Tarım ilaçları: Rus ruleti

Geçen hafta Antalya Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezinin Antalya’da çok tüketilen sebze ve meyvelerdeki tarım ilaçları (zehir) kalıntıları ile ilgili yaptığı araştırmadan söz etmiştim.

Maksimum kalıntı limitleri (MKL) yani resmi kuruluşlar tarafından satılması ve yenilmesi kesinlikle yasaklanması gereken zehir oranı üzerinde olan örnek oranı 2013 yılında %21, 2014 yılı için ise %25 idi.

Bir benzetme yaparak dört gözünden birinde mermi olan bir tabanca ile Rus ruleti oynadığımızı yazmıştım. Bu hafta durumun daha da vahim olduğunu söylemek zorundayım.

Aslında gözlerin hepsi mermi dolu. Bir kere incelenen bütün örneklerde az da olsa tarım ilacı bulunuyor.

Maksimum kalıntı limitlerinin de sorgulandığı ve çok daha düşük düzeylerde de zararlı olabileceğine dair araştırmalar var.

Araştırmacılar iki başka konunun daha üzerinde duruyorlar. Birincisi endokrin bozucu (hormon sistemimizi bozan), ikincisi de arılarda kitlesel ölümlere yol açan tarım ilaçları.

Hormon sistemimizi bozan ilaçlar MKL’lerinin altında da olsa sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Nasıl mı?

Enerji metabolizmasında bozulmalar, mental (akılla ilgili) bozukluklar, cinsiyet gelişimi bozuklukları, cinsiyetsiz doğumlar, doğum anomalileri, sperm sayısındaki azalmalar (kısırlık) gibi.

Domateslerin 2013’de %36’sında, 2014’de ise %26’sında bu maddeler bulunmuş.

Arıların toplu ölümlerine yol açan ve neonikotinoid denilen (etken maddenin ismi, ilacın değil) tarım ilaçları 2013’de domateslerin %38, 2014’de %39’unda bulunmuş.

Arılar yok olursa tozlaşma mümkün olmayacağından tarım ürünlerinde de çöküş yaşanabilir. Rus ruleti oynadığımız tabancanın aslında dört gözünde de mermi var.

Tek farkı bizi hemen öldürmüyor.

Araştırmacılar bu neonikotinoidlerin kesin sonuçları daha derin araştırmalarla ortaya konulana kadar kullanımlarını durdurmak gereğini ileri sürüyorlar.

Acilen bir şeyler yapmak gerekiyor.

Örneğin kalıntı analizlerini daha kitlesel yaparak MKL’lerini aşan ürünlere izin verilmemeli.

Bunun için örneğin büyük hallerin hepsinde bu analizleri yapacak laboratuvarlar oluşturmak gerekiyor.

Ekolojik ürünlere yapılan destekler çok yetersiz. Özellikle sebzelerde.

Ekolojik ürünlerin çiftçi için iyi, tüketici için de makul fiyatlardan alınıp satılması sağlanmalı.

Yoksa organik ürünler sadece yüksek gelir gruplarına yönelik olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar