Geçenlerde bir haber vardı. Buna göre ABD’nin 1950’li yılların sonunda Ay’a atom bombası atarak Sovyetler’e gövde gösterisi yapmayı planladığı ortaya çıkmıştı. Ancak bunun “İnsanlığın tepkisini çekeceği”ni düşünerek vazgeçmişler. Adamlar daha Ay’a adım bile atmadıkları bir dönemde böylesi hesaplar yapıyorlarmış demek ki!
 
Aynı şekilde 2007’de de böylesi bir plan daha “Bilimsel gerekçeler”le gündeme gelecekti.  NASA Ay’a çarptıracağı bomba yüklü bir uzay aracı ile “Su bulmayı” umut ediyordu. Öyle ki ABD, uydumuz “Ay”ı da tarumar etmeyi kafasına koymuş anlaşılan!
 
İşin şakası bir yana, çok da uzak olmayan bir gelecekte, yeni-tip bir “Galaktik Emperyalizm” dönemine gireceğiz bu gidişle. Tepemizde dolaşan gizli askeri amaçlı uydular bir yana önce Ay ve ardından da Mars’a bu açıdan da göz koymuş durumdalar. Belki de bizim insanlığın “İlerlemesi” zannettiğimiz olgu emperyalizmin dünya sınırlarının dışına taşması olabilir!
 
Mars atmosferini değiştirme ve kolonileşme planları yaptıkları ise biliniyor. Tabii oldu da oralarda kimi iddialarda geçtiği gibi “Zeki canlılar” varsa (“Mars’taki yüz” olayı!) tıpkı “Yeni kıta”nın kolonizasyonu esnasında Kızılderilileri yok etmeleri gibi onları da yok etmeyiz umarım!
 
Zeki yaratıklar dedik te; aslında bu konuda “Ciddi” (?) iddialar var. Söz konusu alanın literatürü hayli zengin. Bize epeyce ”Uçuk kaçık” gelebilecek ve benzerlerine ancak bilim-kurgu roman ve filmlerinde rastlayacağımız türden yaklaşımlar mevcut. UFO’lar mevzusu malum. Zaten daha ilk insanlı uzay uçuşlarından bu yana bazı “Tuhaf hareketlilikler” ve “Yakın karşılaşmalar” gözlendiği de söyleniyor. Bu konuda sıkı bir “Sansür” uygulandığı vurgulanıyor.
 
İşte bu “Dünya dışı varlıklar”ın Ay’ı (Özellikle karanlık yüzünü) bir “İstasyon” gibi kullandıkları ve orada “Üs” kurdukları da bir başka iddia. O yüzden bu alanın kimi takipçileri bize başka “Kılıflar”la sunulan bu “Bombalama” işleminin Ruslara değil onlara “Gözdağı” olduğunda ısrarcılar. Ortada bir “Vazgeçme”den ziyade, bir “Engelleme” olduğu söyleniyor!
 
Biliyorum; hayli “Fantastik” yaklaşımlar bunlar. Hatta “Deli saçması” sanki. Lakin Erich Von Daniken’in bahsettiği türden kimi antik dinsel metinler ve anıtlardaki garip değini ve semboller, insan ırkının “Yabancı kaynaklı” olduğu yönündeki Zecharia Sitchin’in tezleri, 1947 “Roswell olayı” ile gündeme gelen ve günümüzde giderek artan “UFO gözlem raporları” ister istemez bir “Acaba” oluşturuyor. Kişisel olarak bu türden iddialara kendimi çok fazla kaptırmasam bile “Evrende yalnız olmadığımız” fikrini pek de “Acayip” bulmam.
 
Hatta David İcke’nin iddialarına göre bir “Yabancı ırk” mutasyon yoluyla çoktan  gezegenimize yerleşmiş ve “İlluminati”yi oluşturan “Kandaş aileler topluluğu” bu “Reptilian insansılar”dan (Sürüngenimsiler) oluşmaktadır. (“Babil Kardeşliği”!) Nazi UFO’ları ve “Aldebaran” olayına ise hiç girmiyorum! Bu yaklaşıma göre bizim dışımızda ama bizim de “Muhatabı” olduğumuz bir “Galaktik savaş” zaten evrende yaşanmaktadır.
 
Evet, farkındayım; bunlar benim gibi “Komplocu” düşünen biri için bile fazla. Adeta “Zırva” kategorisinde. Fakat ya işler “X-Files”taki gibiyse?
 
Anlaşılan Jules Verne’in “Ay’a Seyahat”i (1865) yazmasından bu yana gündem hayli değişmiş!..
 
NOT: Bu konuda araştırmacı Ali Bektan’ın “Amerika’nın Uzay Sırları” kitabını tavsiye ederim. (Bilge Karınca Y. 2011)