Süleyman Karan

Süleyman Karan

Haydi bakalım başkanlık için plebisite... Tutan mı var?

  O kadar esip üfürdüler, o kadar emir kulu medyalarında ve üç kuruşa beş takla atan yandaş anket şirketlerinde “Yüzde 70 başkanlık istiyor” mavrası yaptılar... Şimdi bir gazları alınmış, kendi deyimleriyle referandum siyaset bilimi terimiyle ‘plebisit’ten söz etmez oldular. Neden? Çünkü kendileri söyleyip kendileri inanıyor da ondan... Baktılar ki kazın ayağı öyle değilmiş, yeni yeni uyanıyorlar. Bu saçma siyasi heyet, en büyük kazığı kendi goygoycularından yiyor ama farkına hep çok geç varıyor.  Kendi yalanıyla hayal alemi   Yapılan anketlere göre (bunlar gerçek anket, yani yandaşların doldurduğu yalan anketler değil) başkanlık yüzde 40 civarında takılacak. Bu yüzden halka sormak işlerine gelmiyor. Ya da sorma cesareti gösterirlerse ki, her zaman böyle bir ihtimal var, çünkü bunlarda cahil cesareti var, önüne arkasına milliyetçi gaz, din bezirganlığı eklenmiş hileli bir plebisit deneyecekler. Anlaşılan o ki, şimdi TBMM’de her türlü pis oyunu denemeyi tercih edecekler. Zaten bu pis oyunlardan ikisini biliyoruz. Birincisi, HDP’yi TBMM dışı bırakmak için dokunulmazlıkları kaldırmak, sonrasında da baskın bir seçime giderek yeterli koltuğa ulaşmak. Burada öngörüleri HDP’nin bu kez barajı aşamayacağı... Bunu garantiye almak için de MHP’nin içindeki dengelerle oynamak... İyice zayıflamış bir statükocu MHP ile işi bitirmek... Yani iyi ihtimal Bahçeli’ye ait bir stepne MHP’nin ite kaka barajı aştığı bir meclis bileşimi... Böylelikle tek direnç noktası CHP kalacak ama onun gücü de hiçbir şeyi engellemeye yetmeyecek. Çok ses çıkartırlarsa da özellikle ulusalcı kanadı kendilerine çekecek bir kumpas kurup susturacaklar. Böylece başkanlık öyle ya da böyle geçecek. İte kaka yüzde 40   Dedik ya plebisite gitmekten tırsıyorlar, zira istikrar ve artık hangi saçma saikle AKP’ye oy verenler, başkanlık için oy vermekte pek tereddütlü... Bir de Ahmet Davutoğlu’nun saray darbesiyle alaşağı edilmesinden sonra uyanan küçük de olsa bir seçmen kitlesi var. Bunun yanı sıra, mütedeyyin kanatta özellikle hiç sevilmeyen bazı danışmanların daha da güçlenmesinden korkanları buna ekleyebilirsiniz. Yani yüzde 40’ı bulmaları bile zor olabilir. Böyle bir sonuca ise bu iskambilden sarayın direnmesi mümkün olamaz. Zira padişah dediğin güçlü olur, zayıf bir padişahı ise devrimek için herkes birbiriyle yarışır. Temel sebep işte bu, kendi ayağına sıkmak istemediğinden bu siyasi klik, olabildiğince plebisiti unutturmak zorunda... Pis hesapları boş hesap   Peki diğer pis hesap tutar mı? Hiç tutma ihtimali yok, tabii eğer yine pislikleri ortaya çıkmadan önce yaptıkları büyük seçim hilelerine başvurmazlarsa, ki en azından son üç seçimde istedikleri gibi oy çalamıyorlar. Güneydoğu ve Dogu Anadolu bölgelerinde halkı asker ve polisle korkutarak sandığa gitmelerini engelleyebileceklerini düşünüyorlardır ama o da tutmayacak. Artık korkacak bir şey kalmış değil çünkü, bundan beteri yok ki, neden korksun halk? Yani hangi dolabı, hangi pisliği denerlerse denesinler, HDP en az yüzde 11’i havada karada alır, yine girer meclise... Bu hesapta kesin yatarlar bu bir... Dört partili mecliste şansları yok  MHP hesaparına gelince... Bahçeli’nin devletçi ve destekçi MHP’si onlar için Şam’da kayısı, ancak ne yapsalar da hangi komployu deneseler de bu parti ya Bahçeli’nin sultasından kurtulucak ya da ikiye bölünecek. Bunlar Bahçeli’ye sonuna kadar destek verecek ve yine bunlar açısından hesap partinin bölünmesi... Bölünmüş bir MHP’nin seçimde barajı aşamayacağını ve bundan bayağı bir sandalye kazanacaklarını hesaplıyorlar. Ama bölünen MHP’den baraj altı kalacak olan Bahçeli’nin munis MHP’si olur. Muhlaif MHP ise barajı geçer. Yani bu hesap da yatar!..   Şimdi siz buna art arda gelen dış politika hezimetlerini ve façalarının bozulmasını ekleyin. Sadece bir haftada hem madara oldular hem de Türkiye’yi rezil ettiler. Kırmızıçizgi Menbiç’te çizildi, ABD Cemaat’in ‘terör örügütü olmadağı’nı açıkladı, Merkel’e rağmen Alman parlamentosu Ermeni soykırım tasarısını onayladı ve bunlardan sadece düşük profilli hamasi laflar... Fena sıkışıyorlar, tabii tüm suçu özellikle de Suriye meselesinde Davutoğlu’na atacaklar ama karizma çizile çizile hal oluyor.   Gündem ellerinden kaçarsa biterler   Hesap tutmuyor, başta Ortadoğu olmak üzere her yerde nefret nesnesi oluyorlar. Ülkenin yarısı bunlar şapkadan tavşan çıkarsa da her yaptıklarına kuşkuyla bakıyor. Kürt meselesini toparlama ihtimalleri de sıfır, bundan sonra U dönüşü yaparlarsa kesin bir kez daha madara olacaklar.   Yani yavaştan helva yapma zamanı geliyor. Şimdi gündemi belirleme fırsatı var. Haydi bakalım, sıkıyorsa başkanlık için plebisite!..

Önceki ve Sonraki Yazılar