Akın Öztürk: Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum!

Akın Öztürk: Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum!

15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanıldığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davanın dördüncü celsesi başladı. 

İddianemenin 4 numaralı şüphelisi ve 'FETÖ'nün 'Bilişim İmamı' olduğu öne sürülen Harun Biniş, avukatı olmadığı gerekçesiyle savunmasını yapamadı.

Eski YAŞ üyesi ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk savunmasında 46 yıllık pilotluk hayatında bir çok operasyona katıldığını belirterek, "Keşke bu operasyonlardan birinde ölseydim de bugün bu haksız suçlamayla karşı karşıya kalmasaydım" dedi.

15 Temmuz'un bir gerçek olduğunu ifade eden Öztürk, darbe teşebbüsü ile Türkiye'nin ve milletin bir travma yaşamasına neden olan çok üzücü olayların yaşandığını söyledi. Öztürk'ün savunmasına müşteki sıralarında oturan şehit yakınları ve gaziler tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, ıslık çalan bir vatandaşın salondan çıkarılmasını istedi.

Darbe girişiminin yöneticilerinden olmadığını öne süren Öztürk, algı operasyonu yapılarak kendisinin hedef gösterildiğini iddia etti. Öztürk, 6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Çukurambar'da darbecilerle toplantı yaptığı iddialarını reddederek, itirafçı konumundaki "Şapka" ve "Kuzgun"un bu yöndeki beyanlarını kabul etmedi. Bir başka kişi tarafından PKK'lı olduğu yönünde iddiaların da ortaya atıldığını ifade eden Öztürk, bu tür söylemlerle linç kampanyasının devam ettirildiğini savundu. 

İzmir'de askeri kampta olduğunu, eşinin rahatsızlığından dolayı Ankara'ya geldiğini iddia eden Öztürk, "Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak 'Komutanım, Genelkurmay'a saldırı olmuş' demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. Ne oluyor diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi.
Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail'e söylemesi üzerine Partigöç'ü aramasını istedim.

Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç'ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü beyan etti" ifadelerini kullandı.

"Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar"

Öztürk, saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın kendisini aradığını aktararak şunları kaydetti:

"Abidün Ünal beni arayarak 'Ağabey, Ankara'da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?' diye rica edince Akıncı Üssü'nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve 'Komutanım, operasyon var' dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, 'Komutanım da burada sizi bekliyor' cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü'ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar'ın yanına gittim 'Hayırdır Komutanım?' diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar' demesiyle olayı öğrendim.

Bir süre TV'den olayları takip ettikten sonra Akar'ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim.

Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum."

"Başkasının pantolonu, başkasının gömleğini giydim"

Öztürk, bu olaylar esnasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, "Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Davaya Akın Öztürk'ün savunmasıyla devam ediliyor.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da arasında bulunduğu müşteki avukatları ve bazı müştekiler katılıyor.

Duruşmada hazır olanların tutanağa geçirilmesinin ardından dün akşam saatlerinde savunmasını tamamlayan sivil sanık Nurettin Oruç'un çapraz sorgusu sürdürülecek.

Sanık Oruç'un çapraz sorgusunun tamamlanmasından sonra darbe girişimi sırasında üste olduğu belirlenen sivil sanık Harun Biniş'in savunmasına geçilmesi planlanıyor.

“Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum"

Hulusi Akar, Abidin Ünal ve Yaşar Güler’in tanık olarak dinlenmesini isteyen Öztürk 1 saat süren savunmasını “yuh” sesleri arasında tamamlarken, “Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum. Sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Saat 15.00 itibarıyla Öztürk’ün çapraz sorgusuna geçildi.

 Akın Öztürk, Başkan Giray’ın sorusu üzerine Hakan Evrim’in, Akar’a “Sizi kanaat önderimizle görüştürebiliriz” dediğini duymadığını, Ömer Faruk Harmancık’ın Akar’a bildiri okuduğunu görmediğini söyledi. Yine başkanın sorusu üzerine Öztürk, Akar’ın nasıl derdest edildiğini bilmediğini, ama yanına gittiğinde Akar’ın boynundaki çiziği gösterdiğini belirterek, “Çiziği görünce kendimle ilgili olarak da endişelendim. Bir gözümle acaba bir şey olur mu diye baktım” dedi. Mahkeme başkanı Giray, Öztürk’e ısrarla herkesi derdest eden darbecilerin kendisine neden bir şey yapmadığını, Akar, Ünal, Güler’in emirlerini dinlemeyenlerin kendisinin emirlerini neden dinlediğini ve öyle nasıl rahat dolaşabildiğini sordu.

Davanın konusunu ve kapsamını oluşturan başlıklar

Akıncı 4. Ana Jet Üst Komutanlığında darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahında darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üst Komutanlığından Gören ve askeri kargo uçaklarıyla darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Diyarbakır 8. Ana Jet Üst Komutanlığından F-16 uçaklarıyla darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Adana/İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığından tanker uçaklarıyla yakıt ikmali yapmak suretiyle darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma (MAK) timinden İstanbul’a giden darbe karşıtı komutanların Ankara Akıncı Üssü’ne kaçırılması suretiyle darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi ve İstanbul Sualtı Taarruz (SAT) Komutanlığından, Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahından, Kara Kuvvetleri Komutanlığından, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından, Jandarma Genel Komutanlığından, İnsani Yardım Tugayından, Özel Kuvvetler Komutanlığından, Kara Kuvvetleri MEBS Komutanlığından ve diğer askeri birliklerden darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü’ne gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi eylemleri soruşturmanın konusunu ve kapsamını oluşturan başlıklar arasında yer aldı.