Terör, yoksulluk, yolsuzluk geç bunları!

Terör her gün can alıyor. Gün geçmiyor ki, ya operasyonlarda ya da bir saldırıda şehit haberi almayalım.

Gazetelerin bir kenarında küçücük bir haberde yok olup gidiyorlar.

Oysa o ateş düştüğü yerde neleri yakıyor, geride kalan nice hayatların kalanını anlamsızlaştırıyor. Feryatları bırakın duymayı, hissedemiyoruz bile.

Peki, şehitlerimizin haber dahi olmadığı medyamızda 9 sütuna manşette neler var?

-Yargıtay başkanının adli yıl açılış töreninde hazırladığı konuşma metninde, kendi yazdığını okuyamaması,

-Hukuk eğitiminin yetersizliği,

-Emin adımlarla çay toplamaya,

-Savunmasız adalet olmaz,

-Ey Almanya, kararını ver,

-Muhalefet terörle aynı dili konuşuyor,

-Enerjide büyük adım atıyoruz,

-Milli eğitimde bilimsellik ön planda,

-Erdoğan’a yazlık saray.

Sıfır terörden her gün şehit verilen bir ülke durumuna gelişimizi, sorumluların kayıplarımızı gündemi değiştirerek gizlenmesini nasıl anlamalıyız?

Birileri para ile askerlik denen vatan görevinden kaçarken, yoksul yurttaşın şehit olması insanımızın kaderi olamaz.

Bu gerçekler popülist söylemlere ayrılan manşetlerin kenarında saklanamaz.

Yoksulluktan böbreğini satmak için internet sitelerine ilan veren aileler gerçeği haber dahi olamazken, enerjide büyük adımlar attığımız manşet olamaz.

AKP Genel Başkanı, yolsuzluk yapanları partiden atacağız diyor! O vakit partide kimin kalacağı bilinmez…

Aynı partinin 2019’da tek başına iktidar iddialarını gündeme getirmesi anlaşılamaz.

Gazetecilerin sadece işlerini yaptığı için tutuklu yargılanması bir garabet olarak ortada öylece dururken, hukuk devleti olduğumuz söylenemez.

Anayasa mahkemesinin önceki içtihadını yok sayarak “Kanun Hükmünde Kararnameler” konusunda sessiz kalması anlaşılamaz.

Yüksek seçim Kurulunun kanuna aykırı karar vermesi ile iktidar partisi rejimi değiştirebiliyorsa, Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı yeminlerinin geçerli olduğu düşünülebilir mi?

Kanun gereği devlet, reklam ve ilanların, medyada tiraj veya reyting ölçülerinde verilmesi gerekirken, alenen keyfi dağıtılması kabul edilemez.

Kınalı kuzularımızın şehit haberleri 9 sütundaki “Eyy Almanya” yerine manşet olmadıkça; yurttaşlarımız “Vay be, Almanya’ya kafa tutuyoruz” demeye devam edecekler.

Kendileri ile “Kafa bulunduğunu” anladıklarında iş işten geçmiş olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar