S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Trump

Dünyada, bölgemizde, ülkemizde yaşanan değişim ve gelişmeler baş döndürücü hızla gerçekleşiyor.
 İzlediğimiz olayları, siyasi ve teknolojik gelişmeleri akıl ile us ile bilimin ışığında maalesef değerlendirdiğimiz söylenebilir mi?
ABD'de yapılan Başkanlık seçimini Cumhuriyetçi'lerin adayı Donald Trump kazandı. ABD Kongresi ve Temsilciler Meclis'inde de çoğunluğu Cumhuriyetçiler kazandı.
Trump’ın kazanması sürpriz olarak değerlendirilse de ABD’de başkanlık yarışının bir bölümünü yakından izleyen birisi olarak bana sürpriz olmadı.
Trump'ın seçimleri kazanmasında etkili olduğunu düşündüğüm vaat ve yöntemlerden bazıları;
Yıllarca reality -show programlarında yer alan Trump’ın televizyon konuşmalarına hâkimiyeti ve etkileyiciliği,
Seçim kampanyasını kendi bütçesinden karşılaması,
Teknoloji üretiminde dünya birincisi olan ABD'de yıllardır ihmal edilen alt yapı yatırımlarına öncelik vererek ekonomiyi canlandıracağını belirtmesi,
Ülkesinin Ortadoğu’da izlediği savaş politikasını eleştirmesi,
Uyuşturucu ile daha etkin mücadele yöntemleri uygulayacağını belirtmesi,
Amerikan ekonomisini korumak için, korumacı politikalar izleyeceğine programında yer vermesi,
Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Antlaşması'nı revize etmek istemesi gerekirse feshedeceğini vurgulaması,
Kongre üyelerinin görev sürelerinin kısıtlanması için çaba göstereceğini belirtmesi,
İklim değişikliğine neden olabileceği için Başkan Obama'nın ret ettiği, Keystone Boru Hattı projesini onaylayacağını belirtmesi,
Amerikan ekonomisini %4 büyütmeyi hedeflediğini açıklaması,
Gelir düzeyi düşük olanlara kısmi vergi muafiyeti sağlayacağını belirtmesi,
Tüm ABD vatandaşlarına güvenlikleri için silah taşıma yetkisi vereceğini açıklaması,
 El Kaide, DAEŞ gibi terör örgütleri ile daha etkin mücadele edeceğini belirtmesi,
Güçlü Ekonomi -Güçlü Millet-Güçlü ABD (Devlet) gibi kitleleri motive edici sloganları bölgelere göre kullanması etkin oldu.
Ülkemizde siyasetçi, öğretim üyesi, işveren temsilcisi, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcileri seçim sonuçlarını şaşkınlıkla değerlendirip Türkiye ve İslam dünyasını karanlıklar beklediğini açıklıyorlar.
Trump seçildi Başkanlık koltuğuna 20 Ocak 2017'de oturacak.
Libya, Filistin, Mali, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Yemen; Mısır Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan, Arakan gibi İslam ülkelerinin tümü alevler içerisinde kardeş kardeşi vuruyor, emperyalist güçler yer altı zenginliklerini sömürüyor, silahlarını deniyor.
Sebep hurafelere inanma, cahillik, geri kalmışlık değil mi?
Trump koltuğa oturmadan önceki durum bu.
Sonra değişecek mi?
Siz buna inanıyor musunuz?
Şu an ki ABD Başkanı Obama seçim sonrası yaptığı değerlendirme de;
"İnsan kendi ekibi seçimde kaybedince üzülür, ancak hepimiz aynı ekipteyiz. Seçimler, partiler arası yapılan mücadeledir" sözleri ile, ABD'de partilerin değişimi ya da Başkan değişimi ile ana devlet politikasının değişmeyeceği mesajını vermiştir.
Bilimde, teknolojide ilerlemedikçe geri kalmış ülkelerin kendilerini emperyalizmin pençesinden kurtarması mümkün olamaz.
10 Kasımda ebediyete uğurlayışımızın 78. yılında minnetle, özlemle, hasretle andığımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk yoksul, genç ama onurlu Cumhuriyeti ilim ve fen yolunda ilerleyecek sağlam temeller üzerine kurdu.
Ulusal birlik ve bütünlüğümüzü buna borçlu olduğumuzu unutmamalıyız.
Genç Cumhuriyet 10 yılda gelişmiş ülkeler sıralamasında 20. sıraya yükselmişti.
Ülkemizin gelişmesi Ata'mızın deyişiyle "Muasır medeniyetler" (gelişmiş ülkeler) seviyesine erişebilmemiz için aklın, bilimin ışığında eğitime önem vermeli teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeliyiz.
Kendi gelişmemiz kendimiz yapıp dışarıya bağlı kalmadıkça, global değişikliklerin etkisi minimize olacak ve ABD'de de Başkan kim olursa olsun aydınlık yarınlar bizimle olacaktır.
İyi pazarlar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar