Müftülük binası için yeşil alanı katleden kepçenin önüne yattı!

Müftülük binası için yeşil alanı katleden kepçenin önüne yattı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki KİPTAŞ tarafından Çatalca merkez Yürüyüş Yolu'nda yapımına başlanan yeni müftülük binasının inşaatı kriz çıkardı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki KİPTAŞ tarafından Çatalca merkez Yürüyüş Yolu'nda yapımına başlanan yeni müftülük binasının inşaatına giren Tülin Karakullukçu isimli kadın iş makinesinin önüne oturdu. İş makinesinin çalışmasına müsaade etmeyeceğini söyleyen Karakullukçu, "Günlerdir buraya ne yapılacağını soruyorum. Buradaki yetkililer bana park olacak diyorlar. Dün akşam saatlerinden beri burada bir çalışma yapılmış. Burası yıllardır öğrencilerimizin, çocuklarımızın gelip öğlenleri yarım ekmek dönerlerini yediği yerdir. Bugün ilçe merkezinde böyle bir yeşil alana devlet eliyle bina yapılması doğru değildir. Müftülüğün kendi binaları var. Koca binalar yetmedi mi de buraya da göz diktiler? Nefes alamayacağız. Bugün toprağımıza sahip çıkmaz isek yarın beton yığınları içerisinde kaybolacağız. Bayrak toprağa dikilir. Betona değil. Burada bu çalışma durmadığı sürece buradan kalkmayacağım" açıklamasını yaptı.

Gazetedamga'dan Bahadır Sügür'ün haberine göre; Oturma eyleminden haberdar olan bazı vatandaşlar da Karakullukçu’ya destek olurken Şükran Çelik isimli diğer bir eylemci, "Yetkililer gelsin. Bu çalışmanın durduğunu söylesinler, biz buradan gidelim" Karakullukçu’ya destek çıktı. Daha sonra olay yerine gelen emniyet ekipleri eylemci iki kadını ikna etmek için uzun süre uğraştı. Eylemci kadınlara katılan Çatalca eski Belediye Başkanı Fırat Aykut da "Yaptığınız için sizlere şapka çıkartıyorum. Çatalca’nın betona değil, yeşile ihtiyacı var. Bizim dönemimizde bu alan plan dışı idi. Burada reflektör binası vardı. Taş bir yapı idi. Çok da güzel bir yapıydı. Ancak sonra yıkıldı. Çatalca’da müftülük binasına ihtiyaç yokken böyle bir inşaatın, burada yapılmasını doğru bulmuyorum" dedi. Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara'nın inşaat alanına gelmesini isteyen eylemcilerin bu talebi kabul edilmedi. Eylemci iki kadın ve onlara destek veren Fırat Aykut daha sonra polis tarafından ikna edilerek karakola götürüldü.