
Sonrasında Irak Şiilerinin etkinliğini  'Sünni' Barzani, Sünni Arap Aşiretler ve gerekirse IŞİD ile  kırmak.
Bu da olmasa Irak'ı parçalayıp bölgeyi kanlı bir kaosun içine sürüklemek.
İncirlik'te NATO uçaklarına yer kalmadı.
Bazıları Kıbrıs'taki İngiliz üslerine gidiyor.
Yetmezse yallah İsrail.
Malatya Kürecik'teki radarlar hepimizi korur.
Nazar boncuğuna da gerek kalmaz.