Transfer senaryoları!

Türkiye 8 gün sonra sandık başına gidiyor. Saray’ın dayattığı ikinci seçimin sonuçları ülkenin geleceği adına yaşamsal önem taşıyor.

1 Kasım akşamı Meclis’te şekillenecek siyasi tablo ya “toplumsal barış ve uzlaşma” adına bir rahatlama yaratacak ya da mevcut durumun devamına yol vererek “savaş” ve “kutuplaşma” politikalarına kapı aralayacak.

Saygın anket şirketlerinin öngörüleri yaşama geçerse Meclis’te 7 Haziran’dakine benzer bir aritmetik oluşması güçlü ihtimal. O koşulda TBMM yine AKP, CHP, MHP ve HDP’nin yer aldığı dört partili bir dizilimle yapılanacak.

O anketler ne diyor?  AKP yüzde 38-42 arasında gidip geliyor. CHP yüzde 30’ları zorluyor. MHP 14-16; HDP ise 11-13 diliminde. HDP baraj üstünde kaldığı sürece AKP’nin tek başına iktidarı hayal!  Seçimden AKP birinci parti çıksa dahi tek başına hükümet kurabilmesi için gerekli 276’ya ulaşamıyor.

Diyelim AKP yüzde 42’yi gördü. Çıkaracağı milletvekili sayısı 7 Haziran’ın biraz üzerinde, en çok 265 oluyor. Tek başına iktidar için en az 11 parlamentere ihtiyaç duyuyor.  Saray ve Davutoğlu’nun masasındaki son ankette ise AKP yüzde 43 ile 271 sandalye elde ediyor.  İktidarı 5 sandalye ile elinden kaçırıyor.

Bu durumda AKP ne yapacak?  Yine siyasi oyunlarla üçüncü seçimi mi zorlayacak? Bir koalisyona razı mı olacak? Yoksa siyasetin dününde var olan parlamento içi pazarlıklarla etik dışı yollara saparak tek başına hükümet kurmayı mı deneyecek?

***

İşte Ankara kulisleri bu ince hesaplar üzerinden üretilen “aykırı senaryoları” tartışıyor. AKP bıçak sırtında iktidarı kaybederse nasıl bir tutum alacak? O iddialara, konuşulan senaryolara  birlikte bakalım…

AKP 7 Haziran’da yüzde 40’la 256 milletvekiline ulaştı. İktidar olabilmesi için 20 civarında milletvekiline gereksinim duyuyordu. O günlerde kulislerde “milletvekili transferi” söylentileri ortaya atılmıştı.  Bazı kaynaklar Saray ve AKP’nin nabız yokladığını, milletvekilleri ile gizli görüşmeler yürütüldüğünü ileri sürmüştü.  CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin “AKP vekil transferi peşinde” açıklamasını yapmıştı.

MHP Lideri Bahçeli de seçimlerden beş gün sonra, 12 Haziran’da  “Güneş Motel” göndermesi ile MHP’den 18 vekil transfer edilebileceğini söylemişti. Bahçeli “Devşirme yapmak isteyebilirler. Korsan görüşmelerde bulunabilirler. Geçmişte Güneş Motel olayı hala hafızalardadır. Böyle girişimlere karşı dikkatli olunmalı” diyerek partililerini uyarmıştı.

Uyarının ardından Tugrul Türkeş’in Saray-AKP teması saptanmış, ardından Seçim Hükümetinde bakan yapılarak AKP’ye geçmesi süreci yaşanmıştı. Türkeş bu seçime de AKP adayı olarak girdi…

***

O günlerde AKP’nin 20 civarında milletvekilini transfer etmesinin güçlüğü nedeniyle bu yola girmediği savlanmıştı. Bahçeli’nin 1 Kasım listelerinde bazı isimleri çizmesi de o arayışların içinde olmalarına bağlanmıştı. Bugün benzer iddialar yeniden dolaşımda.

Deniliyor ki; AKP üç, beş vekil eksikle sandıktan çıkarsa transfere yönelebilir.  O senaryo şöyle detaylandırılıyor:

“Sandıktan anketlere benzer sonuçlar çıkarsa AKP bu seçimde 276’yı bulmak için bir önceki seçime göre daha az milletvekiline gereksinim duyacak. Dolayısı ile kıl payı tek başına iktidarı kaçırmamak adına 5-10 civarında milletvekilini transfer etmeyi gündemine alabilir. “
Bir diğer sav ise aynı sayıdaki vekillerin bağımsız kalarak, AKP’nin kuracağı hükümeti dışardan destekleyebilecekleri yolunda…

Duayen bir siyasetçi dün Meclis’te geçmiş örnekleri anımsatarak “AKP’li olmaları gerekmez, bağımsız kalıp ya da Meclis dışından bir başka partiye geçerek hükümet oluşumuna güvenoyu sunabilirler” diyordu.

***

Türkiye siyaseti 1980 öncesi ve sonrasında milletvekili transferleri ile kurulan/ yıkılan hükümetlere yabancı değil.

Dönemin CHP lideri Bülent Ecevit 1977 seçimlerinde 213 milletvekili ile birinci parti çıkmış ancak hükümeti kuramamıştı. O dönemde vekil sayısı 450’ydi ve güvenoyu için 226 sandalye gerekiyordu.  Melis’in ikinci partisi AP’nin lideri Demirel, MSP ve MHP ile İkinci Milliyetçi Cepheyi oluşturarak güvenoyu almayı başarmıştı.

Yerel seçimin ardından MC hükümeti azınlığa düşmüş, Ecevit AP’den istifa eden 12 milletvekilinin 10’unu bakan yaparak hükümetin göreve başlamasını sağlamıştı. AP’li milletvekilleriyle görüşmeler Güneş Motel’de yapıldığı için de tarihe de o adla geçti…
1990’lı yılların ikinci yarısında kurulan REFAH-YOL Hükümeti de milletvekili transferleriyle sonlandırılmıştı. Tarihe ‘post-modern darbe” olarak geçen 28 Şubat günlerinde RP ve DYP'den kopan 40'ı aşkın milletvekili DTP’yi kurmuş ve yeni hükümete güvenoyu desteğinde bulunmuştu.
2000’li yılların başında ise DSP'den kopan 60 kadar milletvekillinin yeni parti kurması sonucu DSP-MHP-ANAP koalisyonu krize girmiş, erken seçim kararı ile bir büyük kaos önlenmişti…

***

Siyasi etik açısından hayli tartışmalı girişimi Saray ya da AKP yönetimi tercih eder mi?
Davutoğlu, milletvekili transferi ile iktidar olmayı içine sindirebilir mi?  Ara dönem, olağanüstü rejim yöntemlerini kullanarak iktidarı elde etmeyi kendisine ve tabanına anlatabilir mi?

7 Haziran sonrası çıkan transfer söylentileri üzerine Davutoğlu ne demişti anımsayalım:
“Biz ilkelerin siyasetini benimsiyoruz. 90'lı yılların kirli siyasetini hiçbir zaman partimize bulaştırmadık. Eskiden olsa Acaba hangi partiden transfer ederler iddiasını ortaya atarlardı. Biz milletimizin benimsemediği hiçbir yöntemin AK Parti’ye nüfuz etmesine izin vermeyeceğiz.” 
Davutoğlu’nun bu sözünün ardında durup durmayacağını, “milletin benimsemediği yöntemlerin AKP’ye nüfuz etmesine” izin verip vermeyeceğini çok değil bir iki hafta içinde yaşayıp göreceğiz.

Elbette sadece O’nun kararına kalırsa….

Önceki ve Sonraki Yazılar