Bakan Özhaseki: Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz

Bakan Özhaseki: Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fransa'da yaptığı bir konuşmada, "Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz. Doğrusu bizim tarihte kurmuş olduğumuz medeniyete, medeniyetlere bakarsak bu şehirleşme bize yakışmıyor" ifadelerini kullandı.

Fransa'nın Cannes kentinde devam eden İnşaat ve Gayrimenkul Fuarı MIPIM 2018'i ziyaret eden Özhaseki, burada düzenlenen Türkiye oturumunun açılış konuşmasını yaptı.

Özhaseki, Türkiye'nin 1950'li yıllardan itibaren büyük şehirlere doğru başlayan göç ve plansız şehirleşmenin sonuçlarıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz. Doğrusu bizim tarihte kurmuş olduğumuz medeniyete, medeniyetlere bakarsak bu şehirleşme bize yakışmıyor" ifadelerini kullandı.

'DEPREM DEĞİL, KÖTÜ YAPILAŞMA ÖLDÜRÜYOR'

Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu ve topraklarının yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi içinde bulunduğu bilgisini paylaşan Özhaseki, ülke nüfusunun da yüzde 71'inin bu bölgelerde yaşadığını vurgulayarak, "Bizim bir an önce yemeden içmeden kesilip, bu işe çözüm bulmamız lazım. Deprem insanları öldürmüyor. Sadece kötü yapılaşma insanları öldürüyor" dedi.

'GEZİ OLAYLARI PATLAMAMIŞ OLSAYDI BAMBAŞKA BİR YERDE OLURDUK'

Türkiye'de 2000’li yıllar itibarıyla daha önceki çalkantılı dönemlerin geride kaldığını vurgulayan Özhaseki, "Dışarıda 500-600 milyon dolar için IMF'nin kapısını çalan bir Türkiye vardı. Her bir alanda gerilediğimiz, sıkıntılar çektiğimiz bir ortam. Çok şükür, o günden bu tarafa 15 sene içerisinde müthiş bir gelişme oldu. Çok da kolay olmadı. O zorluklar işin başka bir tarafı, belki başka bir konuşma konusu ama atlatmış olduğumuz badireler, kolay kolay hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı badirelerdi. Belki de 2002’li yıllardan 2018’e kadar gelen süre içerisinde içeriden ve dışarıdan tahriklerle yapılan, o cumhuriyet mitingleri, parti kapatmalar, muhtıralar, 17-25’ler vesaire, her bir alanda yapılan işler olmasaydı, bugün bambaşka bir yerde olurduk. En azından Gezi olayları patlamamış olsaydı bambaşka bir yerde olurduk" diye konuştu.

'GEZİ OLAYLARINDAN ÖNCE FAİZLER YÜZDE 5'İN ALTINA DÜŞMÜŞTÜ, DEHŞET YATIRIMLAR YAPILIYORDU, IMF'YE BORCUMUZ BİTMİŞTİ'

Gezi olaylarını sadece 12 ağacın yer değiştirmesi gibi görmenin safdillik olacağını belirten Özhaseki, şöyle devam etti: "O dönemde faizler bile yüzde 5’in altına düşmüştü. Dehşet yatırımlar yapılıyordu. IMF'ye borcumuz bitmişti, müthiş bir gelişme trendine girmişti Türkiye. Fakat 12 adet ağaç söküğü bahane edilerek dehşet olaylar yaşandı. Bu kişileri Ankara’ya davet edip gelin sizleri dinleyelim dediğimizde bizden istekleri şunlardı. 3. havalimanı inşaatını durdurun. İkinci köprüyü de durdurun. Nükleerden de vazgeçin, şunları şunları da yapmayın. Bunlar çok saf, kabul edilecek istekler değil."

Özhaseki, dünyada 450'nin üzerinde nükleer santralin olduğunu ve neredeyse her ülkede bulunduğu bilgisini vererek, "Paris’in etrafında 6 tane, Londra'nın etrafındaysa 9 tane nükleer tesis var." sözleriyle nükleere karşı çıkanların tutarsız olduklarını kaydetti.

'EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKE TÜRKİYE'

"OECD ve G20 ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen ülke biziz. Bununla da tabii ki iftihar ediyoruz. Ayrıca son 9 yıl içerisinde 7 milyona yakın insanımıza iş bulmuşuz. Bu da müthiş bir rekor. Yani 9 yıl içerisinde 7 milyon insana iş bulabilmek, öyle kolay bir iş değildir. Nüfus artış hızımız dünyada Çin'den sonra ikinci. Son 40 yılın ortalaması alınarak varılan bir sonuç bu. Bu hızlı gelişmeye rağmen biz, gençlerimize iş bulabilecek durumdayız." şeklinde konuşan Özhaseki, Türkiye'de hala çalışacak kişileri bekleyen iş kolları olduğuna ve işçi açığı bulunduğuna dair örnekler verdi.