Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

İktidar, yerel yönetimlerin ürünüdür

Ah! Bunu birde AZİZ KOCAOĞLU anlayabilse! Kimileri yerel yönetimlerdeki hatalar ve beceriksizlikler yüzünden iktidarı kaybederler. Kimileri de belediye imkânlarını politik olarak kullanarak iktidar olurlar, hatta diktatörlük bile kurarlar. Ülkemizde bu tecrübeyle sabittir! İzmir ise ne birine, ne ötekine uyar! İzmir aslında büyük bir FIRSAT KAÇAĞIDIR 12 yıldan beri. Fırsatı teper, sulandırır ve onunla oynaşır durursan ıslak bir sabun gibi elinden kaçar gider!

İzmir’de çanlar çalıyor!


İzmir deki vizyon fukaralığı ve memur zihniyeti birleşince felaket geliyorum diyor zaten. Hele ABİLİK yerine,  partilileri ile uyumsuz, partililerine fırça atıp duran ve “asabiyim ben” rolünü kendine daha çok yakıştıran bir ‘büyük’ başkan olunca. Aslında tüm bu vizyonsuzluk ve olumsuzluklar olmasaydı Genel Başkanlık hayali bile güzel olabilirdi! İzmir’e yakışırdı! CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel ‘in işi zor gerçekten! 15 Haziranda 12. ölüm yılını andığımız Ahmet Piriştina’dan bayrağı devralan Sayın Aziz Kocaoğlu İZBAN başta olmak üzere birçok projeyi gerçekleştirmiştir. Ayrıca sıradan herhangi bir belediye başkanının yapması gereken çoğu şeyi yapmıştır. “Devlet adamı” politikacısı rolünü pek sevmiştir. Kimilerinki gibi çakma değil gerçek bir üniversite DİPLOMASIna sahiptir. Keşke ticarete atılmayıp kaymakam olsaydı. Belki şimdiye vali bile olurdu.

Belediyeler siyasetin en etkili silahlarıdır


Ancak Belediye başkanlığı ülkemizdeki en hassas ve halka dokunan politikanın dibine kadar yapıldığı bir güçtür. Elin oğlu belediye imkânlarıyla parti kurup iktidar olmuş, hızla tek adam sultasına doğru gitmektedir. Projelerin hatası-sevabı, zamanında bitirilmediği vs. konulara başka zamanlar tek tek değineceğiz. Personel yönetimini hiçbir zaman beceremedi. Daha sonra AKP milletvekili seçilen İlknur Denizli gibi kişileri tüm uyarılara rağmen yıllarca baş tacı, yani baş danışman yaptı. Zor anlarında hep yanında gördüğü partililerini ve ancak seçim zamanlarında hatırladığı sendikalı işçilerini kafası attıkça azarladı durdu. 12 yılı anlatmak için 12 cilt yazmak gerekir herhalde. İBB’nin çalışma hızıyla bu ciltler yazılırsa yüz yılda anca biter. Ama bizce en kritik hatalarından birini bizzat benim 2004 yılında kendisine önerdiğim ABİ– ABLA projesini rezil etmesi ve sadece ‘yaptım olmadı’ diyecek kadar oyalamasıydı.

Halbuki ABİ–ABLA projesi gerçek anlamda yapılabilseydi, sadece metropol İzmirde100 kadar semt evi çerçevesinde yılda en az 10.000 (on bin)  üniversiteli genç seferber edilecek, bunlar YILDA 100.000  (yüz bin) ilk ve orta eğitim öğrencisine abilik–ablalık yapacaklardı. Bir düşünsenize sadece İzmir’de 12 yılda YÜZBİNLERCE laik, demokratik ve cumhuriyetçi kültürlü gençler yetiştirilebilecekti. Bu gençler bırakın İzmir kalesini korumayı, tüm ülkede şeriatçı gidişatı engelleyebilecek bir güç olurdu. Yorgun ve asabileşen Sayın Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı en büyük politik hatalarından biri kuşkusuz budur.

Kılıçdaroğlu İzmir’deydi


Perşembe günü Sayın Kılıçdaroğlu BALÇOVA Belediyesi Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve binlerce Balçovalı ile birlikte “Şehit Polis Haluk Varlı Parkı”nın anlamlı bir açılışını yaptı. Akşam Havagazı Fabrikası’nda şehit ve gazi yakınlarına iftar yemeği verdi! Bu iftar yemekleri artık tamamen amacından kopmuştur! Tekrar gözden geçirilmelidir! Karşıyaka ve Bostanlı’da, yani zaten yüzde 80 oy alınan bölgede dolaştı ve vatandaşlarıyla çay içti. Yani sen ben bizim oğlan kendimize dönük dinlendik!!! Tabii, dinlenme onun da hakkı..! İzmir’de oy artırılması gereken yer kalmadı ya..!

Not: Kimi dostlar niçin bu kadar Aziz Kocaoğlu’na yüklendiğimi soruyorlar. Cevabım kısa: İzmir düzelmeden CHP düzelemeyecek. CHP düzelmeden ise ülkemiz giderek azgınlaşan AKP’nin tek adam diktatörlüğünden kurtulamaz! İzmirli kendi önemini hala kavrayamadı. Yineliyorum: DOST ACI SÖYLER!

Önceki ve Sonraki Yazılar