Palavra, sızıntı, sıfırlama...

17 Aralık’ta ortalığa saçılmaya başlayan ‘tape’lerin montaj falan olmadığı ortaya çıkmış. Tabii ses kayıtlarının bir kısmı da arada dolarlar-avrolar gibi sıfırlanıp gitmiş.

Memleketi ‘tape tape’ kullanan güruhu tebrik etmek lazım. Bu sıfırlama işinde gayet başarılılar...

İslam alimlerinden kalabalıkça bir ekibin, iktidar namına günahları sıfırlama projesi üzerinde çalıştığı söyleniyor.

Ve el alem teleskoplar marifetiyle kuyruklu yıldızlara çıkartma yaparken, aziz milletimiz kuyruklu yalanları çıplak gözle izleyebiliyor.

***

Bu memleketin palavra üretebilme kapasitesi ise insanı bazen dehşete düşürüyor.

Malum, cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur “Latin Amerika'nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar sürdü. Kristof Kolomb'un anılarında Küba'nın bir dağında cami olduğu söylenir” gibi acayip laflar etti ya, hemen akabinde bugüne kadar atılmış tüm palavraları, hatta Neil Armstrong’un ayda ezan sesi duyup Müslüman olduğu palavrasını bile geride bırakacak yeni palavralar üzerinde çalışma başladı. Ekranlarda Mars’ta kubbe tipi yapılar olduğu ve NASA’nın bu gerçeği tüm dünyadan sakladığı muhabbetleri başladı!..

İşin palavra yaratıcılığı kısmını takdir etmemek elde değil. Lakin kubbeli yapıyı İslamiyet ile eşitleyen bu palavracıların işi biraz daha ilerletmesi lazım. Tezi kuvvetlendirmek için İslamiyet’ten evvel yapılmış Aya Sofya başta olmak üzere Anadolu ve civarına yayılmış tüm kubbeli yapıları zamanda yolculuk yapan Müslüman mimar ve inşaat mühendislerinin inşa ettiğini ileri sürmek icap ediyor.

Ver gitsin!

Nasılsa palavralara inanan çok...

***

Ama ne yalan söyleyeyim, ben en çok Sabah Gazetesi’nin meşhur ‘Küba ve cami’ haberini veriş biçimine bittim: “Erdoğan’dan Küba’ya cami sürprizi!”

Sürprizmiş!.. Sizi gidi afacanlar!..

Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsurun desteksiz atışlarını ‘sürpriz’ diye sevimli bir makyaja bulayıp servis eden Sabah’ın aksine, dünyanın önde gelen medya kuruluşları yine malum şahısla kafa yaptı tabii.

Sayemizde tüm dünyanın mizah yeteneği gelişiyor!

***

Vallahi çok acayip bir yere doğru gidiyoruz. ‘Paralel Yapı’ altta kalmayıp Che’nin çantasından ‘Risale-i Nur’ çıktığını öne sürerse şaşırmayacağız.

Nitekim ‘Cemaat’ denen örgütlenme sadece palavradan iddianameler üretmiyor. Ayda ezan sesi palavrasını uyduran yayın da ‘Cemaat’in ilk göz ağrılarından Sızıntı Dergisi idi.

***

Bunlar muhtemelen tüm bir toplumdan palavraların etkisiyle uyuşup sızmasını bekliyor. Sızıntı, sıfırlamayı kolaylaştıracaktır. Ve memleket tape tape idare edilecektir...

Ne diyeyim, sızmayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar