New York Times'dan nükleer silahlı Türkiye soruları

New York Times'dan nükleer silahlı Türkiye soruları

New York Times, Türkiye ile ABD arasındaki krizi dokuz soruluk bir başyazıyla ele aldı. Gazete, varlığı hiçbir zaman resmen teyit edilmeyen Amerikan nükleer silahlarının Türkiye'den çekilmesi çağrısı yaptı; "Bu silahları, Türk-Amerikan ilişkileri çökmeden taşımak akıllıca olacaktır" ifadelerini kullandı.

ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times (NYT), Washington’la Ankara arasındaki krizi başyazılarından birinde değerlendirdi. Gazete, krizi dokuz soru ve cevapla mercek altına aldı. Başyazıda, ABD’nin Türkiye’de tuttuğu iddia edilen ve varlığı hiçbir zaman resmen kabul edilmeyen nükleer silahların güvenlik gerekçesiyle geri çekilmesi çağrısı yer aldı.

‘Türkiye hakkında bazı acil sorular’ başlıklı başyazının girişinde, soru cevap bölümünden önce şu yorum yapıldı:

“Türkiye 2’inci Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD’nin hayati bir müttefiki. NATO’nun ABD’den sonraki ikinci ordusuna sahip ve ittifakın doğu kanadını tutuyor. Yaklaşık 50 taktiksel nükleer silahın konuşlandırıldığı İncirlik dahil, Ortadoğu’daki Amerikan operasyonları için merkezi önem taşıyan askeri üslere evsahipliği yapıyor ve Müslüman dünya ile Batı arasında bir köptü görevi görüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003’te iktidara gelmesinden ve reformlara başlamasından sonra, Türkiye model bir Müslüman demokrasi olma yolunda görünüyordu.

Fakat son yıllarda Türkiye ile ABD arasındaki ilişki dramatik biçimde kötüleşti. Erdoğan temel sivil özgürlükleri ve diğer demokratik normları ihlal etti, Rusya’dan hava savunma sistemi alıyor ve şu an Amerikalıları rehin tutuyor.

Erdoğan’ın Amerikan karşıtlığının yanı sıra artan güvenlik endişeleri göz önünde bulundurulduğunda, Trump yönetimi ABD’nin Türkiye’deki nükleer silahlarını çekmeyi ciddi ciddi düşünmeli.”

Başyazının devamında, iki ülke arasındaki kriz dokuz soru ve cevapla analiz edildi. New York Times özetle şu ifadeleri kullandı:

“TÜRKİYE AMERİKALILARI REHİN Mİ TUTUYOR?

İslami bir siyasi partinin lideri olan Erdoğan, dikkatleri kendi siyasi sorunlarından başka yere çekmek için uzun zamandır Amerika’yı günah keçisi olarak kullanıyor. Geçen yılki başarısız darbe girişimden yanlış bir biçimde ABD’nin sorumlu olduğunu ima etti; darbe sonrası sözde düşmanlarını hedef alan gözaltıları yaklaşık 10 Amerikalı’yı, Türkiye’deki Amerikan diplomatik misyonlarında çalışan bazı Türkleri, yabancıları ve 50 binden fazla Türk’ü hapse atmak için kullandı. İstanbul’daki Amerikan Konsolosluğu’nda çalışan bir Türkiye vatandaşının yakın zamanda gözaltına alınması gerilimi yükseltti ve iki tarafın da karşılıklı olarak vize vermeyi durdurup iki ülke arasında seyahati sekteye uğratmasına yol açtı.

BU KİŞİLER TAM OLARAK NE İLE SUÇLANIYOR?

Büyük çoğunluğu, Erdoğan’ın bir zamanlar müttefiki olan, Pennsylvania’da yaşayan ve Türkiye’nin başarısız darbe girişimini düzenlemekle suçladığı İslami din adamı Fethullah Gülen ile bağlantılı olmakla suçlanıyorlar. Uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya bulunuyorlar.

Meşru hükümetlerin darbe gibi yasadışı hareketlere karşı savunmaya geçmeye sonuna kadar hakkı vardır. Bununla birlikte, Erdoğan’ın tutuklama furyası savunulabilir değil ve Türkiye lideri hukukun üstünlüğünü düzenli bir biçimde aşındırdı. Geçen ay birçoklarının korktuğu şeyi, Amerikalı tutukluları Gülen’in iadesini sağlamak için pazarlık unsurları olarak gördüğünü açıkça söyledi. Müttefikler böyle davranmaz.

GÜLEN NEDEN İADE EDİLMİYOR?

Amerikan yasalarında iade için kurallar var. ABD Türkiye’den, Gülen’in bir suç işlediğine dair inandırıcı deliller istiyor. Türkiyeli yetkililer, ABD’nin tekrarlanan taleplerine rağmen bunu yapmış değil.

BAŞKAN TRUMP ERDOĞAN’I DESTEKLEMEDİ Mİ?

Trump’ın Erdoğan gibi otoriter liderlere rahatsız edici bir düşkünlüğü var; Erdoğan’ı ‘dünyanın çok zorlu bir bölgesini yönettiği için yüksek not alan’ bir dost olarak niteledi. Fakat Başkan Yardımcısı Mike Pence ve 78 Kongre üyesinin yanı sıra Trump da bazı Amerikalıların serbest bırakılması çağrısı yaptı ve görünürde bir sonuç alınamadı.