Sağlık meslek örgütleri, şarbon vakalarına ilişkin toplumda ciddi kaygıların oluştuğunu belirterek “Hayvancılığın ölüm fermanı olan canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatından vazgeçilmeli” çağrısı yaptı.

Sağlık meslek örgütleri, son olarak İstanbul’da gündeme gelen şarbon vakalarına ilişkin toplumda ciddi kaygıların oluştuğunu belirterek “Yeni gıda skandalları yaşanmadan ilgili meslek odaları, bakanlıklar, üniversiteler başta olmak üzere tüm taraflar bir araya gelmeli, gıda güvenliği konusunda yetkilendiren yeni düzenleme hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır. Ayrıca hayvancılığın ölüm fermanı olan canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatından vazgeçilmelidir” çağrısı yaptı.

Hekimler ayrıca, veteriner hekimlerin kontrolü olmayan yerlerde et tüketiminden uzak durulması gerektiğini kaydederek “Vatandaş, et tüketimi esnasında seçim yaparken mutlaka veteriner hekim damgası istemeli, bu yasal haktır” dediler.

İstanbul Tabip Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası ile Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği üyeleri son günlerde gündeme gelen şarbon hastalığı ile ilgili dün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda bir toplantı düzenledi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, yetkililerle görüşmeleri sonucunda altı kişide şarbon tespit edildiği bilgisini aldıklarını söyledi.

Uyarmıştık

Saip, “ Şarbon halk sağlığı poroblemidir. Koruyucu hekimlik uygulanmadığında daha ileri boyuta taşınacak bir hastalıktır. Önlem alınmazsa ciddi sorunlar yaşayacağız” dedi.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ise şarbon hastalığının gündeme gelmesinin ardından toplumda ciddi oranda kaygı olduğunu vurgulayarak “Eğer bir kaygı oluşacaksa bu sadece şarbonla ilgili olmamalı” dedi. Arslan, özetle şunları kaydetti:

“2014 yılında ülkemize 101 şarbon vakası görüldü. Bütün Avrupa Birliği ülkelerinde bu sayı 23 olarak karşımıza çıkmıştı. Özellikle Kurban Bayramı’nda olan hayvan hareketliliği bu vakaların artmasına neden oldu. Biz bayramdan önce yaptığımız basın açıklamasında da buna dikkat çekmiş ve şarbonu risk olarak belirtmiştik. Buna karşın önlemler yeterli olmadı, giderek kötüye gidiyor. 
Veteriner hekimlerin kontrolü olmayan yerlerde et tüketiminden uzak durulmalı, yurttaş et tüketimi esnasında seçim yaparken mutlaka veteriner hekim damgası istemeli, damgası olmayan ve denetimi yapılmamış hayvan grubu ile temasta bulunmamalıdır. Nitelikli hayvancılık hayata geçirilmeli, veteriner hekimlik sağlık meslek grubundan ayrı tutulmamalı, denetimler disiplinli periyodlar halinde uygulanması hayati derecede önem taşımaktadır.”
Yeni vaka yok

Şarbon hastalığı sonrası Silivri’de süren karantina hakkında bilgiler veren Arslan, “Karantina sürüyor. Meslektaşlarım oradaki hayvanları aşıladı. Yeni bir vaka ile karşılaşmadık” dedi.

EN TEHLİKELİSİ AKCİĞER ŞARBONU

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, en sık rastlanılanın deri şarbonu olduğunu belirterek “Deri şarbonunda ölüm oranı yılda en fazla yüzde 1 veya 2 oranında görülür. Akciğer şarbonunda ise ölüm oranları daha yüksektir” diye konuştu. Yavuz, hastalığa karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Tüm etler iyi pişirilmelidir. Hayvan infeksiyonları kendi aralarında türlere ayrılmaktadır ve her birine yaklaşımı farklı biçimlerde uygulamak gerekmektedir. Şarbonlu et imha edilmelidir.”