Türkiye ekonomisi kırılgan 5'linin içinde

Küresel ekonomik krizle birlikte sadece para piyasalarında ünlü olan birçok isim, herkes tarafından tanınır oldu. Bu isimlerden biri de “Para Bitince” adlı kitabın yazarı ekonomist Stephen King…
HSCB’nin başekonomisti olan Stephen King ve çalışma arkadaşları, önceki gün ekonomi basınıyla bir araya geldi. Toplantıya King’in yanı sıra HSBC Küresel Döviz Stratejisti David Bloom, HSBC Küresel Gelişmekte Olan Piyasalar Araştırma Başkanı Dr. Murat Ülgen ve HSBC Türkiye Başekonomisti Melis Metiner de 2015 katıldı. Dört uzmanın da öngörüleri “Eğer Türkiye ev ödevi iyi yapmazsa, reformlara bir an önce başlamazsa zor günler kapıda” yönünde oldu.
Fed’in parasal genişlemeyi azaltma kararının etkilerini değerlendiren ve güçlü doların dünya açısından sıkıntı yaratacağını belirten Stephen King, Fed’in bu kararın gelişmekte olan ülkeleri daha çok etkileyeceğine vurgu yaptı. Tahvil alımının miktarının önemli olduğunu, küçük miktarlarla başlamasının korkutucu olmayacağını söyleyen King, “Gelişmekte olan ülkeler daha kırılgan. Kırılgan 5’li Türkiye, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika. Ukrayna’yı da eklersek sıkıntılı 6 diyebiliriz” dedi. Bu ülkelere giren sıcak paranın yatırıma yansımadığını söyleyen King, tahminlerini şöyle anlattı: Türkiye’nin de arasında olduğu bu grupta tüketim arttı, ödemeler dengesinde sıkıntılar ortaya çıktı. Sıcak para varken tahvil alımlarının azalması başlarsa ve küresel likidite bitecek yaklaşımı hakim olursa sorunlar başlar. Hindistan’ı örnek vereyim, 3-4 yıldır yaklaşık yüzde 8 büyüyordu ve cari açığı yüksekti. Bugün yüzde 4 büyüyor ve cari açık hala yüksek. Türkiye de buna benzer. Türkiye’nin büyümesi uzun vadede yönetilemeyecek seviyelerde olabilir. Arz tarafında reformlar gerçekleşmediği için büyüme daha düşük gerçekleşebilir. Enflasyon yüksekken sıcak para girişlerine çok ihtiyaç var. Bu nedenle bu yapıdaki ülkeler Fed’in kararlarına çok daha bağımlı…

Ben olsam dolar alırdım


HSBC’nin Küresel Döviz Stratejisti David Bloom ise dünyada para savaşlarının yaşandığını ve şu an doların rakiplerine göre daha güçlü olduğunu düşünüyor.  “Doların baskın olduğu bir dünya oluşmaya başladı. Dolar azaldı ama güçlü bir dolar dünyayı kurtarabilir. Ben olsam dolar alırdım, 15 ay içinde dolar güçlü olacak” dedi. HSBC Türkiye Başekonomisti Melis Metiner de Türkiye ekonomisi için şu uyarılarda bulundu: “Türkiye için orta ve uzun vadede temkinliyiz, bazı yapısal sıkıntılar var. Verimlilik, tasarruf, açık döviz pozisyonları, emek piyasasının yeterince esnek olmaması gibi… Türkiye’nin bu yapısal reformlar konusunda ev ödevini iyi yapması gerekiyor.”
Ekonomide ‘karamsar’lık tercih edilen bir yaklaşım değil ancak uzmanları dinleyince önümüzdeki günlerin Türkiye açısından pek de parlak olmadığını bir kez daha söylemek mümkün.

Cipriani indirime başladı

Dünyanın en lüks restoranlarından Cipriani’nin İstanbul’a gelişi pek bir havalı olmuştu. Levent’teki Edition Oteli’nin giriş katındaki restoran, menüsü ve fiyatlarıyla oldukça ilgi çekmiş ve özellikle iş yemeklerinin ilk adresi olacağı tahminleri yapılmıştı. Ancak restoran İstanbul’da tam olarak istediği ilgiyi bulamadı. Hatta bu nedenle kapatma dahil farklı opsiyonların konuşulduğu bir dönem de yaşandı ancak bazı yenilikler yaparak yoluna devam etme kararı aldı. Cipriani’nin attığı adımlar daha fazla müşteri çekmek için yeni yöntemlerin deneneceğini ortaya koyuyor, bu kanıya nasıl vardığımı paylaşayım:
Çünkü kısa bir süre önce posta kutuma Cipriani’den bir e-mail geldi. Mailde “İş yemeği için gerçekleştirilen rezervasyonlarda, set menüler haricinde ikinci bir seçenek olarak; arzu eden misafirlerimize a la carte menü üzerinden yiyecek ve soft içeceklerde yüzde 30 oranında indirim sağlıyoruz” deniyordu. İndirimlere, kampanyalara alışık bir ülkeyiz ancak bu kadar lüks bir restoranın böyle bir indirim kampanyası yapması ve bunu da e-posta ile duyurmasına pek alışkın değiliz.



Önceki ve Sonraki Yazılar