FETÖ hâkimleri mağduru bir olay daha

FETÖ hâkimleri mağduru bir olay daha

Kâbus gibi. 60 yıl önce verilen resmi tapuyu yok saydılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başvuran mağdur Hayırlıoğlu, ‘Hazine yerini işgal edenle anlaşan devletimiz, bizlerle de helalleşmeli’ dedi

Ceren KAYA / YURT

Alanya Türkerler mevkiinde yaşanan kâbus gibi olay ibretlik bir hukuk trajedisine dönüştü. Çoğu FETÖ davası sanığı ya da görevden el çektirilen hâkimler 60 yıl önce tapulanan ve icra yoluyla elde edilen arazi hakkında ‘hatalı tapulama’ kararı verdi. Yargıtay kararı ile mağdur olan 622 arazi sahibine 20 aydır tebligat bile yapılamadı. Yargıtay 16.Hukuk Dairesi yörenin mera olmadığını kabul etmesine karşılık bu bölgedeki parseller ‘genişleyebilen sınırlardan’ olduğu için 60 yıl önce hatalı tapulama yapıldığına hükmetti. Bu nedenle de arsaların yüzde 90’ının hazineye tesciline karar verdi. Hak sahiplerinden iş adamı Mutlu Hayırlıoğlu 60 yıllık macerayı anlattı: “Bu karar hem bizleri hem de hukukçuları şok etti. Bu parseller geçen 70 yılda dört kere dava görmüş ancak hiç birinde genişleyen sınırlardan bahsedilmemişti. Yıllardır vergisini ödediğimiz resmi tapular elimizden alınmak istendi. Yargıtay’ın 2011’de hukuku zorlayarak verdiği kararda, hain darbe girişimine kalkışan örgütün olduğu kuvvetle muhtemel. Bu kararda etkisi olan tetkik hakim ile imzaları olan bazı hakimlerin de cezaevinde olduğunu biliyoruz” diyerek tapularının alınmak istendiğini öne sürdü.

HAYATIMIZ KARARDI, BARIŞA DAHİL OLALIM

Dava açılan 1948 yılından bu yana aradan 70 yıl geçti. Dedeler öldü ama dava bitmedi. Çocuklar dede oldu, torunlar ise beklemeye devam ediyor. Mutlu Hayırlıoğlu. Aralarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavu- şoğlu’nun ailesinin de bulunduğu 622 kişiyi ilgilendiren dava, mirasçılar da dağınık olduğu için yıllardır sonuçlanmıyor. Çaresiz kalan bazı aileler ‘Hazine arazisini işgal edenlerin yararlandığı imar barışından, biz de yararlanalım’ diyerek Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) başvurdu. Alanya yolunda bulunan Türkerler’deki arazi davası, Köylülerin, 1948 yılında mera iddiasıyla başladı. Görevsizlik kararları nedeniyle dosyaya 25 yıl hiç bakılmadı. 25 yıl sonra Orman Bakanlığı hak iddia etti. Dava reddedildi. Bu sürelerde onlarca parsel el değiştirdi, bazılarının üzerine oteller, siteler inşa edildi. 1991 yılında ise tapuların üzerine ‘davalıdır’ şerhi konuldu. 2007’de Kadastro Mahkemesi ‘alanın mera olmadığını belirterek tapuya güven esas olduğu için sahiplerinin adına tescil’ edilmesine karar verdi.

YATIRIMCI KAÇIYOR

CİME’e başvuran Hayırlıoğlu, Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin Mart 2016’da verdiği usulden bozma kararını 20 aydır taraflara tebliğ bile edilemediğine bu sebeple de Alanya Kadastro Mahkemesinin bozma kararını görüşemediğine dikkat çekti. 622 kişiye tebligat yapılmasının daha uzun yıllar alacağını belirten Hayırlıoğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün olaya el koymasını istedi. Dava sürerken, bu arada tapu sahipleri her yıl emlak vergisi öde- mekte, belediye ödemeyenlere haciz uyguluyor. Bu uygulamanın komik olduğunu anlatan Hayırlıoğlu “Devlet olarak şahsın veya şirketin tapusuna tedbir koy, satamasın, borcunu ödeyemesin sonra da alay eder gibi evine haciz yolla. Bu arsalar özel ve tüzel kişilerin tamamen kanuni bir şekilde parasını vererek aldıkları tapulu mallardır. Analarının ak sütü gibi helal parayla edinilen mülklerdir. Devletin bizimle barışmasını ve helalleşmesini istiyoruz” dedi.

Mahkemenin ortadan kalkmasını talep eden Hayırlıoğlu “Bu davada çarpaşık bir dava. Geç gelen adalet, adalet olmaz. Arazi için yatırımcı geliyor ancak mahkemelik olduğunu öğrenince vazgeçiyor. Türkiye’nin göz bebeği bir lokasyonda. Denize sıfır 900 dönüm bir arazi. Sen vatandaşa tapusunu vermişsin zaten daha ne arıyorsun? Ama maalesef işler öyle yürü- müyor ki. Bizim gibi yatırımcılar da mağdur oluyor.