Tarım devlerine karşı çiftçiler

Amerikalı çiftçi Tom soya ve pamuk yetiştirmek için GDO’lu tohumu büyük tohum firmasından almıştı. Firma; ot öldürücüsüne (herbisit) dayanıklı hale getirdiği bu tohum çeşidi sayesinde, aynı şirketin tarım ilaçları dalının ürettiği herbisiti de Tom’a satacaktı. Başka bir firmanın herbisiti işe yaramıyordu. Firma bir taşla iki kuş vurmakta idi. Tom GDO’lu tohumların çevre ve insan sağlığına zararlarını duymuştu. İçi rahat değildi, ancak şu anda buna kendini zorunlu hissediyordu. Sene sonunda eline geçen paranın çoğunun firmanın kasasını aktığını fark etti. Nerede ise sadece firmaya çalışıyordu. Dahası devletin uyguladığı tarım politikası yüzünden ürününü maliyetin altına bir fiyatla dev bir firmaya satmak zorunda kalmıştı. Zaten bütün bir eyalette başka bir alıcı yoktu. ABD devletinin tarım politikası bu ürünleri için bir prim almasını öngörüyordu. Bu sayede eline maliyetin ancak üzerinde bir para geçmiş idi.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çiftçiler bu destekleri bile alamıyorlardı. Sattığı ürünlerden yapılan ürünleri ise (örneğin mısır satıp, mısır gevreği alırsa)  Amerika’nın meşhur hipermarketinde, sattığına göre çok yüksek fiyatlarla almak zorunda idi. Üstelik çocukları bu ürünlerin hammaddesinin kendi ürünlerinden yapıldığını bile anlamıyorlardı. Örneğin onlar için patates bir anlam ifade etmiyordu. Ancak cipsi hepsi biliyordu. Tom dört bir yandan teslim alındığını anlamış idi. Bir şeyler yapmalı idi.

Amerikalı çiftçinin düştüğü durum Türkiye çiftçisine yabancı değildir. IMF ve Dünya Bankası tarafından hükümetlerimize dayatılmış tarım politikaları ürün ve girdi fiyatları desteklemelerini ya tamamen kaldırmış veya çok azaltmıştır. Üretimi hiçbir şekilde etkilemeyen primler ise derde deva olmaz. Böylelikle Amerikalı çiftçinin ürettiği, büyük Amerikan tekellerinin üzerinden büyük kârlar sağladığı pamuk ve mısırı Türkiye ithal eder. Aslında kaybeden Amerikan ve Türkiye çiftçisidir. Kazanan büyük tekellerdir.  

Tarımsal ilaçlar ve tohumlar aynı şirketler tarafından üretilmektedir. Dünyanın en büyük 10 tohum üreticisi firmasının ve gene en büyük 10 tarım ilacı firmasının beşi aynı firmalardır.

Bu büyük firmalar Dünya’da ve Türkiye’de üreticiyi kıskıvrak yakalamıştır. Üreticiler kendilerini tarlalarda ücretli işçi hatta köle gibi görmeye başlamışlardır.

Bu cendereden çıkış vardır. Dünyanın her yerinde çiftçiler durumlarını anlamaya ve çıkış yollarını tartışmaya başladılar. Via Campesina adındaki uluslararası köylü kuruluşu bu doğrultuda “gıda egemenliği“ kavramını ortaya attı. Köylüler yalnız değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar