İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü: Korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü: Korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü Emma Sinclair Webb, Dünya İnsan Hakları Günü'nde Diyarbakır'da katıldığı bir sempozyumda Türkiye'deki insan hakları ihlalleri hakkında konuştu. Webb, “Gözaltılar, tutuklamalar, ihraçlar, yasaklar var ama özet olarak keyfilik diyebiliriz. Tamamen korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor” dedi. 

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Diyarbakır’da İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve Hak İnisiyatifi birlikteliğinde “İnsan Hakları Konulu Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumun, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici’nin moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumunun başlığı “Son iki yıla genel bakış” oldu. Bilici, insan hakları ihlallerinin, çözüm sürecinin sonlandırılmasıyla başlayan çatışmalı süreçte ağırlaştığını, OHAL’de çok fazla artış gösterdiğini söyledi.

“2017’de Türkiye’de İnsan Hakları’nın durumu” konusunda bir konuşma yapan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Raportörü Emma Sinclair Webb ise “Bu dönemin özeti keyifliktir. Gözaltılar, tutuklamalar, ihraçlar, yasaklar var ama özet olarak keyfilik diyebiliriz. Tamamen korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davaya dikkat çeken Webb, “Demirtaş’ın dosyasına bakıldığı zaman ülkedeki durumu özetleyebiliriz” diye konuştu.

İHD Çocuk Komisyon üyesi Rahşan Bataray Saman, OHAL ilanıyla birlikte işkence uygulamalarının sistematik bir şekilde artış gösterdiğini dile getirdi. İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi avukat Muhterem Süren, çıplak aramaya karşı çıkan mahpusların, işkenceye uğradığını belirtti. TİHV Diyarbakır Temsilcisi avukat Barış Yavuz da işkencenin ciddi oranda artış gösterdiğini dile getirdi. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de, “Devlet örgütlü toplumdan korkuyor. Bu nedenle partimize ve muhalefet partilerine baskı oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

‘AKP’Lİ DEĞİLSEK TERÖRİSTİZ’

“İşimizi geri istiyoruz” eyleminin sembol isimlerinden Veli Saçılık ise “Benim varlığım Türkiye’de insan haklarının olmadığının kanıtıdır. Mahkeme süsü verilmiş tezgâhlarla bizi infaz etmeye çalışıyorlar. Bizim yaptığımız eylem değil, varlığımız suç. Kürt’üz, Aleviyiz, onun için bize düşmanlar, AKP’li değilsek teröristiz” dedi.