​Titiz çalışma!

Ankara Katliamı’nın üzerinden dört gün geçti. Seçim hükümetinin “bağımsız” İçişleri Bakanı koltuğunda oturmaya devam ediyor.

Gazetelerde, televizyonlarda olay çoktan “IŞİD'e” ihale edildi...

Başbakandan, adını vermeyen polis müdürlerinden zehir zemberek açıklamalar; “Failler tespit edildi”, “isimler, resimler belli”, “titiz bir çalışma yürütülüyor”

“Dokumacılar” adı verilen ne idüğü belirsiz bir grup, IŞİD'le ilişkilendiriliyor.Tel Abyad'da PYD ile savaşmaya gidiyorlar, ve sonra en civcivli anında savaşı bırakıp, birer ikişer geri dönüyor, Türkiye'de “canlı bomba” oluyorlar.

Adıyaman'da istihbaratçıların devrede olduğu, polisin “fazlasıyla hoşgörülü” davrandığı tuhaf ilişkiler var. Ailelerin “çocuklarımız kaçırıldı” başvuruları işleme konmuyor, geçiştiriliyor.
Saldırılardan sonra, Diyarbakır'da, Suruç'ta dosyalara “kısıt” kararı konuyor.

Mağdur avukatlarının dosyaya ulaşması, soruşturmayı izlemesi engelleniyor.

Failler aynı çevreden ve Ankara Katliamı'nda da onların olduğu ileri sürülüyor.Ne de olsa “titiz çalışma” yapılıyor.

Öncesi de var; Reyhanlı ve Ulukışla

Özellikle Ulukışla'daki “titizlik” göz yaşartıyor.Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir polis, bir astsubay ve bir kamyon şoförünü öldüren 11 sanığın yargılandığı Ulukışla, Türkiye'de IŞİD'le ilgili ilk dava.

Ve bu davada bağımsız Türk adaletinin eli kolu “titizlikle” bağlanıyor.

Heysem Topalca diye bir isim var, bu dosyada. Karıştığı olayların listesi uzun; Reyhanlı katliamı, Adana'da yakalanan havan topu başlıkları, sarin gazı davası, Milliyet gazetesi muhabiri Bünyamin Aygün'ün kaçırılması, ve Niğde'de Ulukışla saldırısı...

7 Kasım 2013’te Adana’da “uyuşturucu” şüphesiyle durdurulan ve 953 adet havan topu başlığı ile 10 füze rampası taşıyan TIR’ın şoförü talimatları Heysem Topalca’dan aldığını söyledi, Heysem yakalandı ve serbest bırakıldı!

52 kişinin katledildiği Reyhanlı’nın sanıklardan Nasır Eskiocak basına kapalı duruşmada ilk ifadesini reddettikten sonra “Türkiye’ye uyuşturucu kaçırmak için anlaşmıştık.

Suriye’de Yusuf Nazik’le görüşürken yanımızda ‘Hacı’ isminde biri vardı ve MİT'in bizi koruyacağını söyledi” dedi. Eskiocak, Özgür Suriye Ordusu üyeleri tarafından yakalanmış, Türkiye’ye teslim edilmeden önce “Uyuşturucudan söz etmeyeceksin, bomba yaptık diyeceksin. ‘Hacı’yı da görmedin, bilmiyorsun” diye sıkı sıkı tembihlemişlerdi.

“Hacı” diye tanıdıkları Heysem Topalca’ydı. (Hacı deyince bir parantez açalım. Türkiye'nin “Yeşil” diye bildiği Mahmut Yıldırım’ın istihbarat çevrelerindeki adı “Büyük Hacı”ydı. “Küçük Hacı” ise Osman Gürbüz'dü)

Reyhanlı'dan sonra Adana'da yapılan operasyonda sarin gazı üretimine yönelik malzeme ele geçirildi. Beş sanığın elebaşı “Hytham Qassap”dı ve Heysem Topalca'nın kendisiydi... Aramada bulunan maddelerin sarin malzemesi değil “antifiriz” olduğuna hükmedildi ve Heysem dahil sanıklar duruşmaya bile çıkmadan serbest kaldı.

Milliyet muhabiri Bünyamin Aygün Heysem Topalca ile röportaj yapmak için gittiği Suriye'de Topalca ile buluştuktan hemen sonra IŞİD tarafından kaçırıldı. Topalca ile aynı hücrede 17 gün geçirdi. Sonra Topalca bırakıldı, aracılar devreye girdi ve Aygün özgürlüğüne kavuştu.

Ve 20 Mart 2014’de Niğde’de Jandarmaya saldıran, üç kişiyi öldüren IŞİD militanlarını sınırdan geçiren yine Heysem’di.

Niğde’deki sanıkların Musul Konsolosluğu'nda rehin alınan Türk vatandaşlarıyla takas edildiği ileri sürüldü.

Böyle bir şüpheye rağmen, ikisi kamu görevlisi üç ölü ve 17 yaralının bulunduğu davada sanıkları hiçbir güç mahkeme karşısına getiremedi.

“Ben sadece Allah’a hesap veririm” diyen Çendrim Ramadani, Muhammed Zakiri ve Benjamin Xu sürekli “telekonferans” ile duruşmaya bağlandılar. Sürekli arızalar, kesintiler yaşandı. Arıza olmadığı zamanlarda net olmayan, kimsenin seçilemediği bir görüntü vardı ve bu avukatları isyan ettirdi.

Hiç kimse üç sanığı doğru dürüst göremedi. “Sanıklar neden getirilmiyor” sorusuna mahkeme her defasında “güvenlik” yanıtını verdi.

Avukatlar Heysem Topalca’nın MİT ya da Jandarma istihbaratına çalışıp çalışmadığının bu kurumlardan sorulmasını istedi, ancak mahkeme bu talebi reddetti.

Kadın ticaretinden, bomba yapımına ilişkin malzemelerin kaçırılmasına, rehine takasına kadar pek çok ilişkinin bir araya geldiği bu dava yakında “karara” çıkacak.

Heysem Topalca, IŞİD ile istihbarat güçleri arasında, bilinen tek halka olarak hala meçhul.
MİT ya da Jandarma İstihbaratı ile ilişkisi belirsiz. Niğde'deki failler cezaevinde mi değil mi? Kimse bilmiyor.

Ama endişelenmeyin.

Ne de olsa “Titiz çalışma” yürütülüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar