FETÖ'cü diye ihraç edilen şehit babasının söyledikleri yürek dağladı

FETÖ'cü diye ihraç edilen şehit babasının söyledikleri yürek dağladı

Her sorunun cevabı 'o fotoğrafta' diyen şehit babası Ahmet Koç suskunluğunu bozdu.

Ahmet Koç, Afrin'de şehit olan Konyalı Abdullah Taha Koç'un babası. Türkiye onu sadece bir şehit babası olarak tanımadı. Konya Büyükşehir Belediyesi mali hizmetlerde görevli iken, belediyenin aldırdığı banka maaş kartı nedeniyle FETÖ'den ihraç edilen Şehit Babası olarak tanıdı.

Sözcü'den Mehmet Ali KAYACI'nın haberi şöyle:

FETÖ'den ihraç edildiğinde çalıştığı kurumdan kimsenin arayıp sormadığı, 40 yıllık komşularının istemediği, 55 yıllık çocukluk arkadaşlarının uzaklaştığı bir kimse iken, şehadet haberi ile beraber herkesle yeniden yüzleşti.

TAHA'MI SIRTLANDIĞIMDAKİ SUSKUNLUK YETMİYOR MU?

Yaşanan her bir hadiseyi konuştuğumuz şehit babası, “her şeyi oğlumun tabutunu sırtlandığımdaki suskunluğum anlatıyor” diyor. İmanlı, inançlı herkesin, o fotoğrafa baktığında hayatın gerçekleri ile yüzleşeceğini söylüyor.

Şehit Babası Ahmet Koç'un göreve iade yazısı bir memur tarafından eline ulaştırıldı. Ancak aynı yerde, yeniden çalışabileceğinden pek emin değil. Ailesi, herkesle yüzleşme adına hayatı sürdürmeli derken, onun içinde bir burukluk hakim, çünkü insanlar başını eğip kaçınıyor.

AFRİN ŞEHİDİ ABDULLAH TAHA KOÇ, BACAĞINDAKİ MERMİ İLE GAZİ OLARAK ASKERLİĞE DEVAM ETMİŞ

Şehit Jandarma Astsubay Çavuş Abdullah Taha Koç… Vatani görevini yaptığı süre boyunca onur belgeleri almış ailesi ise bu belgelerden sonradan haberdar olmuş.

Afrin Şehidinin, bacağındaki bir rahatsızlık nedeniyle hastaneye gitmesi ile beraber, ailesi oğullarının gazi olduğunu ilk kez orada öğrenmiş. Şehit Abdullah Taha Koç ise, tatbikatta ufak bir yara diye geçiştirmiş. Doktorlar, Şehidin talebi üzerine cerrahi bir müdahalede bulunmayarak merminin bacağında kalmasına rıza göstermiş.

Şehit babası Ahmet Koç ise, oğlum Taha'm diyor ve şehadetinden hemen önce okuduğu şiiri bir kez daha hatırlatıyor. Bulmak… “Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.”