Tarımsal kooperatiflerde kimlik kaybı ve kriz

Bir köyde yaşayan köylülerin etkili sulama yapma, ucuz girdi satın alma, sebze ve meyvelerini veya sütlerini daha iyi fiyatlarla pazarlamak istediklerini düşünelim. Bu köy bir orman köyü ise orman ile ilgili de bazı işler yapmak isteyebilirler. Köylüler bütün bu işleri kooperatif kurarak yapmak istiyorlarsa bir tane sulama kooperatifi, bir yaş sebze, meyve kooperatifi, bir ormancılık kooperatifi vs. kurmaları gerekecektir. Pamuk da üretiyorlarsa bir de pamuk tarım satış kooperatifine üye olmalılar. Bütün bu mevzuatı çıkaran devlet. Kooperatifçiliğin oldukça gelişmiş olduğu bazı İskandinav ülkelerinde ise kooperatifçilik ile ilgili özel bir yasa olmadığını da ekleyelim. Bu ekonomik etkinlikleri bir şirket yapısı içinde yapmak istiyorsanız tek bir şirket kurmanız yeterli. Bu durum açıkça böl ve yönettir. Bir zulüm olduğu da söylenebilir.

Diğer yandan kooperatifler hem mevzuat değişimleri ile hem de uygulanan politikalarla şirketleştirilmeye çalışılıyor. Tarım Satış Kooperatiflerinde bu devlet zoruyla tamamlandı gibi. Tarım Satış Kooperatifleri yasasında ilk işleme tesisleri (örneğin çırçır gibi) dışında diğer bütün işler için (örneğin yağ veya iplik üretimi) şirketleşme şart koşulmuştu. Hâlbuki kooperatif tarihinde ilk kurulan tarımsal kooperatiflerin tarım ürünlerini işlediğini biliyoruz. Örneğin süt işlenerek tereyağı ve peynir kooperatiflerce üretilmiştir. Şirketleşme eğiliminin bütün dünyada görüldüğü ise açık. Kooperatifler sisteme iyice entegre edilmeye çalışılıyor. Yetmedi ayrıca ülkemizdeki kooperatif üst yapıları bölünüyor. Örneğin şu anda köy kalkınma kooperatifleri için iki merkez birliği var ve bu yarılma teşvik ediliyor.

Kooperatifler yeni bir yol bulmalı. Kooperatif olarak kimyasal ilaç, gübre, hazır yem alıp ortaklarınıza biraz daha ucuza satmaya çalışıyorsanız bunun çıkmaz olduğu açık. Her zaman girdi satan şirketler daha güçlü olacaklardır ve giderek daha fazla endüstriyel girdi kullanma eğilimi artmaktadır. Ürünleri süpermarket ve ihracatçılara vermeye çalışıyorsanız, onların eninde sonunda sizi bağımlı kılacağı açıktır. Hollanda, İtalya gibi bazı ülkelerde bu gidişe karşı ekolojik kooperatif modeli gelişmeye başladı. Endüstriyel tarım yerine agro-ekolojik bir tarım sistemi benimseniyor. Pazarlamada doğrudan tüketicilere ulaşan satış yöntemleri deneniyor. Topluluk destekli tarım grupları, tüketim kooperatifleri, internetten satış, köylü pazarları gibi araçlar kullanılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar