Kemalpaşa'da 2017 yılının Nisan ayında meydana gelen olayda, anne E.K., erkek çocuğu B.K.'nin akşam yemek yemeden uyumak istemesi ve durgun halinden dolayı şüphelendi. Sabah ise B.K.'nin iç çamaşırında kan görünce oğluna durumu sordu. Oğlunun yaşlı bir adamın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi üzerine E.K., jandarmaya giderek şikayette bulundu. B.K.'nin Çocuk İzlem Merkezi'nde (ÇİM) alınan ifadesinde adını unuttuğu sakallı yaşlı bir adamın kendisini para vermek amacıyla bahçeye çağırdığı, daha sonra eve sokarak cinsel istismarda bulunduğu ve bu durumu ailesine anlatmaması için 'Bunu söylersen, seni öldürürüm ve mezarını kazarım' diyerek tehditte bulunduğunu söyledi. Aynı merkezde yapılan vücut incelemesinde de B.K.'nin cinsel istismara uğradığı tespit edildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada gözaltına alınan S.V.T.'yi, B.K. kendisine gösterilen fotoğraflardan teşhis etti. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.V.T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. S.V.T. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlamasıyla dava açıldı.

DNA RAPORU OKUNDU

İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına tutuklu sanık S.V.T., Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat Müjgan Bilgen Özen ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan gelen DNA raporu okundu. B.K.’nın iç çamaşırından alınan DNA örneklerinin incelenmesi sonrasında hazırlanan raporda, B.K.'nin iç çamaşırında bir erkek DNA'sı tespit edildiği ve bu DNA'nın karşılaştırıldığında S.V.T.'ye ait olmadığının anlaşıldığı belirtildi. Duruşma savcısı da esasa yönelik verdiği mütalaasında adli tıp kurumundan gelen rapor doğrultusunda mağdurun iç çamaşırındaki DNA örneğinin sanığa ait olmadığının anlaşılması üzerine sanığın beraatını talep etti. Mağdur avukatı ise her ne kadar rapordaki DNA örnekleri uyumasa da B.K.'nin ÇİM'de verdiği ifade ve muayenesi göz önüne alınarak sanığın cezalandırılmasını talep etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat Müjgan Bilgen Özen de Cumhuriyet savcısının suç duyurusu yönündeki taleplerine katıldıklarını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Özgen ayrıca mağdur çocuğun üçüncü bir kişi tarafından da cinsel istismara uğramış olabilme ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, karar için verilen aranın ardından sanık S.V.T.’nin İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan gelen DNA raporunu gerekçe göstererek beraatına karar verdi.