Nakit paranın masraflı olduğu ülkeler

Nakit paranın masraflı olduğu ülkeler

Eskiden nakit para gözdeydi. Şimdiyse Hollanda'da çoğu yerde artık kartla alışveriş yapılıyor. Öyle ki bazı dükkân sahipleri kartlı ödemeyi daha "temiz" ve "güvenli" buluyor.

Kart kullanmadan bir deste parayla ne kadar yol alabileceğimi görmek istiyorum. Ama olmuyor. Kira, telefon faturası vb. büyük ödemelerin hepsi kart dışında ödeme kabul etmiyor.

Bazıları bana şaşkın bakıyor ve direniyor. Apartmanı idare eden şirkette çalışan kişi, daha önce en son ne zaman nakitle ödeme yaptığını hatırlamadığını söylüyor. "Ofiste para tutmak istemiyoruz. Kasamız yok, bankalara da para yatırırken ödeme yapmak gerekiyor" diyor.

Ama beni en çok sıkıntıya sokan küçük şeyler için yapılan ödemeler oluyor. Marqt adlı süpermarkette nakit ödeme için uzun kuyruklarda beklemek gerekiyor. Fırında sandviç almak istiyorum, ama nakit kabul etmiyorlar. Park yerlerinde bile para kullanamıyorum.

Hollanda merkez bankası DNB'de danışmanlık yapan Michiel van Doeveren "Nakit, dinozor kadar eski görülüyor, ama hala kalıcı görünüyor" diyor. Nakit kullanmayı pahalı kılan şeyin paranın taşınması, korunması, sayılması, kaydedilmesi gibi lojistikle ilgili sorunlar olduğunu söylüyor. "Elektronik ekonominin yaygınlaşması önemli. Daha etkin ödeme biçimleri kullanmak istiyoruz" diyor Doeveren.

2015'te Hollanda'da elektronik ödeme ilk kez az bir farkla nakit ödemenin önüne geçti. Bankalar ve mağazalar 2018'de bu oranın 60/40 oranına ulaşmasını hedefliyor. Elektronik ödemenin daha ucuz, güvenli ve rahat olduğu düşünülüyor.

Hollanda ve İskandinav komşuları gibi İsveç de nakit parayı tümüyle kaldırma çabası içinde. Ama bunu herkes onaylamıyor.

Nakit para küçük işletmeler için büyük bir sorun. Parayı bankaya yatırmak pahalıya mal oluyor. Küçük işletmeler derneği TOMER başkanı Guido Carinci bu iş için her ay 35 dolar ayırması gerektiğini söylüyor.

Her kart ödemesi için mağazalardan ücret almak bankaların işine geliyor, diyor Carinci. Bundan milyonlar kazanıyorlar. Oysa nakit ödemelerden hiçbir kazançları olmuyor. Bu nedenle de nakit para onlara cazip gelmiyor.

Nakitin masraflı olması nedeniyle birçok büyük şirket, dükkân ve mağaza artık nakit kasa bulundurmuyor. Otobüslerde çoktandır parayla ödeme yapılmıyor. Öyle ki dergi satan evsizler bile artık banka kartı ve cep telefonu ile ödeme kabul ediyor.

İsveç'te bu öyle sorun haline geldi ki, bankaların almak istemediği nakit parayı evde mikro dalga fırın içinde saklayanlar oluyor.

Fakat bu konuda Avrupa'da ve dünyada çok farklı tutumlarla karşılaşılıyor. Bazı ülkeler hala paradan vazgeçmek istemiyor. Örneğin Almanya'da tüketiciler, nakit kullanmanın harcamalarını kontrol etmelerini kolaylaştırdığı kanısında. Burada ödemelerin yüzde 75'i hala nakitle yapılıyor. İtalya'da bu oran yüzde 83'e kadar çıkıyor.

Dolarına düşkün ABD'de ise çipli kredi kartlarına geçiş Avrupa ülkelerinden on yıl sonra, daha geçen yıl oldu. Buna rağmen nakitsiz ödeme burada da yaygınlaşıyor.

Finans merkezi Wall Street'te gençler çoğu ödemelerini akıllı telefonlarındaki Apple Pay ya da Venmo gibi uygulamalar kullanarak yapıyor.

Cep telefonu teknolojisindeki gelişmeler birçok Afrika ülkesinde bankaların nakit kullanımından vazgeçmesini sağladı. Örneğin Kenya ve Tanzanya'da milyonlarca insan maaşlarını alırken, fatura öderken, alışveriş yaparken nakitsiz cep bankacılığı hizmeti sunan M-Pesa uygulamasını kullanıyor.

Nakit para masrafının tüketiciye yıkılmasını şahsen doğru bulmuyorum. Bankama para yatırırken yılda altı kereyi aştığında her biri için 6 euro ödüyorum. Kızımın kumbarasından beş euro bozukluk çıktı. Bankaya yatırsam daha fazlasını masraf olarak ödemem gerekecek.

Farklı bozuk paraları saklayacak kağıt tüpler almak istedim bankadan. "Efendim?" diyerek anlamadığını ifade etti kasiyer.

25 yaşındaymış. Demek ki nakit sorunu yeni kuşakla gelecek yıllarda tümden çözülmüş olacak dedim kendi kendime.