1965 yılının Eylül ayı… CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Ankara’da Cebeci çayırında miting yaparken,

“CHP ortanın solunda bir partidir.” diyor…

CHP 1961 seçimlerinde birinci parti olmuştur. Ancak, 4 yıl içinde oylarının hızla düştüğünü, mitinglerde heyecanın azaldığını İnönü dışında görebilen kimse yok gibidir. Bu arada, Mehmet Ali Aybar’ın Türkiye İşçi Partisi gençler ve aydınlar arasında çok popüler olmuş, CHP’nin oylarını almaktadır. İnönü bunun önünü kesmek için bu fikri Cebeci mitinginde ortaya atar. Bu slogandan habersiz Genel Sekreter Kemal Satır ve bazı yöneticiler paşaya kırılırlar…

CHP, İnönü’nün bu çıkışının ardından oyunu yüzde 29’da tutabilir.

İnönü’nün o günlerde “ortanın solu “ ile bağdaştırdığı 6 Ok, tüm iddiaların aksine, günümüz ihtiyaçlarına neden cevap veremesin?

CHP yeniden açıldığı, 1992’den bu yan, iç çekişmeden fırsat bulup, halkı yanına çekebilecek hangi adımı attı ki, HALKIN umudu olsun?

İstisnalar dışında “Halktan kopuk, koskoca bir 22 yıl”…

Bu arada, CHP’liler, yıllardır her olumsuzlukta Genel Başkanları suçlamayı adet haline getirdiler. Artık buna son verip, kendi hatalarını da arama zamanı gelmedi mi?

Kaldı ki, sosyal demokrat partilerde liderler değil, ekip ve ilkeler ön planda olmalıdır.

Muhalifleri eleştirmek yerine, önerilerini dikkate almanın CHP’yi iktidara taşıyabileceği de unutulmamalıdır.

ERDAL İNÖNÜ - BAYKAL MÜCADELESİ

12 Eylül sonrası iki sol parti, SODEP ve HP… 1985 yılında birleşip SHP olduktan sonra, inişli çıkışlı bir çizgi çizer.

6 Eylül 1987’deki referandumda siyasi yasaklar kaldırılınca, Deniz Baykal SHP’de siyaset yapmaya başlar.

SHP 1985 yılından 1992’ye kadar 7 yılda kaç olağanüstü kurultay yaptı bilir misiniz? Tam 7…. Bunların son üçünde İnönü’nün rakibi Baykal’dır. Baykal bu yarışlarda kaybeden taraf olur.

1992’de, CHP yeniden faaliyete geçmiştir. Baykal, CHP’ye katılır ve partinin Genel Başkanı olur.

Ardından SHP, CHP’ye katılır…

Bu birleşme de, SODEP, HP bütünleşmesinde olduğu gibi, partinin oylarını arttırmaz. Zira, birleşme tutanaklarında, halk dışında her şey vardır…

Ne yazık ki, Siyasetçiler, içinde halk yoksa, 2 + 2’nin her zaman dört etmediğini anlayamadılar.

1999 Genel seçiminde ise CHP, TBMM’de yoktur…

Yine olağanüstü kurultay…

Keşke bu 18.Kurultay’da yalnızca CHP’nin iktidara nasıl gideceği tartışılabilse…

Neyse, kurultaydan sonra, parti içi iktidarı ile muhalifi ile CHP iktidara gidiş yollarını arayacaktır.

O’na bu yakışır.