Eli silah tutanlarımız...
Ne yapmışlar? IŞİD ile ‘siyasi pazarlık’ yapmışlar! Kesinlikle ‘maddi’ bir pazarlık yokmuş. Yani,
“Beşe olmaz, üçe bağlayalım” türünden hallere girmemişler.
Peki ‘siyasi pazarlık’ denen şey nasıl oluyor?
İktidarın bir yetkilisi çıksın, bize konuyu açık açık anlatsın. IŞİD gibi insaniyet kemirgeni bir
katiller sürüsüyle hangi siyasetleri pazarlık konusu yaptılar, izah etsinler. Nedir gizli
pazarlıkları?
Halktan neyi saklıyorlar?
***
KCK Yürütme Kurulu Üyesi Murat Karayılan çok net bir açıklama yaptı. IŞİD’in rehine olarak
tuttuğu diplomatik personeli serbest bırakma karşılığında, Suriye sınırlarında yaşayan Kürtleri
sattığını söyledi. IŞİD’in ‘kuzeyden’ yani Türkiye’den Kobane’ye keşif yaptığını ve saldırıları
böylelikle örgütlediğini öne süren Karayılan, rehinelerin Türkiye’ye teslim edilmesiyle, IŞİD’in
Kobane’ye saldırısının aynı ana denk gelmesinin asla bir tesadüf olmadığını vurguladı.
Bu, ‘çözüm süreci’ denen görüşmeler zincirinin Kandil açısından anlamsızlaştığını ifade eden bir
açıklamadır. Karayılan “Başkan Apo’nun açıklamalarını bekliyoruz” dese de, sürecin Kandil
açısından bittiğini sert bir biçimde ortaya koymuştur.
Buna karşılık Abdullah Öcalan hâlâ ‘müzakere sürecine geçilmesi’ talebini dillendiriyor. Konunun
önümüzdeki süreçte daha karmaşık bir hal alması kaçınılmaz görünüyor.
***
Tüm bu süreçte AKP iktidarı ateşle oynuyor. IŞİD militanları ellerini kollarını sallaya sallaya
Suriye sınırından Türkiye’ye giriş-çıkış yaparken, Kobane’ye geçip IŞİD’e karşı savaşmak
isteyenler engelleniyor. Sınırda toplanan halka acımasızca saldırılıyor.
Besbelli ki, AKP iktidarının IŞİD’le yürüttüğü ve açıklamaya cesaret edemediği ‘siyasi pazarlık’
Kobane’yi de içeriyor. IŞİD’e ‘şefkatli’ yüzünü gösteren AKP, Kürtlerin katledilmesi karşısında
soğukkanlı bir işbirlikçinin tavrını takınıyor.
Bu sütunda uzun süredir vurguluyorum, kusura bakmayın, tekrar edeceğim; Suriye ve Irak’ta süren
iç savaş dinamiği, şuursuz AKP iktidarı tarafından Türkiye içine taşınıyor...
***
İç savaşa da dönüşebilecek bu tehdidin önlenmesinde, Türk ve Kürtlerin ortak müdahalesinin payı
büyük olacaktır.
Kürtlerin siyasi temsilcileri bu iktidardan bir ‘çözüm’ beklenemeyeceğini anlamak durumundadır.
‘Çözüm’ün önkoşulu AKP iktidarının devrilmesidir.
2013 Haziran’ında Kürtlerin Türklerle sokakta kardeşleşme fırsatı, Kürt sorununu sokakta hep
beraber çözme fırsatı kaybedildi.
Şimdi yeni bir fırsat yaratılmalıdır. Türkler Kobane’deki Kürt kardeşlerine el uzatmayı
becerebilmelidir. Ve sınır derhal açılmalıdır. Zira kapımızda bir iç savaş varsa, bu iç savaşın
ülkemizi sarmaması için, eli silah tutanlarımızın, o sınırdan geçip insaniyet kemirgenlerine
karşı savaşma hakkı da vardır!