IŞİD'lilerin aileleri Bakanlık'ta: Burada yargılansınlar

IŞİD'lilerin aileleri Bakanlık'ta: Burada yargılansınlar

OHAL nedeniyle her türlü basın açıklamasının yasaklı olduğu Ankara’da, IŞİD’lilerin aileleri Bakanlık önünde özgürce basına çağrıda bulunabildi.

2012’den itibaren Türkiye’den Irak ve Suriye’ye giderek IŞİD’e katılanların aileleri, örgütün büyük oranda yenilmesinin ardından şimdi, hükümetten akrabalarını ve çocuklarını Türkiye’ye getirerek burada yargılamaları için destek arayışına başladı.

Tel Afer’in IŞİD’den temizlenmesinin ardından son üç ayda başlayan bu örgütlenme ve destek arayışı dün kendisini yine Dışişleri Bakanlığı’nın kapısında gösterdi. OHAL nedeniyle eylem yasağının bulunduğu Ankara’da, IŞİD’e katılanların akrabaları olan elli kadar aile, çok sayıda sivil polise karşın, önce Bakanlık’a dilekçe verdi ardından da hiçbir engelle karşılaşmadan seslerini basın aracılığıyla Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri’ne duyurmaya çalıştı.

BAZILARININ HİKAYELERİ

Şanlıurfalı Ceylan Tilev adlı genç bir kadın, “Yiğenim hasta, ölüyor. Türkiye buna sessiz kalıyor” diyerek sesini yükseltirken, Konya’dan gelen 70 yaşındaki Ayşe Yapıcı ise hükümete sitemkâr: “Yeğenim ve 2 çocuğu neredeler bilmiyorum. Ben 15 Temmuz’da 1 ay nöbet tuttum, şimdi beni Cumhurbaşkanı ile görüştürmüyorlar. Herkesi kabul ediyor da bizi niye kabul etmiyor. Onu yiyecek miyiz?” Bayburtlu olan Bilal Altay ise “Kızım ve iki torunum orada. Rakka’dan Tel Afer’e geçmişlerdi. Getirsinler, burada yargılasınlar” derken eşi onu gözyaşlarıyla dinliyordu. Her biri ayrı hikâyedeki değişmeyen unsur ve istek ise, “Erkekler kandırılmış, kadınlar zorla götürülmüş. Ama şimdi onlar Türkiye’de yargılansın.” Aralarında Adıyaman, Bayburt, Konya’dan gelenlerin çokluğu dikkat çekiyor.

HAŞDİ SABİ KAYGISI

Hikâyelerde, ailelerin en büyük kaygısının yakınlarının Haşdi Şabi’nin elinde olmasından kaynaklandığı gözlendi. Kimi 3 aydır haber alamadığını söylerken, kimi bayramda konuştuğunu kimi de en son 6 gün önce mesaj geldiğini söyledi. Ancak internet aracılığıyla gelen o mesajları ve yakınlarının fotoğraflarını göstermesini istediğimiz 10’dan fazla aile bu iddialarını destekleyecek bir kanıt sunmadı. Her birinin hikâyesi farklı da olsa çocuklarının IŞİD’e ‘Allah inancıyla’ gittiğini söylüyor ama örgüte kimler aracılığıyla katıldıkları konusunda ser verip sır vermiyorlardı.